OdaTV Davası’nda tahliye olan
Gazeteci Nedim Şener’i “güvenilir bir figür” olarak nitelendiren Gazeteci Prof. Dr. Haluk
Şahin, Şener hakkında, “O’nu güvenilir kılan Doğrucu Davut tavrıdır” dedi ve
Şener’in de aralarında bulunduğu 4 gazetecinin tahliyesini alkışlayarak kutladı.
İstanbul Üniversitesi İletişim
Fakültesi Konferans Salonu’nda dün düzenlenen panelde konuşan Uluslarası Basın
Enstitüsü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Öğretim Üyesi, gazeteci ve yazar Prof. Dr. Haluk Şahin, sosyal medya olgusunu
inceledi. Sosyal medyayı “dijital devrim” olarak nitelendiren Prof. Dr. Şahin,
sosyal medyanın ciddi bir demokrasi potansiyeli taşıdığını söyledi.
İletişim alanında güvenilirlik
önemli
Güvenilir olmanın iletişim
sektöründe önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haluk Şahin, örnek olarak Nedim
Şener’i gösterdi. Şahin konuyla ilgili olarak, “Nedim Şenerle görüştüm. Hapishanede
kurşun kalemle bir kitap yazmış. Bunu hangi mecrada yayınlayacağını merak
etmiyoruz. Ne söyleyeceğini merak ediyoruz. Çünkü, Nedim Şener güvenilir bir
figür. Güvenilirlik, iletişim alanında çok önemli bir olgu” şeklinde konuştu.
Sosyal medya hareketlerinin
sonucu yok
Sosyal medyanın Kuzey Afrika’daki
toplumsal olayların örgütlenmesi üzerinde son derece etkili olduğunu belirten belirten
Şahin, bu eylemlerin sonucunun ise alınamadığını dile getirerek şöyle konuştu: “İnsanlar,
Twitter’da ve Facebook’ta örgütlendiler, yuhaladılar filan ama sonucu yok.”
Mahkeme salonları erişilebilir
hale geldi
Türkiye’de etkin bir sosyal ağ
kullanımı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haluk Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “OdaTV
davasında gençler sürekli twit geçiyorlar. Yani o ulaşılamaz mahkeme salonları
dakikada 3-4 mesajın geçildiği, kolayca ulaşılabilen bir alana dönüştü.”
Demokrasinin geleceğinden
ciddi şüpheler duyuyorum
Prof. Dr. Şahin, şu sözlerle son
yıllarda internet ve sosyal medya kullanımına doğru oranlı olarak artan bilgi
kirliliğinin tehlikelerine işaret etti: “Demokrasi kuramı, halkın olayları
bildiği varsayımına dayanır. Faşist bir rejimde bir diş hekimi işini çok iyi
yapabilir. Fakat bir akademisyen ya da gazeteci bu ortamda işini yapamaz. Bu
yüzden ifade özgürlüğü vazgeçilmezdir. Bir ülkede halkın zihni yorumlarla
açılamıyorsa ve halk bilgilendirilmiyorsa o ülkenin demokrasisi kusurludur. 21.
yüzyılda demokrasinin geleceğinden ciddi şüpheler duyuyorum. Sosyal medya bir
taraftan bize güvenilmez bilgiler verirken diğer taraftan da bizi dağıtıyor.”
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder