Türkiye kamuoyunun vicdanına,
Müşteki: Soner Bahadır
Sanık: Bugün gazetesi yazarı Aykut Işıklar
Suç: Gıyabi hakaret ve nefret söylemi
İzahı: Aykut Işıklar, adı geçen gazetenin 23 Nisan 2012
Pazartesi tarihli nüshasının 2. sayfasında yayınlanan “Tanımak istemiyorlarsa
ne yapalım?” başlıklı yazısında aşağıdaki ifadeleri kullanmıştır:
“Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşam kavgası veren
gurbetçi kardeşlerimizi saymazsak bizi gazetelerinde okuyan, TV’lerinden izleyen,
radyolarında dinleyen Avrupalı yok. Bu yüzden de yalan yanlış bilgiler ortada
dolaşıyor, bizi onların ışığında tanıyorlar. Çünkü haber kaynakları hep
satılmış kişiler. Kimisi Türk düşmanı bölücü Kürt, kimisi yüzyıl öncesinde
kalmış Ermeni kimisi de hâlâ komünizmin canlanacağını, dünya işçilerinin tek
bayrak altında toplanacağını hayal eden kişiler. Onlar için Türkiye hiç
sevilmesin. Yıllarca ‘Siz, Kürtler’i neden kesiyorsunuz’ diye soranları biraz
deşince, ardından bir gerçeği çıkardım. Ne yazık ki bu kişilerin çoğu gazeteciydi.
Belli gazetelerde çalışanlar... Zaman zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan(isim
kalın harflerle yazılı), bu vatan düşmanı tiplere hak ettiklerini söylüyor ama
bence az...”
Yukarıdaki ifadelerde bir kısım Kürt ve Ermeni’nin yanı
sıra belli gazetede çalışan gazeteciler ve komünistler; satılmış, Türkiye’nin
sevilmesini istemeyen ve vatan düşmanı olarak nitelenmiştir. Bu nitelemeler
yoluyla bahsi geçen gruplara mensup kişilerin isimleri verilmeden, gıyaben
hakaret edilerek kişilik hakları zedelenmiştir. Ayrıca bu gruplar hakkında, “belli
bir kesimin kendine özgü özelliklerinden ötürü aşağılanması ve topluma hedef
gösterilmesi” olarak tanımlanabilecek ve en büyük insanlık ayıplarından biri
olan “nefret söylemi” geliştirilmiştir. Bu durum, son yıllarda basında da
etkisini gösteren toplumsal kutuplaşma ortamında bahsi geçen kutuplaşmayı
körüklemek, ülke huzurunu bozmak ve bir linç psikolojisi oluşturmaktan başka
bir sonuç doğurmayacaktır.
Talep: Yukarıda arz eden sebeplerden ötürü sanık Aykut
Işıklar hakkında, sağduyulu bir değerlendirmenin yapılmasını; Türkiye
kamuoyunun, gittikçe kaybolduğu düşünülen vicdanının halen yerinde olduğunu
göstererek sanığı kendi vicdanlarında kınayarak mahkum etmesini saygı ile arz
ve talep ederim. (26.04.2012)
Müşteki
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder