logo

21 Mayıs 2013 Salı

“Mahkeme görevini yerine getirmedi”


Avukat Celal Ülgen, İstanbul Barosu hakkında açılan davanın ertelenme gerekçesi ile ilgili olarak, “Baro daha büyük bir salon istemişti. Mahkeme görevini yerine getirmemiştir” dedi.

İstanbul Barosu hakkında açılan davanın ilk duruşmasında avukatların yoğun katılımı sebebiyle duruşma başlamadan erteleme kararı çıkmıştı. Duruşma tutanağında, “Sanıklar hakkında usulü işlemlerin özellikle savunma hakkının kısıtlanmadan rahat ve olabildiğinde özgürce duruşmanın yapılamayacağı bu hali işe fiziki yapısı itibari ile duruşmanın daha müsait bir yerde yapılmasının hukuka daha uygun olacağı kanaatine varıldığından 5271 CMK’nın 191/1 maddesi gereğince duruşmaya başlamadan ve sair husus işlemler yerine getirilmeden duruşmaya ara verilmesine” karar verildiği yazıldı.

Tutanakta yer alan bu ifadeler, Dava’ya bakan 2. Silivri Asliye Ceza Mahkemesi’nin savunma hakkına özen gösterdiği için böyle bir karar aldığı yorumlarına sebep oldu. Dava’yı izleyenler arasında yer alan Ergenekon ve Balyoz davaları avukatlarından Celal Ülgen, bu kararın böyle bir düşünceyle alınmadığını belirterek, “CMK 191/1 maddesi erteleme gerekçelerini değil duruşmanın başlamasının çerçevesini çizmektedir” dedi.

“Ciddiye alınmadığının göstergesi”

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Avukat Ülgen, duruşmanın küçük bir salona verilmesini, mahkemenin davayı ciddiye almamasının göstergesi olarak yorumladıktan sonra Mahkeme’nin görevini yerine getirmediğini söyledi. Ülgen konuyla ilgili olarak, “Mahkemenin erteleme gerekçesinde yer alan ve ‘savunma hakkının kısıtlanmadan daha rahat ve olabildiğince özgürce duruşmanın yapılamayacağı’ gerekçesinin karşılığı asla 2 metrekare büyük bir salon olmamalıdır. O gün avukatlar salt mahkeme salonuna değil Adliye Sarayı’na da sığmamıştır. Çok sayıda gelen konuk baro başkanları ve gazeteciler gördüklerine inanamadılar. 20-25 metrekare büyüklüğünde bir ufak odaya ne konuklar, ne avukatlar ve ne de sanıklar sığabildi. Bu işin ciddiye alınmadığının bir göstergesiydi. Baro yönetimi, duruşmayı takip eden avukatları vasıtasıyla daha bir salon istemişti. Mahkeme bu salonu vererek görevini yerine getirmemiştir” ifadelerini kullandı.

Kararda geçen madde

Tutanakta yer alan Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK) 191/1 maddesinde yer alan ifadeler şöyle: “Sanığın ve müdafiinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak başlar.”  

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder