Gezi Parkı Direnişi ve Recep Tayyip Erdoğan Sempatizanları İçin Naçizane Dileğim
Son
günlerde keskin çizgilerle ayrışan iki farklı kesimden de çok
sayıda ahbabı olan şahsım adına ben de birkaç şey
söylemek istiyorum.
Kimse, aynı bakkaldan alışveriş yaptığı,
aynı yeşillikte top oynadığı, aynı devlet dairesi kuyruğunda
sıraya girdiği insanların görüşü yüzünden birbirine hakaret
edemez. Bu oldukça açık ve nettir.
Gelelim olaylara; yeri geldi Beşiktaşımda çatıştım, yeri geldi Taksim'de parkta slogan
attım, yeri geldi polislerimizle oturdum karşılıklı sigara
içtim, iki kelam ettim. Neticede söylemek istediğim şudur:
Bizi
birbirimizle kavga ettirenler, bizim arkadaşlıklarımızı
bitirenler, bizi kardeşlerimizle, akrabalarımızla küstürenler bu
süreçten hiçbir şekilde zararlı çıkmadılar. Talimat verenle
ezilen zevat başka!
Sonuç itibariyle hiçbir beyin hiçbir
beyini küçük göremez. Ve:
Bugün ölecek olsam vasiyetim
şudur:
Kin tutmadan, hor görmeden, nefretle bakmadan halkımızın
her insanı karşılıklı oturup çay içsin, biri birine Kur'anını, Recep Tayyip Erdoğanını anlatsın, diğeri de ona sosyalizmi ve
özgürlüğü anlatsın.. Bakın bilgi ve yürekle insanlar nasıl
da aydınlanıp şaha kalkacak...
Yeter ki kardeşlik
bozulmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder