logo

11 Ağustos 2011 Perşembe

Afrika Sefaleti


Bir kıta düşünün...
 
Elmas ticaretinin en yoğun olduğu, içinde Nil gibi dünyanın en uzun ve büyük nehirlerinden birini bulunduran, tamamen sular ile kaplı bir Kıta…

İnsanlarının güçlü dirayetli olduğu, Dünyanın en çok yağmur alan bölgesi ve kıtası olduğu, Teknolojinin topraklarını yakıp yıkmadığı, halen daha insanlığın katletmediği Geniş yağmur ormanlarını düşünün, türlü hayvanlarının yaşadığı, çeşitli tropikal bitkilerin yetiştiği, bir çok göç yollarının kesiştiği bir kıta…

Büyük devletlerin paralı asker almak için uğrak yeri olan, savaşçılarının dünyaya nam saldığı, beklide büyük savaşların uğramadığı tek kıta…

Afrika!

Fakat saydığım bu kadar doğal ve insani zenginliğe rağmen bir o kadar da yitik, aç, sefil insanların yaşadığı varlık garibesi bir Afrika!

Şimdi çıkıp bütün emperyalist dünya ülkelerinin milyon dolarlar kazanan futbolcuları, sanatçıları, yazarları, iş adamları Afrika için birkaç milyon dolar toplayarak onların açlığını dindirme derdine düşmüş duyduğum kadarı ile…

Şimdi o arkadaşlara söylemek istediğim bir nokta var. Sayın milyon ve milyar dolarlık ağabeylerim ve ablalarım. Karılarınıza veya kendilerinize aldığınız, Altın, Elmas ve Zümrüt Takılar hangi ülkelerden geliyor. Bu ülkenin insanları sizin parmağınıza geçirdiğiniz taştan ne kadar para alıyorlar. Ülke ekonomisine ne kadar katkıda bulunuluyor. Yine siz bu taşları elinize geçirin diye kaç ülke vatandaşının canı yanıyor? Veya kaç orman telef ediliyor? Ne kadar paralı asker o bölgede kaç insan katlediyor biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz ki…

Siz yılda 1 kez toplanıp ancak ve ancak fazlasını aldığınız halka aldığınızın milyondan birini verip kendinizi kahraman olarak gösterenlerden olmalısınız… Ben bir ülkeye veya kıtaya yardım edilmesini çok acı buluyorum.

Bana göre o ülkeye yardım etmek yerine o ülkenin temel değerlerini koruyarak, insanlara hakkını vererek ve o topraklara gerçek anlamda özgürlüklerini kısıtlamayacak şekilde yatırımlar yaparak faydalı olabiliriz.

Emin olunuz ki bir topluma yapılabilecek en kötü ve en ayıp şey onları dilenci gibi yetiştirip, dilenci psikolojisine o toplumu alıştırmaktır. Unutulmamalıdır ki sadaka’ya alışan bir dilenciye, temiz oda verip tuvalet kültürünü bile öğretseniz emin olun ki bir süre sonra yine dilenecektir. Çünkü bu onun genlerine işlemektedir.

Haklarının gasp edildiği bir ülkede yaşayan ve bunun üzerine yardım aldığını sanan fakat kandırılan insanlar, dilenci psikolojisini benimser ve sürekli isterler. O ülkede maalesef ölüm, açlık, AIDS, fuhuş kol gezer.

İnsanları 3. Dünya Ülkesi olarak ayıracağınıza, insani değerlerinize sahip çıkmayı denemelisiniz, Ey 1. Dünya Ülkeleri ve onların Milyon, Milyar Dolarlık vatandaşları!

İnsanları kandırmak yerine onlara haklarını veriniz… Ülkelerinden çekiliniz… Her yıl Sadece Güney Afrika’da hanım efendilerimizin düğünlerinde çok istedikleri tek taş pırlanta için!!! Yüzlerce insan öldürülmektedir…

                                 Saygılarımla                                                       Adil Can Kavcar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder