
İstanbul Tabip Odası’na bağlı İnsan Hakları Komisyonu dün öğlen saatlerinde Türkiye’de yaşayan mültecilerin sağlık sorunları ve tedavi haklarının korunması ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, Verem Savaş Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Zeki Kılıçarlsan, İstanbul Tabip Odası Üyesi Dr. Faize Deniz Mardin ve Türkiye’de yaşayan mülteci Ali Lô katıldı. Basın açıklamasını, İstanbul Tabip Odası İnsan Hakları Komitesi adına Dr. Faize Deniz Mardin yaptı. Mardin açıklamada, “ Mevcuat itibari ile geçici sığınma verilen bu kişiler, mevcuattaki boşluklar nedeniyle hastanelere alınmamakta, birçok kez ail müdahale şartları gerektiren durumlarda, hastanedeki vezne ile muhatap bırakılarak karşılanmayacak meblağlar istenmekte ve karşılayamayanlar geri çevrilmektedir. Mevzuattaki boşluklar başvurucuların lehine değil alehine kullanılmaktadır. Bu nedenlerle birçok mülteci ve göçmenin ölümüne kadar varan ağır sonuçlarla insan hakları ihlaline uğradığı aşikardır. En kısa zamanda yetkililer tarafından bu soruna bir çözüm bulunması ve mevzuattaki eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Yaklaşım olarak insani tutumun ve temel insan haklarının öne çıkarılması benimsenmeli ve ülkemize zorunlu olarak sığınan insanların temel sağlık ihtiyaçlarının hiçbir koşula bağlanmadan karşılanması sağlanmalıdır” dedi.
“herkes için her zaman ve her yerde sağlık insan hakkı olarak sunulmalı”
Mültecilerin yaşam ve sağlık hakkı, ülkeler arasında yaşanan konjonktürel yakınlaşmalara ya da emperyal projelere endeksli bir bakışa terk edilemez olduğunu belirten Dr. Deniz Mardin, Bu konudaki kavram karmaşasını artıran ve misafir statüsünde değerlendiren Suriye’li mültecilerin sağlık hizmetine erişebiliyor olmalarını doğru buluyor ancak bunun Suriye politikasına bağlı bir ayrıcalık olarak uygulanmasını ve istisnasız tüm mülteci-sığınmacı ve kağıtsızların sağlık hizmetine erişebilmeleri için yol gösterici olmalarını savunuyoruz. Ne yazık ki ülkemiz ve bölgemizde yaşanan gelişmeler her an herkesin mülteci-sığınmacı-göçmen statüsünde yaşamak zorunda kalabileceği bir tabloyu yansıtıyor. Kendimiz için, komşularımız için, hiç tanımadığımız uzak diyarlardan gelen insanlar için, yurdunu terk etmek zorunda kalmış herkes için her zaman ve her yerde sağlık insan hakkı olarak sunulmalı ve savunulmalı ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de mültecilerin sağlık sorunları yıllarca görmezden gelindi”
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu ise açıklamada, “Mültecilerin sağlık sorunları yıllarca görmezden gelindi. Bu ülkede mülteci, sığınmacı, göçmen adı altında yüz binlerce insan yaşamaktadır. Dolayısı bu insanlar en temel insan haklarından olan sağlık hakları konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu belirtmek durumundayım. Artık bu sorunun var olduğunun görülmesi ve en nihayetinde gerek hukuksal gerek işsel tüm tedbirler alınmalıdır” dedi.
“Mülteciler deşifre olmaktan korktukları için hastanelere gelmekten korkuyorlar”
Verem Savaş Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Zeki Kılıçarsalan ise konu ile ilgli, “ Hastalar bizim gibi sivil toplum örgütlerine gelip tedavi olmaktan korkuyorlar. Çünkü onları ihbar etmemizden korkuyorlar. Dolayısı korkusundan tedavi olmayan kişinin hastalık evresi ilerliyor ve çevresinde olan insanlara da bulaşıyor. Neticede onların bizlerden korkmaması gerekir. Çünkü biz onların isimlerinin doğru veya yanlış mı olduğunu araştırmıyoruz ve adreslerini deşifre etmiyoruz. Bizlerde kısaca sağlık hakkında hakların tanınmasını istiyoruz. O zaman bu kişiler korkamadan çekinmeden gelip tedavi olacaklar” dedi.
Basın açıklamasına katılan mülteci Ali Lô ise sağlık alanında yaşadığı sıkıntıları değerlendirdi. Lô, “Hasta olduktan sonra insanlar beni evlerinde attılar ve bir müddet dışarıda uyudum. En son beni bir dispansere götürdüler. Orada çok iyi muayane ve tedavi edildim. Daha sonra bir komşum hastalandı ben ona yardım ettim ve birlikte dayanışma içerisinde hastalığı yendik. Ben gibi insanlar hasta olduğunda kimlik edinmeye çalışıyorlar” dedi
Gökhan ÇELİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder