logo

29 Şubat 2016 Pazartesi

Anayasanın bir kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya teşebbüs

Recep Tayyip Erdoğan, “Anayasa Mahkemesi'nin kararına saygı duymuyorum” sözüyle Anayasal düzeni ihlal ve suça teşvik suçlarını işlemiştir.

Türkiye'nin ilerici kesiminin yakından bildiği bir cümledir, “Anayasanın bir kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya teşebbüs” cümlesi. 12 Mart Askeri Faşizmi'nin idam ettiği 3 Fidan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan bu suçlamayı “cebren”(zorla) gerçekleştirdikleri iddiasına maruz kalmıştı. 3 Fidan, haksız bir suçlamayla idam edildi. Bu suçun henüz cebren olmayan halinin hakkını veren uygulamayı ise dün Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.

ANAYASAYI İHLAL SUÇUNUN AÇIKLAMASI

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'na göre Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir. Bu tarifin yer aldığı Anayasa Maddesi, 1. maddedir ve bu maddenin değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Yani “hukuk devleti” niteliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin değiştirilemez anayasal niteliklerinden biridir.

Hukuk devleti niteliği ise, 3 temel iktidar erkinden biri olan “yargı” erki ile sağlanır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yasal yönetim yapısına göre yargı erkinin en üst makamında Anayasa Mahkemesi bulunmaktadır. Bu sebeple, Recep Tayyip Erdoğan'ın “Anayasa Mahkemesi'nin kararına saygı duymuyorum” sözü, alenen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin değiştirilemez anayasal niteliklerinden hukuk devleti niteliğine yönelik bir saldırıdır. Ayrıca bu sözü, Yürütme erkinin başı sıfatı bulunan Cumhurbaşkanlığı makamında bulunarak söylemesi, toplumun hukuk erkine ilişkin güven ve sadakatini zedeleyerek anayasal düzenin bir kısmını ortadan kaldırmaya teşvik suçunu işlemiştir.

MAHKEME BİR İKTİDAR ORGANIDIR

Eğer ülkemizin anayasal düzeni işler durumda olsaydı, “vicdanlı bir savcının” çıkıp bu suçlamalarla bir iddianame hazırlamasını ve “adaletli” bir hakimin de bu suçlardan Recep Tayyip Erdoğan'a gerekli cezayı vermesini beklerdik. Fakat bu noktada, 1917'de Rusya'da gerçekleştirilen Bolşevik Devrimi'nin Lideri Lenin'in uyarısı aklımıza geliyor. Lenin, “Mahkeme bir iktidar organıdır; liberaller bunu bazen unutuyorlar, ama bir Marksistin bunu unutması suçtur” şeklinde bizleri uyarıyor.

Saray Faşizmi iktidarının işgaline uğramış yüksek yargı, bu hesabı kendiliğinden soramaz. Yüksek yargının, görevini yerine getirerek bu hesabı sorabilmesi için toplumsal politik bir basınç uygulanması gerekmektedir.

Eylemlerde sıklıkla attığımız sloganda da söylediğimiz gibi: HUKUK BİTTİYSE HAZİRAN BAŞLAR!


Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder