Polonya ile Ukrayna'nın ortaklaşa olarak düzenleyecekleri 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılacak ülkeleri belirleyecek olan Avrupa futbol şampiyonası elemelerinde artık son iki maça gelindi.İşte o son iki maçın ilkinde A milli futbol takımımız, deplasmanda yenildiğimiz ve daha sonra grupta kimsenin bileğini bükemediği namağlup Almanya ile bu kez elemelerin ikinci maçında Türk Telekom Arena Stadı'nda tribünlerin tıklım tıklım dolu olduğu mücadele de karşılaştı.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Philip Lahm'ın uzatma dakikalarında attığı golle yarı finalde elendiğimiz ve bu sene de ilk maçta Berlin Olimpiyat Stadı'nda yaklaşık 40 bin Türk ile 40 bin Alman'ın takip ettiği karşılaşma da kaybettiğimiz Almanya'ya bu kez de TT Arena'da 3-1 ile boyun eğdik. Milliler bu kayıpla birlikte 14 puanla 3.sıraya gerileyerek,işini TT Arena'da Azerbaycan ile oynayacağı son maça taşımış oldu.Belçika'da bu önemli kayıbı fırsat bilerek, sahasında konuk ettiği Kazakistan'ı 3-0 ile geçti ve bu sonuçla puanını 15'e çıkartarak 2.sıraya oturdu.
Geçen cumartesi akşamı oynadığımız Almanya maçından ziyade, Azerbaycan maçını daha fazla ciddiye almış olacak ki Guus Hiddink ve yardımcısı Oğuz Çetin bu maçta nerdeyse hiçbir varlık gösteremedi.Sayın Hiddink'e biri Türkiye'de 18 lig takımda oyuncu olduğunu ve onların da artık milli takım düzeyin de oynayabilecek kapasite de olduklarını hatırlatmalı. Ayrıca 2008'den beri genellikle aynı kadroyla elemelere katılan ve hüsrana uğrayan milli takım hala bir arpa yolu boy katedemedi.Sabri'yi,Servet'i ve Real Madrid'de sakatlıktan yeni kurtulup,daha ilk maçına geçen hafta Şampiyonlar Ligi'nde Ajax karşısında çıkan,son 10 dakika da görev alan formsuz Hamit'i neden oynatırsın,oynatırsan işte sonuç böyle olur.
İlk yarı da ilk dakikalarda Hamit'in ve daha sonra Selçuk'un kaçırmış oldukları net pozisyonlar adeta taraftarlara ve tv başındaki izleyicilere adeta saç baş yoldurdu.Almanya ise orta saha da çok fazla pas yaparak, stressiz oynayarak topa ilk yarı da daha fazla sahip oldu ve bunun meyvesini millilerin atağında Selçuk'un ceza sahasına doldurduğu ve Hamit'in Neuer'e nişanlayıp karşı atakta onun uzun pasıyla Marco Götze'nin ceza sahası dışından Mario Gomez'e yaptığı ortanın Volkan'ın sağından ağlara gitmesiyle almış oldu.Hiddink'in 2.yarıya Sabri'nin yerine Selçuk İnan'ı oyundan alarak,Gökhan Töreyle başlaması deyim yerindeyse adeta Almanya'nın ekmeğine yağ sürdü.Sabri'nin pas hatalarını iyi değerlendiren orta saha da boş alanlar bulan Almanlar,ikinci yarı oyun kontrolünü iyice eline aldı.
Maçın ortasında iyice yorulan Türk orta sahasını rahatlıkla geçen Almanya daha fazla pozisyona girdi. O ataklardan birinde Bayern Münih'in genç golcüsü Müller sahneye çıktı ve skorbordu bir kez daha değiştirerek skoru 2-0'a getiren golü kaydetti.Son maçın bitimine son 10 dakika kala nadir gelişen Türk ataklarından birinde belki de maçta en doğru işi yapan, Gökhan Gönül'ün nefis ortasıyla ceza sahasına hareketlenen, Hakan Balta'nın kaleci Neuer'i mağlup etmesiyle birlikte skor bir anda değişiverdi,takımda ve tribünlerde bir hareketlenme oldu.Ama maçta söz sahibi olan,fiziki,mental olarak üstün olan Panzerler,daha birkaç dakika önce nefis golün mimarı olan Gökhan Gönül'ün, 2.golün sahibi Müller'i yere indirmesiyle birlikte, İngiliz hakem Martin Atkinson'ın kararıyla penaltı kazandı.Kazanılan penaltıyı bir başka Bayern Münih'li olan Bastian Schweinsteiger kaleci Volkan'la topu ayrı köşelere göndererek maçta son sözü söylemiş oldu.
Saygılarımla, Uğur ERYİĞİT
Not: Teknik bir aksaklıktan ötürü değerli arkadaşım Uğur ERYİĞİT'in yazısını biraz geçikmeli yayımlıyorum. Bu geçikmeden ötürü kendisinden ve siz değerli dostlarımdan özür diliyorum...Saygılarımla Gökhan Çelik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder