“11.11.11” kampanyası bir algı operasyonu mu?

Son dönemlerde ciddi bir yeşil kampanya furyası esiyor. 

Bu furyanın esmesinde şüphesiz İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katkısının büyük olduğunu düşünüyorum. Beylikdüzü Belediyesi’nde yaptığı “Yaşam Vadileri”, devamında başkan seçildikten hemen sonra başlattığı yeşillendirme seferberliği kamuoyunda çokça gündeme geldi. Örneğin Kemerburgaz Kent Ormanı’nın 2 ay gibi kısa bir sürede peyzaj ve diğer çalışmaların tamamlanıp açılması kendine muhalifleri hayli düşündürdü.

Özellikle “İmara değil, halka açıyoruz”  sloganı kentin bilbordlarında uzunca bir süre sergilendi, bu durum hükümetin ve ilgili kuruluşların tepkilerine neden olmuştu. Çevre Bakanlığı’nda tutun da birçok kamu ve sivil toplum kuruluşları bir imaj çalışması yapıldığını düşünmüştü.

Bu tartışmalar henüz sürerken, Sayın İmamoğlu’nun Hacıosman Korusu’nda bulunan 1 milyon 100 bin metrekarelik bir alan da tıpkı Kemerburgaz Kent Ormanı gibi çevre ve peyzaj düzenlemesi yapılarak 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda tüm İstanbulluların hizmetine açılacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu yeşil seferberliğine, bakanlık ve bazı kamu kurumları da kayıtsız kalmadı. Günler öncesinden yapılan duyurular, gazete ve internet sitelerine verilen ilanlarla 11/11/2019 tarihinde saat 11.00’de büyük bir fidan dikimi yapılacağı ilan edildi.

“11.11.11” Parolası ile ilan edilen kampanya kapsamında yurt genelinde bir yeşillendirme sürecine gidildi. Ancak “Bugün fidan, yarın nefes” şiarıyla yapılan bu dikimlerin ne kadar olduğu konusunda ciddi bir belirsizlik var. Zira hükümete yakınlığı ile bilinen “Sabah”, “Yenişafak” ve “Hürriyet” gazetelerinin 12 Kasım 2019 tarihli 1. Sayfalarında çelişkili rakamlar zihinlerde “Acaba yine bir imaj çalışması yapılıyor” çelişkisini akıllara getiriyor.

Sabah’a göre,

14 Milyon

Yeni Şafak’a göre;

13 Milyon

Hürriyet’e göre de,

11 Milyon fidan dikildi.

Arada milyonu bulan farkların teyide muhtaç durumları bir yerde Türkiye basının içler acısı halini gözler önüne serse de ortada bir fidan dikiminin yapılıyor olması umur verici. Özellikle yıllardır süregelen, “Doların yeşili, doğanın yeşilini yeniyor” zihniyetinin az da olsa değişiyor olması da bir o kadar değerli.

Gökhan ÇELİK