logo

24 Mart 2021 Çarşamba

“Olduk havası” çarptı!


Türkiye, 75'nci dakikaya kadar Süper Lig'de göremediğimiz kalitede Avrupai bir futbolla 3-0 öne geçtiği Hollanda'ya karşı “Olduk havası”na girince 2 dakikada 2 gol yiyerek maçı zora soktu. Burak Yılmaz'ın serbest vuruş golü ve Uğurcan Çakır'ın penaltı kurtarışı, maçın kontrolünü kaybetmemizi engelledi.

Türkiye'nin Hollanda'yla karşı karşıya geldiği maçın öyle bir havası vardı ki; maçın 70'li dakikalarının başında taslağını oluşturmaya niyetlendiğim yazıya, “Millerimiz için sevindirici, futbolumuz için üzücü galibiyet” başlığını atmayı düşünmüştüm. Maçın geri kalan bölümü, bu değerlendirmemi başlık olmaktan çıkarsa da maçı yorumlamak için vizyon oluşturmaya devam etti.

Dünya Kupası Avrupa Elemeleri kapsamında çıktığımız karşılaşmada Hollanda'nın; ilk golünü bulduğu 75'inci dakikaya kadar, ilk yarının son dakikalarında kale çizgisinden topu çevirdiğimiz köşe vuruşu dışında “Eyvah” diyerek beklediğimiz bir pozisyonu yoktu. Avrupa'da futbol giyen oyuncularımızın ağırlıkta olduğu takımımız, Avrupa standartlarına yakın net bir futbol oynadı ve oyunun gerekliliklerini yerine getirdi.

İkinci yarının hemen başında 3-0'ı bulan Türkiye, rakibinin futbol geleneğinin bilincinde olarak ve biraz da skorun rahatlığıyla savunmaya çekildi. Bu noktadan sonra Hollanda, yaklaşık 20 dakika baskılı bir oyun oynasa da çok tehlikeli bir pozisyon bulamadı. O dakikaya kadar oldukça modern bir görüntü veren Milli Takımımız; 64'üncü dakikada, zaten kapanmış ve sorun yaşamazken savunmaya dönük hamlelerle Yusuf Yazıcı'nın yerine Caner Erkin, Ozan Tufan'ın yerine de Taylan Antalyalı'nın oyuna girmesiyle o dakikaya kadar verdiği o “Avrupai” görüntüyü kaybederek, “Alaturka” havasına bürünmeye başladı ve yavaş yavaş Hollanda etkili olmaya başladı. Golü yiyene kadar Milli Takımımızın üzerinde olan “Olduk havası”, 75'nci dakikada David Klassen'ın attığı golle dağıldı. Bu hava, takımımızı o kadar bozmuştu ki, hemen peşine 76'ncı dakikada Luke De Jong'un golü ile adeta çarpıldı.

81'inci dakikada Burak Yılmaz'ın tekrardan Avrupai kalitede bir vuruşla serbest vuruştan golü bularak skoru rahatlamasının bu havayı bertaraf ettiğini düşünmüştük. Fakat, uzatma dakikalarında Hollanda'nın kazandığı penaltı, 2 farkla önde olmamıza rağmen bizi yeniden strese soktu. 90+4'te kalecimiz Uğurcan Çakır penaltıyı kurtararak maçın kontrolünü kaybetmemizi engelledi.


AVRUPA'DAKİ FUTBOLCULARIMIZDAN ÖĞRENELİM

Bu maç bize net bir şekilde gösterdi ki, Avrupa'da oynayan futbolcularımızla ligimizde oynayan futbolcularımız arasında ciddi bir fark var. Savunmadan forvete kadar; Avrupa'da oynayan futbolcularımızın, bu maça kadar birbirlerinin yüzünü bile görmemelerine rağmen sahada birbirleriyle iyi anlaştıklarını gördük. Çünkü, aralarında farklar olsa da İtalya'da, İngiltere, Fransa'da yani Avrupa'nın ileri gelen ülkelerinde futbolun bir dili ve tekniği var. Bu dile ve tekniğe hakimseniz, birbirinizle fiziken uzak olsanız da sahanın içinde “aynı takım” gibi oynarsınız.

Bu sebeple, ülke futbolumuzun Avrupa'da forma giyen bu futbolculardan Avrupai modern futbolu öğrenmeleri lazım. Milli maç aralarını, maç hazırlığının yanı sıra bu gerekliliği de gözeterek organize etmemiz lazım. Bunu başarabilirsek, hem çok daha fazla futbolcumuzu Avrupa'ya gönderebiliriz hem de bu maçta olduğu gibi oyuncu değişikliği yaptıktan sonra çarpılmayız...

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder