Avukat Celal Ülgen, İstanbul Barosu hakkında açılan
davanın ertelenme gerekçesi ile ilgili olarak, “Baro daha büyük bir salon istemişti. Mahkeme görevini yerine
getirmemiştir” dedi.
İstanbul Barosu hakkında
açılan davanın ilk duruşmasında avukatların yoğun katılımı sebebiyle duruşma
başlamadan erteleme kararı çıkmıştı. Duruşma tutanağında, “Sanıklar hakkında
usulü işlemlerin özellikle savunma hakkının kısıtlanmadan rahat ve olabildiğinde
özgürce duruşmanın yapılamayacağı bu hali işe fiziki yapısı itibari ile
duruşmanın daha müsait bir yerde yapılmasının hukuka daha uygun olacağı
kanaatine varıldığından 5271 CMK’nın 191/1 maddesi gereğince duruşmaya
başlamadan ve sair husus işlemler yerine getirilmeden duruşmaya ara
verilmesine” karar verildiği yazıldı.
Tutanakta yer
alan bu ifadeler, Dava’ya bakan 2. Silivri Asliye Ceza Mahkemesi’nin savunma
hakkına özen gösterdiği için böyle bir karar aldığı yorumlarına sebep oldu.
Dava’yı izleyenler arasında yer alan Ergenekon ve Balyoz davaları
avukatlarından Celal Ülgen, bu kararın böyle bir düşünceyle alınmadığını
belirterek, “CMK 191/1 maddesi erteleme gerekçelerini değil duruşmanın başlamasının
çerçevesini çizmektedir” dedi.
“Ciddiye alınmadığının göstergesi”
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Avukat Ülgen,
duruşmanın küçük bir salona verilmesini, mahkemenin davayı ciddiye almamasının
göstergesi olarak yorumladıktan sonra Mahkeme’nin görevini yerine getirmediğini
söyledi. Ülgen konuyla ilgili olarak, “Mahkemenin
erteleme gerekçesinde yer alan ve ‘savunma hakkının kısıtlanmadan daha rahat ve
olabildiğince özgürce duruşmanın yapılamayacağı’ gerekçesinin karşılığı asla 2
metrekare büyük bir salon olmamalıdır. O gün avukatlar salt mahkeme salonuna değil Adliye Sarayı’na da sığmamıştır.
Çok sayıda gelen konuk baro başkanları ve gazeteciler gördüklerine
inanamadılar. 20-25 metrekare büyüklüğünde bir ufak odaya ne konuklar, ne
avukatlar ve ne de sanıklar sığabildi. Bu işin ciddiye alınmadığının bir
göstergesiydi. Baro yönetimi, duruşmayı takip eden avukatları
vasıtasıyla daha bir salon istemişti. Mahkeme bu salonu vererek görevini yerine
getirmemiştir” ifadelerini kullandı.
Kararda geçen
madde
Tutanakta yer alan Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK) 191/1
maddesinde yer alan ifadeler şöyle: “Sanığın ve müdafiinin hazır bulunup
bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak
duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya
hakim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak başlar.”
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder