logo

12 Ağustos 2014 Salı

Dikkat! Erdoğan şişiyor!

Recep Tayyip Erdoğan’ın Çankaya Köşkü Seçimi’ni kazanması, patlamak üzere olan balonun en hacmi yüksek evresine gelmesidir.

Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı verilere göre, Türkiye Cumhuriyeti 12. Cumhurbaşkanı Seçimi’ne katılım oranı yüzde 74. Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranı ise yüzde 52. Yani Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin yüzde 38’inin desteğini alarak Çankaya Köşkü Başkanlığı görevini aldı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın, Haziran Direnişi’nin de ardına gelen ve “Türkiye’nin geleceğinin oylandığı bir seçim” olarak tanımladığı 2014 Yerel Seçimleri’nde ise katılım oranı yüzde 89 idi. Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy oranı ise yüzde 43 idi. Tayyip Erdoğan bu seçimde de Türkiye’nin yüzde 38’inin desteğini almıştı.

Tepki, düzen muhalefetine sığmıyor!

Bu seçimin bize gösterdiği, sistem içi parlamenter düzenin ciddi bir krizde olduğu. Genel olarak yüzde 26’lık bir halk kesimi düzen siyasetinin dışına çıkmış durumda. Türkiye’nin aydınlanmacı kesiminin büyük çoğunluğunun destek verdiği CHP’nin kendi tabanına inat F Tipi Örgüt’ü koluna takarak, Nazi sevicileri idol edinen ve ABD’nin Ortadoğu’ya yerleşme teorisi Ilımlı İslam/Yeşil Kuşak düşüncesinin aktif elemanlarından Eski İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Çankaya Köşkü’ne aday göstermesi tek başına Türkiye’nin yüzde 15’ini düzen siyasetinin dışına itti. Çünkü Türkiye’nin aydınlık yüzü hiçbir yere “tıpış tıpış gideceksiniz” talimatıyla gitmez!

Yeni CHP, yaptığı bu hamleyle tabanını yok saydığını gösterdi, hem de Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Tıpış tıpış gidip Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vereceksiniz” sözüyle Türkiye muhalefetinin kendi tekelinde olduğunu sandı. Geçen yıl, Haziran Direnişi’nde AKP iktidarına tokat atan Türkiye’nin aydınlık yüzü, bu seçimlerde CHP’yi tokatlamıştır!

Haziran Direnişi, AKP Faşizmi’ni geriletirken; kurulu düzeni yamayarak devam ettirmek isteyen CHP’ye de “mızrak  çuvala sığmıyor” dersi verdi.

Erdoğan, “bizim yüzümüzden” mi seçildi?

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’ın Çankaya Köşkü Seçimi’ni kazanmasından “tatilci ve boykotçu seçmen”in sorumlu olduğunu, bugün yine seçim olsa Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstereceğini söyledi.

CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, “istemezükçü” olarak tarif ettiği gerek kendi Parti tabanlarından gerekse dışarıdan eleştiride bulunan kesimlerin İhsanoğlu’nun seçilmesi konusunda “toplumun algısını bozduğu”nu ve seçmenin moralinin bozularak sandıktan uzaklaştığını söyledi.

Öncelikle, bu seçimi Erdoğan’ın kazanacağı, adaylar açıklandığı gün belliydi. Yani yaşanan seçim, malumun ilamından başka birşey değildir. Bu malumdan sorumlu olan da temsil ettiği Türkiye’nin aydınlık yüzüne karşı sorumsuzca hareket eden “Yeni CHP” yönetimidir! İhsanoğlu’nun adaylığı için imza veren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin, seçimden CHP’nin başarılı çıktığını söyleyen Parti yöneticilerine “Ne başarısı, hezimet var!” şeklindeki sahte çıkışları bile bu sonuçtan günah çıkarmaya yetmez!

CHP’nin, sandığa gitmeyen seçmene karşı, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun yok sayan, terbiyesiz ve buyurgan tavırları doğrultusunda hesap sorma pozisyonundan vazgeçmesi gerekmektedir. Çünkü bu seçmene fatura etmeye kalktıkları durumun sorumlusu bu tavırdır. CHP Genel Başkanı ise bu tavırdan vazgeçmeyeceğini kendisi ifade etmiştir.

Ne yapmalı?

Türkiye’nin aydınlık yüzü, düzen muhalefeti ile bir yere varamayacağını görmüştür. Eğer, “boykot, ancak kitleler seçimin meşruiyetini sorgulatabilecek şekilde bir seçimi boykot ediyorsa gerçekçi seçenektir” ise bu seçimin en gerçekçi seçeneği boykot olmuştur.

Halkın ciddi bir kesimini oluşturan bu toplam, düzen dışına çıkmıştır. Fakat bu düzen dışına çıkış, ancak düzen karşıtı bir örgütlenmeye dönüşebilirse anlamlıdır.

Peki bu mümkün müdür? Mevcut düzeni istemeyen bizler, olduğumuz yerde oturmayı bırakıp bu toplumsal durağan enerjiyi örgütleyip hareketlendirmek için kolları sıvarsak mümkündür. 

Çünkü bu memleket bizim! Türkiye’nin aydınlık geleceği, kendini kuracak aydınlık yüzleri göreve çağırıyor!

Soner Bahadır   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder