logo

18 Nisan 2012 Çarşamba

Din Devleti Sorguda -3-


                Devletin dini neden olmamalıdır? Cevap basit. İnsan hakları, hoşgörü ve objektiflik açısından… İnsanlar bir olayı yahut bir kişiyi eleştirirken “%99’u Müslüman olan bir ülkede …” demesinler diye. İnsanlar iyi insanlık merhalesine ermek için illa din gerekli sanıp, “Dindar gençlik yetiştireceğiz!” demesin diye. Dindar olmayanı itin bir tarafına sokmasınlar, herkese eşit mesafede olsunlar diye…
                Dindar olmayana kötü gözle bakılmasına karşıyım. Bunun yegâne sebebi de devletin din kisvesini almasıdır.
                Bir ülkenin refah seviyesinin artması için ekonomik nedenler haricinde ama bir o kadar da önemli olan iki şey daha var: Bilim ve Felsefe! Ama ne yazık ki İslam ikisine de karşı. Karşı değil diyen arkadaşlar illa ki çıkacaktır. Ben de karşıdır diyorum! Karşı olunmasaydı zamanında Farabi o zulümlere uğramazdı. Karşı olunmasaydı İmam Rabbani:  “Onların akla dayanan, düzgün ilimlerinden biri geometridir ki, ne dünya saadetine ne de ebedî kurtuluşa faidesi yoktur. ‘Bir üçgenin üç iç açısının toplamı iki dik açıya eşittir’ demek ve bunu ispatlamak insanlığa ne kazandırır?” demezdi. Ne yazık ki İslam bu dünyada kafa yorma der. “Beni çok düşünürsen delirirsin” der. Darwin kuramlarına ve birçok kurama daha araştırmadan karşı çıkar din. Halbuki bence sorgulamadan benimsenen din, din değildir. Bütün İslam camiası dinini sorgulayıp da benimsemelidir. Annesi-babası Müslüman diye değil.
                Bilim haricinde, düşünürlere de (felsefeye de) değinirsek, Hallac-ı Mansur: “En el hak” demiştir. Yani “Tanrı bana bir ruh üfledi, yani bende ondan bir parça var, tanrı benim, ben tanrıyım!” demiştir. Bu laftan sonra derisi yüzülmüştür! Tıpkı bir başka dinden canı yanan Galileo gibi. Ve daha niceleri... Hezarfen Ahmet Çelebi… Bir âdemoğlu muhteşem bir buluş yapıyor, ama öldürülüyor. Bu da bir örnek işte…
                Geçtiğimiz Ramazan ayında polis, gece vakti, Taksim Parkı’nda içki içiyor diye iki genci dövmüştü. Bunu da unutmadık. Bunu da yaşadık! İçki dini açıdan yasak. Ama polis din polisi mi? Din etkeni olmasa o polis durduk yere o gençleri döver miydi? Şikayetçi de olmuşlardı ama daha ses çıkmadı.
                Din gerçekten toplumun afyonudur. Bireysel yaşamak ayrı. Ona kimsenin lafı olamaz! İnsanların dinine dil uzatan zaten insan değildir. Zira insanlar özgürdür. Ama toplumun afyonu oluşu da bir gerçektir. Bilim karşıtlığı, felsefe karşıtlığı vesaire, devletin temellerinin hasarlı oluşudur. Yıkılmayabilir ama üstüne kat çıkılmaz!
                Yazı dizisini sonlandırırken; hepimiz başkalarının inancına saygılı olmalıyız. Hepimiz. Ateistinden deistine, Müslümanından Yahudi’sine. Saygı olmadan, hoşgörü olmadan insanlık olmaz. Kendimizi “dindar nesil”, “tinerci nesil” diye de ayrıştırmalarına izin vermemeliyiz. Sadece düşünün. Sadece…
                Allah denildi diye reyler verilmemeli. Namaz denildi diye oylar atılmamalı.
Din mi üstündür İnsanlık mı? Bence insanlık. Erdemli insanlık.
                Düşünmek mi üstündür yoksa yozlaşmış, günah diye, tasvip edilmiyor diye düşünmemek mi? Bence düşünmek. İyi –kötü ayrımını yapabilecek kadar düşünmek.
                Hayatta eşitlik istemek mi, yetim hakkı yedirmemek mi üstündür, yoksa öbür tarafta hesaplaşılacak diye susmak mı, göz yummak mı? Bence hayatta eşitlik, adalet…
Öbür taraf meçhul…
               
Uğur Mutlu
                ugur-mutlu@msn.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder