logo

24 Mart 2015 Salı

HAZİRAN’ın seçim kararının anlamı

HAZİRAN aldığı seçim kararıyla, bağımsız devrimci bir özne olmanın dayanışma içerisinde olmaya engel olmadığını ortaya koydu.

2015 Genel Seçimleri yaklaşırken muhalefet hattında en çok merak edilen konulardan biri Birleşik Haziran Hareketi(HAZİRAN)’nin seçimde ne yapacağına dair alacağı karardı. Öncelikle, bir sol özne olarak  HAZİRAN’ın bu merakı uyandırabilmesi, önemli bir yol aldığının göstergesidir.

Yerel  meclislerde 1 hafta süren tartışmaların ardından sunulan raporlar ışığında 3 Mart’ta HAZİRAN Yürütme Kurulu, HAZİRAN’ın merkezi seçim politikasını açıkladı.(1) Bu açıklama tabii ki başta HAZİRAN’ın kendi bileşenleri olmak üzere kimseyi yüzde yüz memnun etmedi. Etmesi de beklenemezdi. Çünkü HAZİRAN; birbirinden siyaseten çok farklı düşünen, farklı öncelik ve yöntemleri olan birçok örgütün bir araya gelmesiyle oluşturduğu çekim alanının örgütsüz aydınlar ve yurttaşlarla buluşmasıyla oluşan bir yapı. Bu kadar farklı yaklaşımın, birkaç ay içerisinde hem de seçim gibi kritik bir başlıkta tek parça bir siyaset üretmesi pek mümkün değildi. Bu noktadan bakıldığında HAZİRAN Yürütme Kurulu’nun açıkladığı karar, HAZİRAN için en olabilir karardı.

HAZİRAN, “Birleşik Haziran Hareketi’nin Seçimlere yönelik, başta CHP ve HDP olmak üzere, hiç bir kesimle parlamentoda temsiliyet kaygısı üzerinden bir müzakeresi söz konusu değildir. Birleşik Haziran Hareketi’nin kendi dışındaki sol kesim ve partilerle ilişkilerindeki temel duyarlılığı Gezi milyonlarının sorun, talep ve beklentileridir” diyerek hem HAZİRAN’ın karakterini yansıtmış hem de HAZİRAN’ı ucuz seçim oyunlarından korumuştur.

Aynı açıklamada yer alan, “Birleşik Haziran Hareketi, seçim süreci ve sonrasında bu konumunu korumak konusunda kararlıdır. Ancak bu bağımsız duruşun bir gereği olarak, altını çizdiğimiz toplumsal talepleri inandırıcı biçimde sahiplenen güçlerle seçim sürecinde dayanışma içinde olacağımızı da kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadeleri ise HAZİRAN’ın seçimi görmezden gelmesini engellemiş, HAZİRAN’ın siyasetin her sahasında dayanışmacı bir bakış açısıyla var olacağını göstermiştir.

Açıklamanın sonunda yer alan, “İçine itildiğimiz karanlıktan rahatsızlık duyan geniş halk kesimlerini, seçim ve ötesine geçen bir mücadeleyi birlikte vermek için, Haziran Meclislerimize davet ediyoruz” çağrısı ise artık HAZİRAN’ın Türkiye siyasetinde hesaba katılması gereken bir aktör olduğunu ortaya koymuştur.

Artık elimizde emekçi halkımızın kendini yönetmesini sağlayacak bir aygıt bulunuyor.  Önümüzde bu aygıtı güçlendirerek hedefe doğru yönlendirme görevi duruyor. Yaklaşık 2 yıl önce, dağınık halde ülke gündemini belirleyen ve AKP faşizmini durduran milyonların kendi kaderlerini ellerine alarak hasretini duydukları kardeşçe, eşitlikçi ve emek eksenli bir ülkeyi inşa etmesi için elinde imkan mevcut. 

Yeter ki, HAZİRAN'ın bazı bileşenlerini bütünden ayırıp HAZİRAN'ı bir yerlere iltihak etmeye çalışmayalım ve "siyasi boşluk yaratarak" o boşluğu doldurmak adına şark kurnazlıkları yapmayalım!

Haziran Direnişi’ndeki barikat yoldaşlığını, HAZİRAN ile siyaset ve kader yoldaşlığına çevirme vakti! 

(1) Birleşik Haziran Hareketi Yürütme Kurulu, “Birleşik Haziran Hareketi’nin 7 Haziran Genel Seçimlerine Yönelik Kamuoyuna Duyurusu”, http://birlesikhaziranhareketi.org/hazirandan-secime-iliskin-aciklama/


Soner Bahadır   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder