logo

20 Mart 2014 Perşembe

Başbakan ve otoban

Marmaray başta olmak üzere birçok metro açılışı "Sayın Başbakanımızın katılımıyla" yapıldı. Peki bu ne anlama geliyor?

Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) Eş Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sıkça özellikle İstanbul'daki metro ve altyapı hizmetleri tesisi açılışına katılıyor. Bunun yanı sıra birçok belediye başkanı adayının afişinde de Tayyip Erdoğan'ın fotoğrafı yer alıyor. Hatta bu afişlerde Tayyip Erdoğan, görsel kurguda belediye başkan adayının önüne geçer bir biçimde yer alıyor.

Klasik modern demokrasilerde metro ve diğer altyapı tesisleri, o tesisin yapıldığı il ve ilçe(diğer ülkelerde de eşdeğer konumdaki idari birim) belediyelerinin sorumluluğundadır. Bu belediyeler, merkezi yönetimle bu projeler konusunda bilgi alışverişi ve yardım konusunda destek alsa da bu projeler yerel belediyeler tarafından hazırlanır ve uygulanır. Dolayısıyla sevabı da günahı yerel belediyelerin boynunadır.

Bizde ise durum son derece farklı. Normalde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından yerel seçim propagandası olarak kullanılması gereken Kanal İstanbul gibi bir altyapı hizmeti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından genel seçim propagandası olarak kullanılabiliyor. Hakeza, yerel seçimler öncesi Mecidiyeköy gibi İstanbul'un en merkezi noktalarından birinden İstanbul'dan İzmir'e yapılan otobanın afişinde, afişte otobanın da önüne geçen bir Tayyip Erdoğan fotoğrafı yer alabiliyor ve Başbakanlık koltuğunda oturan birisi kendini bir otobanla tanımlayabiliyor.

Çünkü bizdeki yönetimin amacı klasik bir modern demokrasi olmak değildir. Toplumbilim açısından halen geleneksel/tutucu bir yapıdadır. Ekonomik üretim biçimi olarak ise modern dünyaya entegre olmak üzeredir. Bu çelişme, yönetim şeklimize de yansımaktadır. Modern üretim biçiminin yönetim şekli olan liberal sandık demokrasisi ile geleneksel toplumun sürdürülmesi yönetimimizin temel gayesi durumundadır.

Geleneksel toplumlarda ise yönetimin tepesindeki kişi, herşeyden mesuldür. Ülkenin her noktasında olan her şeyin günahı da sevabı da O'nun boynunadır. Aynı zamanda yönetimin tepesindeki adam ülkenin “sahibidir.” Bu yüzden BOP Eş Başkanı “Bakanına” ya da “Valisine” “talimat” verir.

Bu durumu, Türkiye Komünist Partisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Aydemir Güler, 2 Şubat günü Taksim'de yaptığı mitingde çok iyi ortaya koymuştur. Aydemir Güler, o mitingde şunları demişti: “Türkiye'nin de İstanbul'un da birinci sorunu AKP'dir. Birinci sorun AKP olmasaydı seçime 2 ay kala AKP'nin İstanbul adayını görürdük. Aday, Kadir Topbaş değil; Recep Tayyip Erdoğan'dır. AKP'nin İstanbul adayını 2 ay boyunca da görmeyeceğiz.”

Erdoğan'ın 11 buçuk yıldır iktidar olması, nesnel siyaset bilimi kriterlerine göre mevcut yönetim şeklinin sürdürülemeyeceğini gösteriyor tek başına. Üzerine bir de Haziran ayında tek yürek olarak sokağa çıkan 12 buçuk milyonun varlığı, bu yönetimin sürdürülemeyeceğinin teminatı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder