logo

13 Eylül 2012 Perşembe

KCK Duruşmasına 12 Eylül Tarifesi

KCK’nin basın ayağını oluşturmak iddiasıyla yargılanan 44 gazetecinin duruşmasının bugün 3. yargılaması  yapıldı. Hani şu adaletten yoksun ancak ve ancak avrupanın en büyük olması özelliği ile övündüğümüz kocaman İstanbul Adalet sarayında. Ve sonuç tam 12 Eylül kara tarihine yakışır bir karar... Ne mi ?

İstanbul Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesince duruşma bugün diğer günlerde görülenlere nazaran daha bir farklı idi. Yeni kararlar, usuller vesair alınmış, adeta  günün anlam ve önemine binaen hazırlanmıştı. Duruşmada tek değişmeyen şey duruşma saatiydi yine. Her zaman alışıldığı üzere dava geçikmeli olarak 11:00'da başladı. Peki değişmeyen ve 12 Eylül kılıfına sokulan eylemler nelerdi biraz bu konuya değinelim. Malumunuz dava bir kamu davası. Yani her vatandaş gelip duruşma salonuna girip davayı izleme hakkına sahip. Ancak ne var ki mahkeme heyetinin kararı ile bu kaide bozuldu ve seyirciler içeri alınmadı. Şimdi Avukatlar ve gazetecilerin akibetinin ne olduğunu duruşmaya girip giremediklerini sorduğunuzu duyar gibiyim. Evet Avukat ve gazeteci arkadaşlar duruşmayı izleyebildiler. Ama elbette tahmin ettiğiniz üzere hiç de kolay olmadı. Üç ayrı arama ve kimlik kontrolü noktalarından geçtikten sonra ancak duruşma salonundaki yerlerini aldılar. Durun daha bitmedi KCK'nın 12 Eylül tarifesi. Duruşmaya gelenler bilir. Normalde büyük davalarda (Ergenekon, Odatv,KCK) davanın görüldüğü salona girmeden önce geçiş noktaları oluşturulur ve bunların sorumluluğu Özel Güvenlik Birliği'ne (ÖGB) verilir. Orada ÖGB giriş ve çıkışalrı kontrol altına alma, asayişi sağlamak ile yükümlüdür. Velakin gelin görün kü burada da bir değişiklik olmuş ve Özel Güvenlik Birliği'nin hemen yanı başına bir de Polis memurları kondurulmuş. İşte tüm bu hukuksuzları duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı Ali Alçık'a Avukat  Ercan Kanar itiraz etti. Etti çünkü mahkeme heyetinin verdiği bu kararların neredeyse hepsi aleniyet ilkesine aykırı idi. 

Talepler Reddedildi....

Bir süre yukarıda belirttiğim konu çercevesinde mahkeme heyeti ile görüşülen konunun ardından neredeyse tüm taleplere ret yanıtı veriyordu. Örneğin; Kürtçe savunma talebini, CMK’nin 5271 sayılı maddesinin “Meramını anlatacak kadar Türkçe bilmeyenler için tercüman atanacağı” hükmüne dayandırarak ana dilde savunma hakkını, İddianamenin iadesinin, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi talebi, beyanların sesli monitör kaydına alınması, iddianamedeki iletişim kayıtları, özel telefon görüşmeleri, gizli tanık beyanları, ev aramalarında el konulan kitap ve delil gösterilen delillerin geçersiz sayılması taleplerinin hepsini reddetti.

Sanık gazeteciler tepkili...

İşte tüm bunlara binaen yani tüm taleplerin mahkeme heyetince reddedilmesi dolayısı ile hemde 12 Eylül 1980  Askeri Darbesinın yıl dönümü olması nedeniyle duruşmaya gelen sanık gazetecilerin hepsi siyah giymişlerdi. Duruşma sonuna doğru ağızlarını siyah bant ile kapatan sanık gazeteciler mahkeme heyetine sırtlarını dönerek durumu protesto ettiler...Bu sırada avukatlarda mahkeme heyetini protesto amaçlı salondan çıktılar.

Duruşmalar gayrı Silivri'de... Bir daha ki duruşma tarihi 12 Kasım.

Ara başlıktan da anlaşılacağı üzere bugünden gayrı KCK duruşmaları Siliviri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içersinde bulunan duruşma salonunda görülecek. Neden mi? Çünkü mahkeme heyetinin verdiği karara göre, 3 gün baoyunca sanıkların hal ve tavırları ayrıca duruşma salonun yetersiz kalması mahkeme heyetini bu karara teşvik etmiş. E madem büyüklerimiz böyle uygun görmüş, bize de yağmur, çamur ve uzak demeden Silivri deki duruşmalara gitmek düşer ki zaten Ergenekon ve Balyoz davalarından o yola idmanlıyım kanımca... Ha unutmadan yine yukarıda ki gerekçeler gösterilerek duruşma tarihi 12 Kasım'a ertelendi. İlgilenlere önemle duyurulur...

Av. Ercan Kanar: Karar hukuka aykırı HSYK'ya gideceğiz.

KCK davasına bakan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkmesini duruşma salonunu terk ederek protesto eden avukatlar adliye çıkışında avukatlar adına bir basın açıklaması yaparak tepkilerini kamoyu ile paylaştılar. BAsın açıklamasında söz alan Avukat Ercan Kanar, ertelemenin tamamen keyfi olduğunu belirterek, yargılamalarının yasalara uygun yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca Kanar yaptığı açıklamada, Hiçbir mahkeme yargıcın çiftliği değildir” diyen Kanar, mahkemenin fiili rehin durumunu devam ettirdiğini dile getirdi. Kanar, Avukat Ümit Sisligün’ün duruşmalardan yasaklanması hususunda İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılması kararına da tepki gösterdi. Kanar, “Yasa dinlemeyen 15. Ağır Ceza Mahkemesini HSYK’ye şikayet edeceğiz dedi. Hemen sonrasında sözü alan Avukat Fırat Epözdemir'de mahkeme heyetinin reddini kendi aralarında değerlendireceğini söyledi ve ekledi. 12 Eylül Asker Darbesinin tüm bu kararlarla fiili olarak sürdüğünün altını çizdi.

                                                                            Gökhan ÇELİK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder