İstanbul
Üniversitesi'nde düzenlenen panelde Balyoz Davası ve siyasi davalar tartışıldı.
Ceyhan Mumcu, "Burada yaşananlar Sokrates, Galileo ve Dreyfus Davası'ndan
daha vahimdir" dedi.
Atatürkçü Düşünce Kulubü'nün bugün Hukuk Fakültesi'nde düzenlediği
"Hukuka inen balyoz!" başlıklı panelde konuşmacı olarak İstanbul
Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hasan Kılıç, Balyoz Davası müdafii
avukatlarından Hüseyin Ersöz ve Avukat Ceyhan Mumcu konuşmacı olarak katıldı.
"Özgürlüğümüz
tehlikede"
Panelde ilk
konuşmacı Ceyhan Mumcu idi. "Kimsenin özgürlüğü güvencede değil"
diyen Mumcu sözlerini şöyle sürdürdü: "Asıl mesele adalate balyozun ne
zaman indirilmeye başlandığıdır. Kimsenin özgürlüğü güvencede değil. Çok basit
sebeplerle suç tipi yaratılıp özgürlüğünüz kısıtlanabilir. Burada yaşananlar
Sokrates Davası'ndan, Galileo'yu yargılayan Engizisyon Mahkemesi'nden ve
Yüzbaşı Dreyfus Davası'ndan daha vahimdir. Bu davalar Türk meselesi olmaktan
çıkmıştır. Bu yaşananlar Silivri Mahkemesi'ni bir insanlık ayıbına
dönüştürmüştür" dedi.
Mumcu ayrıca ,
"darbeye ortam hazırlamak" suçlamasının toplumsal muhalefeti bastırma
aracına dönüştürüldüğünü belirterek, "2007 yılında Ergenekon Soruşturması
başladı. Konu neydi? Darbe. Bir darbe bulunamadı. Ama çok basit bir suç
yarattılar: Darbeye ortam hazırlamak. Siz pahalılıktan bahsederseniz, yemekhane
zamlarından bahsederseniz sizi darbeye ortam hazırlamakla itham ediyorlar. Bu
suçlamayla bütün muhalefeti sindirdiler" ifadelerini kullandı.
"Tarihe not
düşüyoruz"
Mumcu'nun ardından
söz alan Hüseyin Ersöz duruşmalarda haksızlıkları tarihe not düştüklerini
belirtti. Ersöz konuya ilişkin, "Bizim o salonda bulunmamızın sebebi
otoriteye meydan okumaktır, müvekkillerimize destek olmaktır. Ama bunların
yanında adaletsizlikleri tarihe not düşmektir. Eğer bugün Balyoz Davası
tartışılıyorsa ve bu dava kamuoyunda tartışılıyorsa bizim tarihe düşmek
istediğimiz not budur" ifadelerini kullandı.
Ergenekon, Balyoz,
Poyrazköy gibi davalarda savunmanın suçsuzluğunu ispatlamak zorunda
bırakıldığını belirten Ersöz, "Ortada bir suç varsa bunu iddia makamı
ispatlamak zorundadır. Savunma makamı suçsuzluğunu ispat etmek zorunda
değildir" dedi.
"Davalar hukuk
çerçevesinden çıktı"
Son konuşmacı Hasan
Kılıç ise siyasi davaların hukuk çerçevesinden çıktığı değerlendirmesinde
bulundu. Kılıç konu hakkında, "Hukukçu olduğumuz için çokça kez sorarlar:
Bir hukukçu olarak şu dava hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu davalar hukuk
çerçevesinden çıkmıştır. Bu davaları uluslararası yapıların ülkemiz hakkındaki
görüşleri çerçevesinde incelememiz gerekmektedir" dedi.
Balyoz Davası'nda
mahkemenin müdafiilerin avukatı olduğu halde İstanbul Barosu'ndan avukat talep
etmesini "avukatlık mesleğinin bitirilmesi" olarak tanımlayan Kılıç,
"Mahkeme davada müdafii avukatlar varken Baro'dan yani avukatların meslek
örgütünden yeniden avukat aramasını, avukatlık mesleğini bitirmemizi istedi.
Bir Baro bunu yapabilir mi? Hakkımızda soruşturmalar açıyorlar. Açsınlar,
savunma makamını susturamazlar. Savunma tarafı onurlu duruşuyla tarihe
geçmiştir" dedi.
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder