AKP'nin “oy deposu” olarak anılan
ilçelerden Küçükçekmece'nin merkezinde çektiğim bu fotoğraf,
devrimci mücadele için yol gösterici bir niteliğe sahip.
Fotoğrafı, Küçükçekmece ilçesinin
merkezinde E-5 kenarında bulunan fidanlığın orada çektim.
Fidanlığın duvarında asılı bulunan İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AKP'li Küçükçekmece Belediye
Başkanı Temel Karadeniz'in “Küçükçekmece ulaşım üssü
oluyor” sloganının yer aldığı propaganda afişinin Kadir
Topbaş ve Temel Karadeniz'in yüzlerinin yan yana fotoğraflarının
olduğu bölüm “itina ile” yırtılmış. Yırtma işleminin
yalnızca Topbaş ve Karadeniz'in yüzleriyle sınırlı olması ve
ikilinin yüzlerinin dışına en ufak bir taşma yapılmamış
olması, bu yırtma işleminin “sıradan bir serserinin işi”
değil, politik bir bilinçle gösterilmiş tepki olduğunu ortaya
koyuyor.
EYLEMİN ÖNEMİ
Peki bu görüntünün ne önemi var?
Olay, Küçükçekmece gibi sol için “kaybedilmiş” ya da zayıf
olunan bir ilçenin merkezinde ve E-5 gibi işlek bir yolun
kenarında, yani herkesin gözünün önünde gerçekleşmiş.
AKP'nin Nazi Almanyası'nı andıran bir baskınlıkla kullandığı
propaganda mekanizmasına meydan okuyan bir tavrı yansıtması bu
eylemi iki açıdan önemli kılıyor:
1-AKP'ye “Senin propaganda
mekanizmana burada müsaade etmeyiz” diyor.
2-AKP'nin “yenilmez” olduğunu
düşünen kitleye de AKP'nin dokunulmaz ve sarsılmaz olmadığını
gösteriyor.
HER YER TAKSİM OLSUN!
Olaydan çıkarılması gereken üçüncü
bir ders ise Küçükçekmece'nin “ulaşım üssü” olmasına
yönelik herhangi bir saldırı ve tepkiyi içermiyor olması. Afişin
sadece Kadir Topbaş ve Temel Karadeniz'in yüzlerinin olduğu
kısmının yırtılması, Saray Faşizmi'nin iddia ettiği gibi
AKP'ye karşı gelenlerin “Türkiye'nin büyüyüp gelişmesine
karşı çıkan” kimseler olmadığının göstergesidir.
Son dönemde sıkça sorulan “Geziciler
nerede?” sorusuna şöyle yanıt verebiliriz: “Küçükçekmece'de
yalanın afişini yırtıyor.” Haziran Direnişi'nde boşuna “Her
yer Taksim, her yer direniş” sloganını atmadık. Eğer “Her
yer Taksim” olmasaydı, “Geziciler” her yerde olmasaydı o
büyük kitlesel direniş oluşamazdı. O zaman “Geziciler”in ve
devrimcilerin önünde bir görev duruyor: “Her yerde” yan yana
gelip her yeri Taksim yapmak!
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder