logo

11 Mayıs 2014 Pazar

İhtiyar baba sedromu

Tayyip Erdoğan’ın, kürsüde konuşan Metin Feyzioğlu’nun konuşmasını “edepsizlik” çıkışı yaparak kesmesi, tam anlamıyla ihtiyarlamış bir baba sendromu yaşadığını gösteriyor.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreninde konuştuğu sırada Tayyiban Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın “Senin yaptığın edepsizliktir” diyerek ayağa fırlaması ve Metin Feyzioğlu’nun konuşmasını kesmesi dün, gündemi bütünüyle kilitledi. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tavrı, doğu toplumlardaki “ihtiyarlamış”(1) baba sendromunu gösteriyor.

Doğu toplumlarında baba, ailenin reisidir. Bütün yetki ve güç, babanın elindedir. Reis ne derse o olur. Fakat bu özellikleriyle birlikte doğu toplumlarında babalık, karizmatik liderlik sağlayacak bir kişisel etkiye sahip olmayı da gerektirmektedir. Bu durumun aksi kültürümüzde, “iskele babası” gibi deyimlerle ifade edilir.

Doğu toplumlarında, baba eski güç ve karizmasında değilse, üstüne üstlük evlatlardan biri ya da birkaçı toplumsal konum olarak etkinleşmeye başlamışsa, aile içerisinde söz söylemeye başlar. Bu durum, babanın sonsuz güç ve yetkisinin sona ermesi demektir. Böyle bir durumsa baba için kabullenilemez.

Baba durumu kabullenemez, fakat artık engelleyebilecek karizmaya ve güce de sahip değildir. Duruma müdahale edemeyen baba, yaşına ve makamına vurgu yaparak otoritesini devam ettirme çabasına girer. Bu durumda baba için, konunun içeriğinin ya da evladın ne söylediğinin önemi yoktur. Her fırsatta, “edep”, “erkân”, “usul” ve “adab-ı muaşeret” gibi kavramlarla evlatları hizaya getirmeye çalışır.

Babanın ihtiyarlaması ve buna bağlı olarak evlatları bu tür “ayar”larla hizaya getirmeye çatışmaya başlaması, kaçınılmaz olan iktidarın kaybedilmesi sürecinin başlangıcıdır. Recep Tayyip Erdoğan da bu kaçınılmaz sürece girmiş durumda. Bu yüzden Metin Feyzioğlu’nun dünkü konuşmasını, “protokol adabı”ndan yoksun bir biçimde dakika hesabı yaparak ve tamamiyle kof bir “edepsizlik” çıkışı yaparak bölmüştür.

Çünkü Tayyip Erdoğan “ihtiyarlamış”tır. Son yazımda(2) da belirttiğim üzere karşımızda “iktidarsız bir hükümet” vardır. Tartışma bundan sonra “76 milyonluk aile”nin yeni reisinin kim olacağıdır.

Bu yüzden zaman, örgütlenme zamanıdır! Çünkü, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez!

(1)Yaşlanmakla aynı anlamda kullanmadığım için kelimeyi tırnak içine aldım. Yaşlanmak, kişinin vücut yaşının artması anlamına gelirken, yalnızca vücutsal bir değişiklik sürecidir. İhtiyarlamak ise, kişinin eski güç, yetenek ve etkisini yitirmesi anlamına gelmektedir. Her yaşlanan, ihtiyarlamadığı gibi; her ihtiyarlayanın da yaşlanmış olma gibi bir zorunluluğu yoktur.

(2)Soner Bahadır, “30 Mart ve Haşim Kılıç: İktidarsız hükümet!”, 27 Nisan 2014, http://serbestats.blogspot.com.tr/2014/04/30-mart-ve-hasim-klc-iktidarsz-hukumet.html

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder