logo

17 Ekim 2012 Çarşamba

"Hukuka inen balyoz"u anlattılar


İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen panelde Balyoz Davası ve siyasi davalar tartışıldı. Ceyhan Mumcu, "Burada yaşananlar Sokrates, Galileo ve Dreyfus Davası'ndan daha vahimdir" dedi.

Atatürkçü Düşünce Kulubü'nün bugün Hukuk Fakültesi'nde düzenlediği "Hukuka inen balyoz!" başlıklı panelde konuşmacı olarak İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Hasan Kılıç, Balyoz Davası  müdafii avukatlarından Hüseyin Ersöz ve Avukat Ceyhan Mumcu konuşmacı olarak katıldı.

"Özgürlüğümüz tehlikede"

Panelde ilk konuşmacı Ceyhan Mumcu idi. "Kimsenin özgürlüğü güvencede değil" diyen Mumcu sözlerini şöyle sürdürdü: "Asıl mesele adalate balyozun ne zaman indirilmeye başlandığıdır. Kimsenin özgürlüğü güvencede değil. Çok basit sebeplerle suç tipi yaratılıp özgürlüğünüz kısıtlanabilir. Burada yaşananlar Sokrates Davası'ndan, Galileo'yu yargılayan Engizisyon Mahkemesi'nden ve Yüzbaşı Dreyfus Davası'ndan daha vahimdir. Bu davalar Türk meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu yaşananlar Silivri Mahkemesi'ni bir insanlık ayıbına dönüştürmüştür" dedi. 

Mumcu ayrıca , "darbeye ortam hazırlamak" suçlamasının toplumsal muhalefeti bastırma aracına dönüştürüldüğünü belirterek, "2007 yılında Ergenekon Soruşturması başladı. Konu neydi? Darbe. Bir darbe bulunamadı. Ama çok basit bir suç yarattılar: Darbeye ortam hazırlamak. Siz pahalılıktan bahsederseniz, yemekhane zamlarından bahsederseniz sizi darbeye ortam hazırlamakla itham ediyorlar. Bu suçlamayla bütün muhalefeti sindirdiler" ifadelerini kullandı. 

"Tarihe not düşüyoruz"

Mumcu'nun ardından söz alan Hüseyin Ersöz duruşmalarda haksızlıkları tarihe not düştüklerini belirtti. Ersöz konuya ilişkin, "Bizim o salonda bulunmamızın sebebi otoriteye meydan okumaktır, müvekkillerimize destek olmaktır. Ama bunların yanında adaletsizlikleri tarihe not düşmektir. Eğer bugün Balyoz Davası tartışılıyorsa ve bu dava kamuoyunda tartışılıyorsa bizim tarihe düşmek istediğimiz not budur" ifadelerini kullandı. 

Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy gibi davalarda savunmanın suçsuzluğunu ispatlamak zorunda bırakıldığını belirten Ersöz, "Ortada bir suç varsa bunu iddia makamı ispatlamak zorundadır. Savunma makamı suçsuzluğunu ispat etmek zorunda değildir" dedi.

"Davalar hukuk çerçevesinden çıktı"

Son konuşmacı Hasan Kılıç ise siyasi davaların hukuk çerçevesinden çıktığı değerlendirmesinde bulundu. Kılıç konu hakkında, "Hukukçu olduğumuz için çokça kez sorarlar: Bir hukukçu olarak şu dava hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu davalar hukuk çerçevesinden çıkmıştır. Bu davaları uluslararası yapıların ülkemiz hakkındaki görüşleri çerçevesinde incelememiz gerekmektedir" dedi.

Balyoz Davası'nda mahkemenin müdafiilerin avukatı olduğu halde İstanbul Barosu'ndan avukat talep etmesini "avukatlık mesleğinin bitirilmesi" olarak tanımlayan Kılıç, "Mahkeme davada müdafii avukatlar varken Baro'dan yani avukatların meslek örgütünden yeniden avukat aramasını, avukatlık mesleğini bitirmemizi istedi. Bir Baro bunu yapabilir mi? Hakkımızda soruşturmalar açıyorlar. Açsınlar, savunma makamını susturamazlar. Savunma tarafı onurlu duruşuyla tarihe geçmiştir" dedi. 

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder