logo

29 Nisan 2013 Pazartesi

DÜNDEN BUGÜNE TÜRKİYE'DE 1 MAYIS -1-



Osmanlı döneminden tutunda Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bugününe  dek hemen hemen her 1 Mayıs olaylı bir şekilde gündeme geldi. İşçi Bayramı dünyanın diğer ülkelerinden farklı olarak Türkiye'de polis devletinin uyguladığı orantısız şiddet, gözaltılar, işkenceler ve ölümlerle gazetelerin manşetlerine taşındı.  Dünya İşçi Bayramı 1 Mayıs çoğu zaman iktidarlarca inkar edildi ve adına  "Bahar  ve Çiçek Bayramı" denildi. Sözüm ona Bahar ve Çicek Bayramı ile işçilere önceleri ücretsiz izin, sonrasında sendika ve meslek örgütlerinin baskıları ile ücretli izine çevrilerek bugünün bir maske altında içi boşaltılmaya çalışıldı. Daha sonrasında  1960 Anayasasının getirdiği demokratik ve özgürlükçü haklar doğrultusunda öncesinde çeşitli nitelemeler ile  asimile edilmeye çalışılan işçi bayramı başta Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) olmak üzere ülkedeki diğer konfederasyonlarının alanlarda verdiği çetin  mücadeleler sonucu kazanıldı. Özelikle bu anlamda 1977 1 Mayıs olayları ve sonra ki yıllardaki işçi sınıfının kararlı ve dik duruşu sayesinde 1923'lerde olduğu gibi 1 Mayıs hak ettiği kimliğine tekrar kavuştu. Dilerseniz burada konuyu daha fazla dallandırıp budaklamadan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı 1909 yılından 2013 yılına kadar verilen mücadelere kısaca bir değinelim;

1909'da Üsküp ve Selanikte kutlandı. Selanik'te Rum, Türk, Yahudi ve Bulgar işçiler kol kola yürüdüler. Dört dilde yayımlanan ortak 1 Mayıs bildirisinde, herkese seçme ve seçilme hakkı ve emeği koruyacak yasaların çıkarılması istendi.

1910 ve 1911'de yine işçiler 1 Mayıs'ta yine meydanlardaydı. İstanbuldaki ilk 1 Mayıs kutlması 1912 yılında Pangaltı'da gerçekleştirildi. Bu tarihten bir yıl sonra 1913'te 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı.

1921'de Tersane işçileri işgal altındaki İstanbul'da 1 Mayıs'ı kutladı. İştirakçı Hilmi Önderliğinde Halk İştirakkiyun Fırkası'nın düzenlediği 1 Mayıs'a işçiler  kızıl Kasımpaşa'dan Şişli Hürriyet-i Ebediye Tepesine kadar yürüdüler. 1923'te İstanbul'da tütün işçileri, askeri fabrika çalışanları ve demiryolu işçileri, fırıncılar, İETT çalışanları 1 Mayıs'ı sokakta kutladılar. "Yabancı şirketlere el konulsun", "Sekiz saatlik iş günü", "Serbest sendika ve grev hakkı" pankartlarını taşıdılar.

1924'te 1 Mayıs, Amele bayramı olarak kutlandı. 1925 yılında, iki yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Takrir-i Sükun kanunu ile her türlü gösteri ve yürüyüş yasaklandı. 1 Mayıslar kitlesel olara kutlanamaz hale geldi. Bu durum oldukça uzun bir süre devam etti. 1935'te 1 Mayıs, "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı altından işçilere ücretsiz izin verilerek genel tatil edildi. 1951'de 1 Mayıs'ta işçilere tatilde yarım yevmiye ödenmesi kabul edildi. 1956'da 1 Mayıs'ta işçilere tam yevmiye verilmesi kararlaştırıldı.

1976'da 1 Mayıs 50 yıllık aradan sonra tekrar sokağa çıkarak özgürleşti. ve Taksim Meydanı'nda büyük bir miting yapıldı. DİSK'in düzünlediği 1976 1 Mayıs'ı Türkiye'de kitlesel 1 Mayıs kutlamalarının başlangıcı oldu.

1977'de yine DİSK tarafından Taksim Meydanı'nda düzenlenen 1 Mayıs mitingine 500bine yakın işçi ve emekçi katılmıştı. Akşam 7'yi biraz geçe alana giriş sürerken, Sular idaresi binasının üzerinden ve İntercontinental Oteli'nden emekçilerin üzerine ateş açıldı. Çok sayıda emekçi ve sosyalist 1977 1 Mayıs katliamınında kaç kişinin hayatını kaybettiği halen tam olarak belirlenemedi.

1978'de 1 yıl önceki katliama provakasyona rağmen 1 Mayıs'ta yüzbinler yine Taksim Meydanı'nda idi. Bu kez işçi  örgütleri ve siyasi partiler alanın güvenliğini kendileri sağlamış ve böylece bir başka provakosyona izin vermemişlerdi. 1979'da İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları yasaklandı ve sokağa çıkma yasağı getirildi. 1 Mayıs'ta İstanbul'da 1 Mayıs için sokağa çıkan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Behice Boran ve 330 TİP'li 6 Mayıs'ta tutuklandı. Disk'e bağlı bir grup sendika ise İzmir'de "İzinli" 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.

1980'de, 12 darbesinden önce son "yasal" 1 Mayıs kutlamaları yapıldı. Sıkıyönetim altındaki İstanbul, Ankara ve İzmir'de gösteriler yasaklandı. Disk Mersin'de "İzinli" 1 Mayıs kutlaması yaptı. 12 Eylül Askeri darbesinden sonra, 1981'de Milli Güvenlik Kurulu (MGK) o zamana kadar "Bahar Bayramı" adıyla resmi tatil günü olan 1 Mayıs'ı çalışma günü olarak ilan etti.

1987'de Genel Hizmet İş ve Last Petkim-İŞ'in bildirimiyle, 1980 sonraı ilk resmi bildirimli ve kitlesel 1 Mayıs kutlaması kapalı salonda İstanbul Emek Sineması'nda yapıldı. 1988'de "1 Mayıs salonlarda değil, alanlarda kutlanmalıdır" sloganı ile 1 Mayıs'ı alanlarda kutlama düşüncesi çeşitli sosyalist dergilerden oluşan Dergiler Platformu'na önerildi ve kabul edildi. 1 Mayıs'ta binlerce kişi "10 yıl sonra 1 Mayıs'ı, 1 Mayıs Alanı'nda" kutlamak için Taksim Meydanı'na yürüdü. Polis kuşatmasına rağmen işçiler Taksim'e girdiler. Bu olayın aradından yüzlerce sosyalist emekçi işçi gözaltına alındı.

1989 yılında İstanbul'da 1 Mayıs'ı İstiklal Caddesinden yürüyüp Taksim Meydanı'nda kutlamak isteyen 2bin kişilik grup polis tarafından dağıtıldı. Olaylar sırasında alnından vurulan Mehmet Akif Dalcı hayatını kaybetti. 400'ün üzerinde emekçi gözaltına alındı.

Devamı gelecek....
                                                                                Gökhan ÇELİK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder