logo

17 Ağustos 2011 Çarşamba

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELİ




Başımıza gelmeseydi inanmazdım. Galiba geldiğimiz son noktaydı bu. Geçen günlerde özellikle bu sitede emeği en çok geçen arkadaşım Gökhan Çelik ve biz site yazarlarının verdiği onca emeğin bir öğle vakti sona erdiğini gördük.

Bir anda gelişen bu durum hepimizi üzdü. Verilen onca emek ve bunun ile birlikte okurlara yapılan büyük bir terbiyesizlik olarak addediyorum başımıza gelen bu saldırıyı. Ama ne olursa olsun yazılarımızı yazma kararı aldık durmayacak yorulmayacaktık.

Sonuçta düşündüğümüz zaman “ki bu yapılan anketlerde de ortaya çıkan bir sonuçtur.” basına yapılan sansür, bunun doğurduğu sonuçlar ile birlikte halktan da olumsuz tepki almıştır. İnsanları bile bezdiren bu sansür uygulamalarından sonunda en küçük olarak tabir edilen blog siteleri bile nasibini almaktadır.

Her ne nedenden olursa olsun bir ülkenin tarafsız ve özgür sesi olan medya, taraf tutar veya susturulursa, o ülke karanlığa doğru sürüklenmeye mahkum olacaktır. Daha önce benzer durumların yaşandığı ülkelerde bu durum aynen geçerlidir.

İşte o ülkelerden bazıları ve hikayeleri…

*Nazi Almanyası              : Hitler iktidara geldikten sonra muhalif bütün sesleri susturup kendi yayın organını oluşturmuştur. Bu durumu tekelleştirmeyi tercih eden Adolf Hitler, bunun ne kadar yanlış bir şey olduğunun farkında değildi. Bunun sonucu olarak Yenildiği durumlarda bile, savaşılan bölgelerde zafer kazanıldığının yayınını yapmıştır halka. Bu yayını duyan halk herhangi bir önlem almadan evlerinde oturmaya devam etmişler ve bombalama sonucunda kimi aileler savaşın ortasında suçu olmadan katledilmiştir. Çünkü halk olanı biteni taraflı yayın yüzünden bilmiyordu.

*Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı : Osmanlı Devleti ile yaptığı savaşlar neticelenmeye yakın yapılan son Çanakkale Savaşı zamanında, muhalif yayınları susturan İngiltere sadece savaş ve iktidar yanlı medyaya yayın izni vermiştir. Aynı yayınlar İngiltere’nin sömürge devletlerinde de aynı anda yapılmaktaydı. İngiltere hükümeti sömürge ülkelerinden aldığı askerleri İngiltere’ye götürme sözü vermiştir. Fakat askerleri Çanakkale’de savaştırmıştır. Yani bu şu demektir : Sömürge devletlerde yaşayan ve oğullarını askere İngiltere’ye gönderdiğini sanan ailelerin hepsini taraf medya ile kandırmıştır. Oğullarının Çanakkale’de olduğunu bilen azınlık aileler de Savaşın son dakikasına kadar savaşı İngiltere’nin kazandığını düşünmektelerdi. Yapılan yayınlar yüzünden…

Daha bir çok ülke bu kategoride yer bulabilir kendine. Bunların hepsi şunu gösterir ki ne olursa  olsun muhalif sesler susturulmamalıdır. Bir ülkenin zenginliği ve demokrasisi ancak ve ancak muhalif sesler ile bir bütündür. Tabi ki muhalif seslerin üstüne düşen görev de iktidarı eleştirmek değil, onun eksikliklerini veya düşünemeyip atladıklarını ona güzel yolla anlatmaktır.   

Biz bunu yapıyoruz. O yüzden tarafsızız…

Saygılarımla                                                                                     Adil Can Kavcar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder