“4+4+4, Ortaçağcılıktır!”

HKP, 4+4+4’ü “Ortaçağcılık” olarak niteledi.

Dün, Taksim Meydanı’nda toplanan Halkın Kurtuluşu Partisi(HKP) İstanbul İl Örgütü üyeleri, 4+4+4 Eğitim Sistemi’ni protesto etti.  Eylem sırasında, “Kahrolsun ABD, AB emperyalizmi”, “Şeriat, Ortaçağ karanlığıdır”, “4+4+4 Ortaçağcılıktır”, “Gün gelecek devran dönecek, Tayyipgiller halka hesap verecek”, “Yaşasın demokratik, laik, anadilde eğitim” ve “4+4+4, halka zulümdür” sloganları atıldı.

“4+4+4 kesintili eğitim modeli Tayyipgiller iktidarının halkımızın çocuklarımızın geleceğini ortaçağ karanlığına gömme projesinin bir parçasıdır” başlıklı basın açıklaması İstanbul İl Başkanı Avukat Pınar Akpınar tarafından okundu.   

“Kendi torununu Fransız okuluna gönderiyor”

AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa’nın “Tüm okulları imam hatip yapma şansı yakaladık” sözlerine atıf yapan Akpınar, “Bu modelin temeli bilime değil, Ortaçağcı ideolojiye dayanmaktadır. 4+4+4, bizzat Başbakan Tayyip’in sözleriyle ‘dindar ve kindar’ bir nesil yetiştirmek üzere yürürlüğe konulmuştur. Asıl amaç İmam Hatiplerin orta kısmını yeniden açmaktır. AKP Muğla Milletvekili Ali Boğa, ‘tüm okulları imam hatip yapma şansı yakaladık’ diyor. Ama kendi torununu Fransız okuluna gönderiyor. Yani bunlar, yoksul halk çocukları İmam Hatip’e giderek Ortaçağ karanlığına gömülsün diyorlar ama kendi çocuklarını emperyalist Batı’nın okullarına gönderiyorlar” dedi.

“Öğrenme isteğini kırar”

Yeni eğitim sisteminin öğrencilerin öğrenme isteğini kıracağını savunan Akpınar, “Bu sistem, 60, 66 ve 72 aylık öğrencileri aynı sınıfta okutmayı öngörmektedir. Bırakın 60 aylık çocukla 72 aylık çocuk arasındaki farkı, 66 aylık çocukla 72 aylık çocuk arasında dahi gelişim süreçleri arasında belirgin farklılıklar vardır. Kendisinin yapamadığını sınıf arkadaşının yapabildiğini gören bir çocuk kendisini başarısız, aşağılanmış hissedecek ve okulda mutsuz olacaktır. Bu durum onun duygusal ve sosyal yaşantısını olumsuz biçimde etkileyecektir.  Okula karşı olumsuz tutum geliştirmeye başlayacaktır. Öğrenme isteği kırılacak, okula gitmek istemeyecektir. Hem de eğitim öğretim sürecinin en başında” ifadelerini kullandı.

“40 bin öğretmen kadro fazlası”

Yeni eğitim sisteminin kadro fazlası öğretmen sorunu yarattığını söyleyen Akpınar, “Bilim, sınıftaki öğrenci sayısı 20-25 kişi olsun diyor. Böyle olursa öğretmen gerçekten öğretmenlik yapabilir, öğrenciler öğrenebilir, kendilerini geliştirebilir diyor. Özellikle İstanbul gibi büyük illerde sınıf mevcudunun 80-90 kişi olması söz konusudur. Bu kadar kalabalık ve farklı yaş gruplarından oluşan sınıfta eğitim yapılabilir mi? Üstelik bu uygulama ile birlikte 40 bin sınıf öğretmeni norm kadro fazlası olmuş durumda” sözlerini sarf etti.

“Sürgün öğrenciler ve öğretmenler”

Yeni eğitim sistemiyle birlikte öğretmenlerin ve öğrencilerin okullarını değiştirmek zorunda kaldığına değinen Akpınar, konuyla ilgili olarak, “4+4+4 modelinin sonucu olarak ortaya çıkan diğer bir sorun da ‘sürgün öğrenciler ve sürgün öğretmenler’dir. İlköğretim okullarının ilk ve ortaokullara dönüştürülmesi ile birlikte pek çok bölgede öğrenciler okullarından ve öğretmenlerinden, öğretmenler de öğrencileri ve okullarından ayrılmak zorunda bırakılmışlardır. Bir sabah kalktıklarında bir de bakmışlar ki okulum dedikleri yer artık okulları değil. İlkokul çağındaki çocuklar için sınıf öğretmenleri, arkadaş çevreleri çok büyük önem taşır. Onlardan ayrılmak üzer çocukları, kaygılandırır. Bu işin manevi boyutu” dedi.

“İmam hatiplere camilerden kayıt yapılıyor”

İmam Hatip okullarına camilerden kayıt yapılabildiğini söyleyen Akpınar, “Bir de maddi boyutu var. Güya en yakın okula ‘sürgün’ edilmişler. Nasıl gidecekler? Servisle! Yani okula gitmek için çocuklarımız daha fazla yorulacak, zaman harcayacak; velilerimiz de onları okula göndermek için daha fazla para! Tabii varsa. Ama gazeteler yazıyor ki, İmam Hatip Okullarına ilanla öğrenci aranıyor! İmam hatiplere ön kayıt formlarının camilerden alınıp camilere teslim edilebileceği söyleniyor, kayıt yaptıranlara müftülükler servis, burs vb. teşvikler sunuyor” dedi.

“Kimin geri zekalı olduğu ortaya çıktı”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “gelişim süreci okul eğitimine uygun değildir” raporu alınan 66 aylık çocukların “geri zekalı” olarak damgalandığını söylediğini hatırlatan Akpınar, “Başbakan Tayyip ‘bu işe karşı bir kampanya var. Gidip rapor alanlar var. Bunları evlatlarına ihanetle vasıflandırıyorum. Bu çocuklar geri zekalı mı?’ diyor. Şimdiye kadar anlattıklarımızdan kimin geri zekalı olduğu apaçık ortaya çıkmış durumdadır. Fazla söze hacet yoktur” dedi.

Soner Bahadır