logo

15 Mart 2012 Perşembe

Prof. Dr. Haluk Şahin: “Nedim Şener güvenilir bir figürdür”


OdaTV Davası’nda tahliye olan Gazeteci Nedim Şener’i “güvenilir bir figür” olarak nitelendiren Gazeteci Prof. Dr. Haluk Şahin, Şener hakkında, “O’nu güvenilir kılan Doğrucu Davut tavrıdır” dedi ve Şener’in de aralarında bulunduğu 4 gazetecinin tahliyesini alkışlayarak kutladı.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda dün düzenlenen panelde konuşan Uluslarası Basın Enstitüsü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi, gazeteci ve yazar Prof. Dr. Haluk Şahin, sosyal medya olgusunu inceledi. Sosyal medyayı “dijital devrim” olarak nitelendiren Prof. Dr. Şahin, sosyal medyanın ciddi bir demokrasi potansiyeli taşıdığını söyledi.

İletişim alanında güvenilirlik önemli

Güvenilir olmanın iletişim sektöründe önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haluk Şahin, örnek olarak Nedim Şener’i gösterdi. Şahin konuyla ilgili olarak, “Nedim Şenerle görüştüm. Hapishanede kurşun kalemle bir kitap yazmış. Bunu hangi mecrada yayınlayacağını merak etmiyoruz. Ne söyleyeceğini merak ediyoruz. Çünkü, Nedim Şener güvenilir bir figür. Güvenilirlik, iletişim alanında çok önemli bir olgu” şeklinde konuştu.

Sosyal medya hareketlerinin sonucu yok

Sosyal medyanın Kuzey Afrika’daki toplumsal olayların örgütlenmesi üzerinde son derece etkili olduğunu belirten belirten Şahin, bu eylemlerin sonucunun ise alınamadığını dile getirerek şöyle konuştu: “İnsanlar, Twitter’da ve Facebook’ta örgütlendiler, yuhaladılar filan ama sonucu yok.”

Mahkeme salonları erişilebilir hale geldi

Türkiye’de etkin bir sosyal ağ kullanımı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haluk Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “OdaTV davasında gençler sürekli twit geçiyorlar. Yani o ulaşılamaz mahkeme salonları dakikada 3-4 mesajın geçildiği, kolayca ulaşılabilen bir alana dönüştü.”

Demokrasinin geleceğinden ciddi şüpheler duyuyorum

Prof. Dr. Şahin, şu sözlerle son yıllarda internet ve sosyal medya kullanımına doğru oranlı olarak artan bilgi kirliliğinin tehlikelerine işaret etti: “Demokrasi kuramı, halkın olayları bildiği varsayımına dayanır. Faşist bir rejimde bir diş hekimi işini çok iyi yapabilir. Fakat bir akademisyen ya da gazeteci bu ortamda işini yapamaz. Bu yüzden ifade özgürlüğü vazgeçilmezdir. Bir ülkede halkın zihni yorumlarla açılamıyorsa ve halk bilgilendirilmiyorsa o ülkenin demokrasisi kusurludur. 21. yüzyılda demokrasinin geleceğinden ciddi şüpheler duyuyorum. Sosyal medya bir taraftan bize güvenilmez bilgiler verirken diğer taraftan da bizi dağıtıyor.”

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder