Size kullanmakta olduğunuz birkaç
ilaçtan bahsedeceğim. Ancak bu ilaçların çok fazla detayına
inemeyeceğim. Zira o kadar derin etkili ve yazmaya kalkarsam uzun
prospektüsü olan ilaçlar ki, inanın yazmaya kalksam bu yazı bir
blog yazısı olmaktan çıkar, 150-200 sayfalık bir kitap olur. O
yüzden madde madde değinip geçeceğim. Umarım bir faydam olur ki
ben bundan son derece mutlu olurum.
Bu ilaçlar neler biliyor musunuz?
Bizim hepsini ya da birkaçını devamlı olarak kullandığımız
uyku ilaçları. Bizim uyku ilaçlarımız neler mi?
1-) Sosyal Medya: Bir günde en fazla
doz aldığımız, severek kullandığımız ilaçtır. Üretici
firmaları Mark Zuckerberg, Jack Dorsey gibi dahî kişiliklerdir.
Aslında doğru kullanıldığında faydalı bir ilaçtır. Lakin
prospektüsünde nasıl kullanılacağı yazmaz ve insanların %90'ı
bu ilacı yanlış kullanır. Yanlış kullanımından doğan yan
etkilerse insanı asosyal yapar, insanın akıcı konuşmasını
engeller, anadilini bozar ve maymun bile edebilir. Genel itibariyle
çok etkili bir uyku ilacıdır.
2-) Televizyon ve Özellikle
Prime-Time Kuşağı: Çoğumuzu tutsak eden bir ilaçtır.
Bağımlılık yaratır. Kandırır. Aldatır. Ve en önemlisi
uyutur. (Bu hususta Neil Postman'ın “Televizyon: Öldüren
Eğlence” adlı kitabını okumanızı öneririm. Biraz ağır bir
dili vardır çünkü kavram ve kuram çoktur. Ancak bu kitaptan ne
anlanırsa kârdır.) Siz başında vakit kaybedip eğlenirken, daha
doğrusu eğlendiğinizi zannederken, o izlediğiniz magazinsel
yarışmaların arasında giren reklamlardan, o yapımcılar milyon
dolarlar kazanır. Bu ilacı kullananlar daha uyumaya ve haliyle yağ
bağlamaya devam eder. Aslında bu ilaç da doğru kullanıldığında
faydalı bir ilaçtır ancak günümüzde bu ilacı doğru kullanmak
imkansızdır.
3-) Tıbben Şart Olmadıkça
Kullanılan İlaçlar: Bunlar da muhteşem bir uyku ilacıdır
aslında. Şaşırtıcı gelebilir ama çoğu hastalığın ilacı
doğada mevcuttur. (Tabii ki hepsinin değil. Ya da belki de
mevcuttur ama henüz bilim ve tıp dünyası keşfedememiştir.) En
ufak bir nezlede, gripte birtakım ilaçlara, antibiyotiklere para
ödeyip ilaç firmalarını zengin edenlere bol limonlu ve ballı
ıhlamuru öneriyorum örneğin. Astımı olanlara özel tıp
merkezlerine veya kortizonlu ilaçlara para bayılmaları yerine
keçiboynuzu kaynatmalarını öneriyorum. Çok ciddiyim.
Uyutuluyoruz ve ceplerimiz boşaltılıyor. Ne büyük oyunlar
dönüyor.
Bu konuda herkes kanseri örnek verir.
Çaresi istense bulunur ama ilaç şirketleri para kazansın diye
sürülmüyor falan. Ama ben AIDS'i örnek vermek istiyorum. AIDS'in
tedavisi hala mümkün değil. Sadece bazı kokteyl ilaçlarla
kişinin ömrü 5 ila 10 yıl arasında uzatılıyor. Bir afiş
görmüştüm internette çok hoşuma gitmişti. Türkçeye çevirerek
yazıyorum: “AIDS'in ilacının bulunmasını mı istiyorsun? İki
büyük dünya liderine bulaştır!”. Oldukça ironik ve doğru
değil mi...? Öyle her şeye kanmayalım, uyumayalım,
bilinçlenelim. Bizler ilaç aldıkça firmalar dünyaları elde ediyor. Şifalı bitkilerden söz eden ve hastalıklara şifa dağıtan Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu yüzden birçok kişiden ölüm tehdidi aldığını açıklamıştı. Sebep ne? İnsanların hastalıklarına doğal yollarla, doğada rahatça bulunan ve pahalı olmayan sebze-meyve-bitkileri insanlara önererek insanların iyileşmelerini sağlamak... Bu ibret alınacak bir durumdur.
4-) Kızmayın Ama “Din”: Bu belki
de en etkili ilaçtır. Tesirini en etkili gösterendir. Bu ilacı
her kullanan uyur demek istemiyorum. Ama bu ilacı kullanan
insanların çoğu uyuyor. Hem de yanında top patlasa duymayacak
şekilde. Ve bu uyku çok tatlı. Kimse vazgeçemiyor. Çünkü
“gerçek manada uyanınca” çok güzel bir hayata uyanılacağına
inanılıyor. Bu konuya da fazla değinmek istemiyorum ve “bugünlük”
beşinci ve son maddeye geçmek istiyorum.
5-) Siyasete Alet Edilen Bazı
Semboller: Bunlar da etkili bir uyku ilacıdır. Sahnede göstermelik
bir tiyatro oynanırken sahne arkasında kirli işler ve kurnaz
planlar dönmesine mahal veren en büyük etkenlerdir (ilaçlardır).
Bunu ülkemiz çok yaşadı. Dediğim gibi derin bir şekilde
değinmek isterdim ama bunun için adeta kitap yazmam gerekir. Ama
bilin ki bu uyku ilacı ağzımıza defalarca kez zorla tıkıldı.
Duygu sömürüsü çok yapıldı. Yapılacaktır da. Bizim halkımız
duygusaldır. Duygulanacaktır da. Ama duygulanmayı bildiğimiz gibi
objektif bir biçimde düşünmeyi de bilelim yeterki. Her uyku ilacı
kanımıza tesir etmesin!
Şimdilik bu kadar. Daha nice
ilaçlardan ilerki yazılarımda bahsetme olanağı bulurum umarım.
Unutmayın, her zaman söylüyorum. Uyumayalım, düşünelim. Uyku
ilaçları bize şah damarımızdan daha yakın olmasın. Bize
farkettirmeden kanımıza zerketmesinler. Uyku halinde değil, cin
gibi ve tam zihinle olayları yorumlayalım. Uyku ilaçları faydalı
şeyler değillerdir. İlaç zaman ve beyin yani “düşünmek”tir.
Uğur Mutlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder