logo

10 Kasım 2013 Pazar

AKP'nin Gösterdiği Sağ ve Vurduğu Sol: "Yaptırımların Perde Arkası"

       Öncelikle Sayın Başbakanın “10 Kasım'da öyle sap gibi durmaya gerek yok.” lafını unutmayarak, o acı sireni duyduğumuz bu günde hayatını bu ülkeye bu ülkenin insanları için adayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyorum.

       Bir insanı sevmeyebilirsiniz. Zekasıyla sizi mat etmiş olabilir. Gerici değil devrimci olabilir. Genellikle bizden üstün olanlardan ya nefret ederiz ya da kıskanırız. Bu hastalığın sözlükteki karşılığı nankörlüktür. Nankörlüğünüzle başbaşa kalın. Beynimizden hafızamızı, kalbimizden saygımızı silemezsiniz.

       SirenlerÇalmasın Uyuyacağız adlı twitter topikciğiyle bir kez daha hatırlanan bu kindarlık, hiç körelmeyecek bunu biliyorum. İçki içmek, laikliği savunup teokrasinin yanlış olduğunu size anlatmaya çalışmak, kızlı erkekli yaşamak size ters bunu da biliyorum. Ama yılda bir kere çalan bir dakikalık sirenden de rahatsız olacak raddeye geldiyseniz, örneğin bugün Bostancı'dan Kadıköy'e 6 buçuk kilometre saygı zinciri oluşturan halk ve örneğin İzmir Gündoğdu Meydanı'nda andımızı okuyan 200 bin kişilik halk da sizden rahatsız oluyordur ve olmaya devam edecektir. Bunu da biliyorum!

       Biri ezansız bölge istiyoruz dese, her gün sabahın körü de dahil olmak üzere beş defa hoparlörden ezan okunmasından rahatsız oluyorum dese, onu da yakarsınız. Hem de diri diri. Bunu da biliyorum!

       Sayın Başbakanın işleyen beyinlere karşıt olduğunu da biliyorum. Nereden mi? İki örnekle açıklamak isterim:

       1-) Devletin insan öldüren kolluk kuvvetlerini arkaya alarak ODTÜ'ye girmenin belki de tek bir yolu vardı: O da bu hükümetin başındakinin 'çok sevdiği' yeşili (kesip biçme suretiyle) kullanmaktı. Böylece ifşalar, muhalifleri tanımalar, önünü kesmeler yaşanacaktı. İşte bunlar hep strateji. Güzel plan. Dünyaca tanınan ve saygı duyulan bir üniversiteysen, öğrencilerin çok zekidir. Zeki olan çok düşünüyordur. Düşünüyorsan önceliğin ahiret değil bu dünyadır. Önceliğin bu dünya ise halklaı düşünüyor ve bağımsızlığı-özgürlüğü savunuyorsundur. Bu da Sayın Başbakanın muhafazakar-demokrat yapısına terstir. Rahatsız eder. Acilen bir önlem alınmalıdır. Bunu da biliyorum!

       2-) Bunu bazımız biliyor bazımız bilmiyor. Ben ise biliyorum. Çokca siyaset konuşulan, özgürlüğün tartışıldığı kızlı-erkekli öğrenci evlerine girmenin tek bir yolu vardı: O da muhafazakar demokrat yapıydı. Kızlı-erkekli oturmak ne demek? Dinin gereklerine pek de fazla uymamak demek. Bir birey dinin gereklerine pek fazla uymuyorsa, o dine ve muhafazakar-demokrat yapıya itaatkar değildir. İtaatkar değilse yüksek ihtimalle muhaliftir ve evde senden kurtulmayı planlıyordur. Senden kurtulmayı planlıyorsa vurun kellesini! Ama nerden bileceksin? Evine nasıl gireceksin? Cevap çok basit: Muhafazakar-demokrat yapınla. Evde seks hayatları değil, evin içeriği teftişlenecek. Asıl amaç muhalifleri mimleyip evlerini basmak. Bunu da biliyorum!

       Uzatmadan sonlandırmak gerekirse, sirenler yüzünden uyuyamayıp uyumak isteyenler gibi uykuya düşkün olmamak gerekiyor. Her şeyi sorgulamadan perdenin arkasını, madalyonun öbür yüzünü göremeyiz. AKP bunu yıllardır yapıyor. Aklı sıra sağ gösterip sol vuruyor.

       Önemli olan Solu görmek.

       Yaptıkları planlar iki aşamalı. Görünen yüz (çok konuşulacak bir yapay gündem) ve Perde arkası (halk yapay gündeme odaklanırken muhaliflerin kökünü kurutma hedefli asıl amaç).

       Bunu unutmamamız gerek.

       Bunu da biliyorum!

       Uğur Mutlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder