Üreme sağlığı, güçlendirme ve ekonomik faaliyet alanlarında kadının dezavantajlarının yansıtıldığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde (TCEE) Türkiye 138 ülke arasında 77. sırada, Ermenistan ve Gürcistan gibi ülkelerin alt sıralarında yer alıyor. Türk parlamentosunda kadınlar sandalyelerin sadece %9’unu alırken, Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya’da bu oran %31.7. Bu tür rakamlar Türkiye’nin sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda cinsiyet eşitliğini sağlayacak güçlendirici önlemlerin alınması amacıyla destekleyici eylemlerde bulunması gerektiğini gösteriyor.
Eğitim, sağlık ve diğer yaşam koşullarında yoksunluğu gösteren Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’nde yüksek insani gelişme gösteren ülkeler kategorisinde Peru ve Kolombiya’nın ardından Türkiye ve Brezilya en yüksek değere sahip. Türkiye 0.039’luk bir oranla Azerbaycan ve Kırgızistan ile birlikte, Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinin en yüksek ÇBYE değerine sahip. 2010 raporuna göre nüfusun %8’i birden fazla yoksunluk yaşarken, %19’luk diğer bir bölümü de çoklu yoksunluk koşullarının sınırında yer alıyor.
Resme daha geniş açıdan bakılacak olursa, Türkiye’nin İGE değeri 1980-2010 yılları arasında 0.467’den 0.679’a yükselerek, toplamda %45 artış gösterdi. Bu artış başlangıç İGE değeri benzer olan ülkelerin kaydetmiş olduğu ortalama gelişmeler ile kıyaslandığında, Türkiye’yi İGE ilerleme sıralamasında 14. sıraya koyuyor. 30 sene içinde Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi yaklaşık 12 sene, ortalama eğitim süresi yaklaşık 4 sene ve beklenen okula devam süresi yaklaşık 5 sene artmış durumda. 1980-2010 arasında en etkileyici gelişme ise %112’lik artışla kişi başına Gayri Safi Milli Gelir (GSMG) alanında gerçekleşti.
2010 İGE’ye göre Norveç, Avustralya ve Yeni Zelanda İGE kazanımları alanında dünyada lider konumunda; Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Zimbabve ise yıllık sıralamaların en altlarında yer alıyor. İGE ve diğer endeksler her yıl küresel İnsani Gelişme Raporu’nun bir parçası olarak yayımlanıyor. Küresel İnsani Gelişme Raporları iklim değişikliğinden insan haklarına kadar insanlığın karşı karşıya kaldığı acil sorunlara ilişkin tartışmaları bir çerçeve dâhilinde yansıtıyor.
İnsani Gelişme Raporları, UNDP yetkisinde hazırlanan bağımsız raporlar. Bu raporlar, belirli göstergelerde uluslararası veri toplama yetkisi, kaynağı ve tecrübesine sahip olan uluslararası veri kurumlarına dayanıyor. Rapor ondan fazla dile çevriliyor ve her sene 100’den fazla ülkede yayımlanıyor.
Bu yıl İnsani Gelişme Raporları’nın yirminci yıldönümü kutlanıyor. “Ulusların Gerçek Zenginliği: İnsani Gelişmenin Yolları” adını taşıyan 2010 raporu, kişilerin uzun, sağlıklı ve yaratıcı yaşamlar sürmek; değerli buldukları başka amaçlara ilerlemek ve paylaşılan bir gezegende eşit ve sürdürülebilir bir gelişme faaliyetine aktif olarak katılmak için gerekli özgürlüğünün genişletilmiş hali olan temel insani gelişme kavramını bir kez daha teyit ediyor. Raporla ilgili daha fazla bilgi için lütfenhdr.undp.org adresini ziyaret edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder