HTKP Genel Başkanı Erkan Baş, Recep
Tayyip Erdoğan'ın ABD'den hilafet mührünü almaya çalıştığını
söyledi. Erkan Baş, AKP devrilmediği sürece Türkiye'nin hiçbir
sorununun çözülemeyeceğini ve AKP'nin devrilmesinin tek yolunun
cumhuriyetçiler ve Kürt emekçilerinin yan yana gelmesi olduğunu
söyledi.
SONER BAHADIR
Halkın Türkiye Komünist
Partisi(HTKP) Genel Başkanı Erkan Baş, Hayat TV'de Arif Koşar'ın
moderatörlüğünü yaptığı “Ne yapmalı nasıl yapmalı?”
programına konuk oldu. Erkan Baş programda; İleri Haber Genel
Yayın Yönetmeni Can Soyer, BirGün Politika Editörü Uğur Koç ve
Hayat TV Politika Editörü Cem Şimşek'in sorularını yanıtladı.
Erkan Baş, Suriye'deki savaşa yönelik
olarak Suriye halkının savunması olmasaydı, Rusya ve İran'ın
Suriye halkına destek vermeyeceğini ifade ederek, Suriye halkının
direnişinin ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)'ni bozduğunu
belirtti. AKP'nin, Büyük Ortadoğu Projesi'ni Türkiye'de “Yeni
Osmanlıcılık” olarak yansıttığını belirten Erkan Baş,
BOP'un sorun yaşamaya başlamasıyla birlikte AKP'nin de sorun
yaşamaya başladığını ifade etti.
“TÜRKİYE'DE IŞİD İKTİDARI VAR”
Erkan Baş, Türkiye'de IŞİD
iktidarının olduğunu söyledi. Baş, “Türkiye'de halkın özgür
seçimiyle belirlediği bir iktidar yok. İktidara her türlü savaş,
baskı ve zorla el koymuş bir yapı var. Türkiye'de bir IŞİD
iktidarı var. IŞİD'lileri alın hamama götürün, tıraş edin,
Türkiye'ye bakan yapın, ortaya çıkacak görüntü budur” dedi.
“1 KASIM SEÇİMLERİ KAZLIÇEŞME
MİTİNGİ'NE BENZİYOR”
Erkan Baş 1 Kasım seçimleri
sonucunu, Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Haziran
Direnişi sırasında Taksim'in direnişçilerin kontrolünde olduğu
dönemde Kazlıçeşme'de yaptığı mitinge benzetti. Baş, “2007
yılında Cumhuriyet Mitingleri ile birlikte bu iktidara kitlesel bir
tepki vardı. O dönem, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçildiği
bir seçim yaşandı. Ama o dönemde önemli kitlesel tepkiler de
vardı. 2009'da TEKEL direnişi yaşandı. Ya da çok uzağa
gitmeyelim. 2 buçuk yıl önce Haziran Direnişi'nin yaşandığı
günlerde Taksim'de büyük bir miting yapmıştık. Aynı dönemde
Tayyip Erdoğan da Kazlıçeşme'de bizimki kadar büyük olmasa da
önemli bir kitleyi konsolide eden bir miting yapmıştı. 7
Haziran'da biz Taksim'de miting yaptık; 1 Kasım'da Tayyip Erdoğan,
Kazlıçeşme Mitingi gibi bir yanıt verdi” şeklinde konuştu.
“AKP; SIRADAN BİR PARTİ DEĞİL,
BİR ÇETEDİR”
Erkan Baş, AKP'nin alışılagelmiş
bir sermaye sınıfı partisi değil, Türkiye'yi bir noktaya götüren
bir çete olduğunu söyledi. Baş konuyla ilgili görüşlerini,
“Tayyip Erdoğan, bir düzeyde tabii ki emperyalizmin piyonu. Ara
sıra ufak çelişmeler yaşansa da ABD emperyalizmi ile farklı
noktalara çıkabilecek bir parti değil. Ama AKP, basit bir sermaye
partisinin üstlenebileceğinden fazlasını üstlendi. Karşımızda
belli bir ajandası olan bir çete var. Bu çete belli bir ajandayla
Türkiye'yi bir yerlere götürüyor. Bunu görmemiz lazım. Bu
önemli bir durum” ifadeleriyle dile getirdi.
“LAİKLİK, KAZANILMASI GEREKEN BİR
MEVZİ”
Erkan Baş, Türkiye'de laikliğin
yeniden kazanılması gereken bir mevzi olduğunu belirtti. Baş,
“Türkiye, geçmişte devrimciler için kağıt üzerinde de olsa
laik bir ülkeydi. Bugün Türkiye'nin laik olduğunu kim
söyleyebilir? Bir zamanlar laik ülkede türbanlı memur mu olur
diye tartışıyorduk. Bugün biz laik bir ülkeyiz, hepimiz türban
takmak zorunda değiliz diye tartışıyoruz. Bu yüzden laikliğin,
kazanılması gereken bir mevzi olduğunu düşünüyoruz aynı
zamanda. Bu açık bir rejim değişikliğidir. AKP/Saray Rejimi
dediğimiz bu” ifadelerini kullandı.
“AKP, TASMASI OLDUĞU İÇİN TASALI”
Erkan Baş, AKP'nin ABD'nin
Ortadoğu'daki çıkarları için fazla ön plana çıktığını,
ABD'nin geriye çekilmesinden dolayı sıkıntı yaşadığını
ifade etti. Erkan Baş şunları söyledi: “AKP, ABD'nin bölgeyi
düzenleme projesinin ürünü bir partidir. AKP, ABD'nin projesini
en iyi yapacak aktör olarak kendini öne attı. AKP, bugün tasması
olduğu için tasalı. Sizin tasmanızı elinde tutan geri çekilirse
o tasma boğazınızı sıkar.”
“HİLAFET MÜHRÜ ABD'NİN ELİNDE”
Erkan Baş, AKP'nin Kürt halkına
yönelik savaş politikalarının toptan bir Kürt alerjisi
içermediğini, AKP'nin Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı
Mesut Barzani ile daha sıcak, Suriye'nin kuzeyinde IŞİD ile
savaşan PYD'ye karşı ise düşmanca bir siyaset izlediğini
hatırlattı.
Konuşmasının çeşitli noktalarında
AKP'nin iç siyasetle dış siyasetin kesiştiği noktalardan hareket
ettiğini vurgulayan Erkan Baş, son dönemlerde Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AKP'nin Türkiye'yi Suriye'de bir savaşa
sokabileceği ihtimali sorulmasının üzerine ise, “Bir deyim
vardır delidir ne yapsa yeridir diye. Ben bu soruya böyle yanıt
vermek istiyorum. Tayyip Erdoğan hakkında 1. Dünya Savaşı'ndaki
Enver Paşa benzetmesi var ya. Hakikaten gerçekliği okuyamıyor.
Kendini halife olarak görüyor ama mührün ABD'de olduğunun
farkında. ABD'nin mührünü alabilecek tek kişi olduğunu
düşünüyor ve dış siyasette ABD'yi mührünü almaya ikna etmeye
çabalıyor” yanıtını verdi.
“TÜRKLER VE KÜRTLER YAN YANA
GELMEDEN AKP'Yİ YENEMEYİZ”
Erkan Baş, Türkiye'nin AKP iktidarını
devirebilmesini yolunun cumhuriyetçi çevrelerle Kürt yoksullarının
yan yana ortak düşmana karşı hareket etmesi olduğunu ifade etti.
Erkan Baş, “AKP ne zaman bir tepkiyle karşılaşsa Kürt halkına
savaş açıyor. İnsanlar açken sen bunu vatanın için yapıyorsun
diyerek insanları geçici bir süre ikna edebilirsin ama bu savaşın
etkisi ülkenin tamamını etkilemeye başladığı zaman bunun
altından kalkamazsın” şeklinde konuştu.
Gezi Parkı eylemleri sürdüğü
dönemlerde “Kürtler nerede?” sorusunun sorulmasının
hatırlatılması üzerine Erkan Baş; bu sorunun haklı bir soru
olduğunu, fakat aynı sorunun bugün de Kürt illerinden Türkiye'nin
batısındaki halklar için sorulduğunu belirtti. Erkan Baş çözüm
önerisini ise şöyle açıkladı: “Orta düşmana karşı hareket
ettiğimizde kardeşliğimizi de kazanıyoruz. Kürt siyasetine
ilişkin Gezi sürecinde 'Kürtler nerede?' diye soruldu. Bu
sorunun kısmi haklılık payı da var ki kendileri de kabul ettiler.
Kürt emekçileri ve yoksulları da bir savaşa maruz kaldıklarına
aynısını soruyor. Demek ki Türk emekçileri ve Kürt emekçileri
yan yana gelmeden bu iktidarı yenemeyeceğimiz ortaya çıkıyor.”
“ÖZERKLİĞİ TARTIŞABİLECEĞİM
ORTAMI ARIYORUM”
Erkan Baş, Kürt Sorunu'nda gündeme
gelen özerklik tartışmalarına da değindi. Erkan Baş,
kendilerinin özerklik konusuna sınıfsal ve üretim araçlarının
mülkiyeti açısından baktıklarını belirtti. Baş, bu noktada
özerkliğin bölgesel asgari ücret gibi adaletsizliklere sebep
olabileceği ve sermaye sınıfının daha rahat hareket etmesine
sebebiyet verebileceği uyarısında bulundu.
Erkan Baş, bu değerlendirmelerinin
ardından ise henüz Türkiye'de özerkliğin tartışılabildiği
bir ortamın olmadığını dile getirerek, “Bugün ölen 7 günlük
insanlar var. Umarım yakın bir gelecekte bir barış ortamı
sağlanır da bu tartışmayı yapabiliriz” dedi.
Erkan Baş bu konu hakkında, Türk ve
Kürt emekçilerinin eşit haklara sahip ortaklığını
hedeflediklerini ve bu noktada Kürt halkına herhangi bir dayatmanın
yapılmasını kabul etmeyeceklerini ifade etti.
BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ VE
CERATTEPE
Aynı zamanda Birleşik Haziran
Hareketi(HAZİRAN) Türkiye Yürütmesi Üyesi olan Erkan Baş,
programın sonunda HAZİRAN ile ilgili de konuştu. Recep Tayyip
Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımadığını ifade
eden sözlerini hatırlatan Baş, “Türkiye Cumhuriyeti
protokolünün 1 numarası Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum
dediği andan itibaren halka da bu hak doğuyor. Cerattepe'de hukuki
süreç bitene kadar dokunulmayacak dendi. Eğer o hukuki süreç,
Cerattepe halkının taleplerini yansıtmazsa o kararı tanımama
hakkı doğmuştur. Burada fiili mücadele gerekliliği ortaya çıkar.
Birleşik Haziran Hareketi, yerel meclisleriyle bu mücadelenin aracı
olmaya çalışacak” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder