logo

29 Eylül 2012 Cumartesi

"Türkiye’ye deli gömleği giydiriliyor"


TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, “Tutuklu gazetecileri ziyaretimiz sırasında Türkiye’ye nasıl bir deli gömleği giydirildiğini gözlemledik” dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti(TGC) tarafından düzenlenen "5.Babıali Günleri" kapsamında dün TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda "Gazete çalışanları ne kadar özgür" konulu bir panel düzenlendi. TGC Başkanı Orhan Erinç'in başkanlığını yaptığı panelde Türkiye Gazeteciler Sendikası(TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Gazeteci Ferai Tınç konuşmacı olarak yer aldı.

"Basın kartı olmaması hükümetin ayıbı"

Panelin ilk konuşmacısı Sibel Güneş, kendilerinin de dahil olduğu ve tutuklu gazetecilere destek vermek ve basın özgürlüğü alanında çalışma yapmak amaçlı kurulan Gazetecilere Özgürlük Platformu(GÖP)’ndan bahsederek konuşmasına başladı. Güneş konuyla ilgili olarak, “Kürt, sosyalist ya da ulusalcı bakış açısındaki gazetecilerin tutukluluğunun görünür olması GÖP ile sağlandı. 93 meslek örgütü bir araya gelerek memlekette basın özgürlüğünün yok olmaya başladığı mesajını verdi” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklu gazeteciler hakkında söylediği "basın kartları yok" sözlerine de atıfta bulunan Güneş, "Başbakan, tutuklu gazetecilerin basın kartının olmadığını, onların gazeteci olmadığını söyledi. Suriye'de kaybolan bir çok gazetecinin de basın kartı yoktu. Fakat Başbakan, o gazetecilerin geri alınması için büyük çaba sarf etti. Bu gazetecilerin basın kartı almalarını sağlayacak şartlarda çalıştırılmaması hükümetin ayrı bir ayıbıdır" şeklinde konuştu.

"Eskiden beri bir şey değişmedi"

Ferai Tınç ise, Türkiye'de yıllardır gazetecilerin tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Geçen günlerde kütüphanemi temizlerken Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun hazırladığı bir raporu buldum. 1995 yılındaki bu raporda çok tanıdık bir ifade yer alıyordu: Dünya'da en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye. Yani eskiden beri değişen bir şey olmadı" şeklinde konuştu. Gazetecilerin, terörist olarak suçlanmasına da değinen Tınç, "Terörle Mücadele Kanunu ile hiçbir şey tartışılmaz hale geldi. Tartışmak, terörizme fayda sağlamak, teröristlik oldu. 'Atatürkçüyüm' demenin bile teröristlik olarak değerlendirileceği aklımıza gelmezdi" dedi.

"Yasalar gazete çalışanlarını korumuyor"

Son konuşmacı Ercan İpekçi ise, basın özgürlüğünün var olabilmesi için yasaların gazete çalışanlarını koruması gerektiğini fakat Türkiye'de bunun olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Basının özgür olabilmesi için gazetecinin patronun ticari çıkarlarından bağımsız olması gerekir. Gazetecinin özgür olabilmesi için patronunun ticari çıkarlarına direnebilmesi gerekmektedir. Bu direncin olabilmesi için de gazetecilere yasalarla bu hakların tanınması gerekmektedir. Fakat yasalarımız bu hakkı malesef ki gazete çalışanlarına sağlamıyor."

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder