logo

16 Aralık 2012 Pazar

68’liler sosyalizm mücadelesine çağırdı


68’liler Vakfı Olağan Kongesi’nde Sönmez Targan tekrar başkanlığa seçilirken kongrede bağımsızlık, devrim ve sosyalizm çağrısı yapıldı.

68’liler Birliği Vakfı 11. Olağan Genel Kurulu, bugün İstanbul Sultanahmet’teki Armada Otel’de gerçekleştirildi. Kurul’da 68 devrimci hareketinin geçmişi, Türkiye’deki ilerici ve sosyalist mücadelenin tarihi ile Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi durum ve sorunlara ilişkin çözüm önerileri tartışıldı.

Kurul’da genel olarak Türkiye’nin emperyalizm tarafından kuşatıldığı, AKP hükümetinin emperyalizmle işbirliği yaptığı, emperyalizmden kurtulmanın yolunun bağımsız, demokratik ve devrimci Türkiye’nin kurulması olduğu belirtildi. Ayrıca, mücadele için tüm ilerici, demokrat ve devrimci çevrelerin birlikte hareket etmesi ve gençliğin mücadeleye dâhil edilmesi vurgusu yapıldı.

“Biz yurtseveriz”

Açılış konuşmasını yapan Vakıf Başkanı Sönmez Targan, “Türkiye’deki siyaseti iç dinamikler değil, Batı emperyalizminin dayatmaları belirliyor. Sol olarak bu konuda başarılı olamadık. Bize ulusalcı deniyor. Bizim buna itirazımız yok. Bizi eleştirenler Jose Marti diye vakıf kuruyor. Bunlar ülkelerinin burjuvaları. Biz kendi ülkemizin yurtseverleriyiz. Görev ve sorumluluklarımız iç içe girdi. Cumhuriyet yıkıldı. Yargıda, eğitimde, sağlıkta cumhuriyet kalmadı. Emperyalizme, faşizme, gericiliğe karşı ortak bir cumhuriyet hedefimiz olmalı. Bu noktada gençliğin verdiği mücadele çok önemli” şeklinde konuştu.

“Bu kuruldan önderlik programı çıkmalı”

Vakıf Yönetim Kurulu(YK) Merdan Aslan, kuruldan bir devrim programı çıkması gerektiğini vurgulayarak başladığı konuşmasında, “68 Hareketi bir devrim programıdır diyoruz. Bu programın altı iyi doldurulması bu kurulun görevidir. Kaymış, gitmiş bir Türkiye var. Türkiye yok artık. Bunun çözümü sosyalist devrim midir, milli demokratik devrim midir, bunları kimlerle nasıl yapacağımızı tartışmalıyız” ifadelerine yer verdi.

“Gençlere ulaşmalıyız”

YK Üyesi Ahmet Nergiz ise Vakıf’ın gençlerle buluşması gerektiğine vurgu yaparak, “Vakfımızın yalnızca siyasi faaliyetler yapan bir örgüt gibi olması sın derece yanlıştır. Böyle deva m ederse bu örgüt kısa sürede biter. Gençlere ulaşmamız gerekmektedir. Gençlere ulaşmak için kültür, sanat faaliyetleri, sinema gösterimleri, müzik şölenleri gibi faaliyetler düzenlemeyiz” şeklinde konuştu.

“68, tebaa kültürüne başkaldırıdır”

Bir diğer YK Üyesi Betül Kuyucu, 68 devrimci hareketini “Bu toraklarda yüz yıllardır var olan tebaa kültürüne karşı bir başkaldırı” olarak tanımladı. Kuyucu, “68 Hareketi, Sorgulamayı öne çıkaran bir harekettir.  Kurtuluş Savaşı sonrasındaki ilk kitlesel eylemdir. 68 Hareketi’ne sadece öğrenci ve gençlik değil; işçiler, emekçiler ve halk da katılmıştır. 68 Hareketi, antifaşist ve sosyalist bir hareketti. O’nlar, Atatürk aydınlanmasının ancak sosyalizm ve devrimle devam edebileceğini söylediler. Dünya halklarının kurutuluş yolunun sosyalizm olduğunu söylediler” dedi. 

“Suriye’de kimlerlesin?”

Sözlerine “Dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” diyerek başlayan Vakıf Danışma Kurulu(DK) Üyesi Ümit Ülgen, emperyalizm vurgusu yaparak şunları şöyledi: “Mustafa Kemal’e ve Türk devrimine karşı tavır önemli. Belirleyici olan emperyalizmi görmek ve kavramaktır. Suriye’deki savaşa karşı tavır da çok önemli. Kimlerle birlikte olacaksınız? ABD kimlerle işbirliği yapıyor?” sözlerini kullandı.

“Muhalefet sistemle aynı yerden besleniyor”

DK Üyesi Oktay Ekinci ise Türkiye’de muhalefet partilerinin muhalefet yapamadığına değinerek, “Çünkü sistem neyden besleniyorsa ondan besleniyor. Türkiye ekonomisi diye bir şey yok. Türkiye yağma ekonomisi var. Bu tür konuları ne zaman konuşacağız? Böyle konuları konuşamazsak gündeme gelemeyiz. Kentsel dönüşüm bir yalandır. Yağma ve talan için belli kesimlerin oturduğu insanların evleri yıkılarak başka yerlere gönderilmesidir. Anadolu’da HES’lere karşı durmalıyız. HES, bir enerji projesi değil, suyun pazarlanmasıdır” dedi.

“Dünya konjonktürünü anlamalıyız”

Türkiye’deki sorunları anlamanın, dünyadaki siyasi şartları anlamaktan geçtiğini belirten Vakıf DK Üyesi Erol Bilibik, “Mevcut iktidar, emperyalizmin taşeronu olarak atanmış ve BOP Eş Başkanlığı yapmaktadır. Bu hükümetin bakanlığını yapan kişiler de Amerika’da eğitilmiştir. Bugün rejim yıkılmıştır. Atatürk ilkeleri yerle yeksan edilmiştir. Parlamento gayri millidir. Karşı devrim iktidardadır. Peki devrimci güçler nerdedir? Naftalinli şarkılar söylemektedir. Bunun kıymeti harbiyesi yoktur. 40 yıldır naftalinli şarkılar söyleyerek aldığımız yol sıfıra sıfırdır. Sol bir cemaat haline getirilmiştir. Bir bayrak altında emperyalizme karşı yürüyememektedir” şeklinde konuştu.

“Kapitalizmin yeni ortaçağındayız”

Mustafa Zulkadiroğlu ise güncel konuların tartışılması gerektiği ve laiklik vurgusu yaptığı konuşmasında, “Güncel olanı tartışmazsanız, günce olanı tespit etmezseniz eski şarkıları söylersiniz. Biz eski şarkıları söylemeye başladık. Bugünkü süreç, kapitalizmin yeni ortaçağıdır. Bugünkü düzen, kapitalizmin krizlerinin çözümsüzlüğü üzerine kuruludur. Çözümsüzlük, tanrı düşüncesini ortaya çıkartır. Emekçi yığınlar medya ve dinle aptallaştırılmaktadır. Bu yüzden önümüzdeki süreçte sekilerlik ve laiklik emekçiler açısından çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder