Arsenal ile Barcelona arasında oynanan
Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final ilk maçını, Barcelona'nın sabrı
ve aklı 2-0 kazandı.
Arsenal ve Barcelona arasında,
Emirates Stadyumu'nda Cüneyt Çakır'ın hakemliğinde güzel bir
maç oynandı. Maçta, maçı yayınlayan TRT ekibinin, Arsenal
tribününün ateşine dayanamayıp maçı yarıda bırakıp kaçması
dışında herhangi bir kötü durum yaşanmadı. Arda'nın ise
geçmiş dönemden kalan maç cezası sebebiyle maçta oynayamaması
ve Barcelona'nın bu güzel galibiyetine ortak olamaması ise
Türkiyeli futbolseverlerin içini burkan bir gelişmeydi. Cüneyt Çakır ise kendisine çok fazla ihtiyaç duyulmayan maçta sorunsuz bir yönetim sergiledi
Maça Arsenal hakim başladı. Bilindik
“İngiliz tipi futbol”larıyla ilk dakikalarda etkili oldular.
İlk, “Barcelona tipi atak” ise ancak 14. dakikada yaşanabildi.
Bu dakikaya kadar Barcelona, hiç alışık olmadığımız bir
şekilde sürekli uzun toplarla oynamak durumunda kaldı. Bu sürede,
ilk yarının ortasına kadar Arsenal penaltı noktası civarında 2
tehlikeli pozisyon yakaladı. Eğer Arsenal hücumcuları bu
pozisyonlarda golle buluşabilselerdi Barcelona ciddi sorunlar
yaşardı.
Bu bölüme ilişkin en dikkat edici
nokta ise Barcelona'da 23. dakikaya kadar Messi'nin adını duyamamış
olmamız. Hatta 20'li dakikaların başında “Yahu Messi oynamıyor
mu?” diye sordum kendi kendime!
Bu dakikadan sonra Barcelona yavaş
yavaş maçı dengelemeye başladı. Barcelona'nın ilk tehlikeli
atağı ise 33. dakikada Suarez'in ceza sahasına topla birlikte
etkili bir biçimde girmesiyle yaşandı. Bu dakikalarda Messi, daha
fazla topla buluşmak için 4. bölgeden çıkarak, 3. bölgeye
çekilmeye ve takımın hücumunu yönlendirmeye başladı. Bu saha
içi değişiklikle birlikte Barcelona, ilk yarının sonuna kadar
etkili bir performans sergiledi ve 45. dakikada kale sahasında 2
pozisyonda golle burun buruna geldi fakat sonuç alamadı ve ilk yarı
başladığı gibi golsüz sona erdi.
SABIR VE AKIL DEVREYE GİRDİ
İkinci yarıda Barcelona'nın sabrı
ve aklı devreye girdi. Maçın başında Arsenal'in hızlı ve
dikine paslarla kendisini zorlayan futboluna karşı sabırla ve
alışık olmadığı ölçüde savunmaya yaslanan Barcelona,
heyecana kapılmadan, akıllıca “sıranın kendisine gelmesini”
bekledi.
İkinci yarıda hakikaten “sıra”
Barcelona'ya geçti. İkinci yarının ilk 10 dakikasında etkili
olan Barcelona 49'da Neymarla Arsenal Kalecisi Cech ile burun buruna
gelirken, 54'te de Messi, Arsenal ceza sahasını etkili bir pasla
tehdit etti.
Barcelona gibi topu ayağına aldığı
zaman neredeyse yapabileceklerinin sınırı olmayan bir takıma
karşı savunmaya çekilmenin pek akıllıca olmadığını fark eden
Arsenal, Barcelona rüzgarını dindirebilmenin tek yolunun hücum
etmek olduğunun farkına vardı ve ikinci yarının başlangıç
şokunu atlattıktan sonra Barcelona kalesini yoklamaya başladı ve
60. dakikada peş peşe iki tehlikeli atak gerçekleştirdi.
Bu dakikadan sonra maç hareketlenmeye
başladı ve iki kalede de git-geller yaşandı. Bu git-gelli
süreçlerle birlikte 71. dakikadaki bir kontra atakta
Neymar-Suarez-Messi üçlüsü devreye girdi ve Messi, ceza sahası
içerisinde düzgün bir vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi.
Arsenal, gole rağmen etkili futbol
oynamaya çabaladı ama Arsenal'in gol bulmak zorunda olması ve
Barcelona'nın açık alanı affetmeyen hücum silahlarının varlığı
kendini göstermeye devam etti. 78. dakikada Suarez'in kale sahasında
topu direğe nişanlaması ile somutlanan maç boyu şanssızlığı,
Arsenal'in umutlarının diri kalmasını sağladı.
Bu umutlarla yüklenen Arsenal'de 79.
dakikada Barcelona ceza sahasındaki karambolde Ramsey, topu
Barcelona Kalecisi Ter Stegen'e takınca Arsenal'in umutları yavaş
yavaş azalmaya başladı.
Arsenal'in umutlarını bitiren ise
Messi'nin “kazandığı” penaltı oldu. 83. dakikada Arsenal ceza
sahasına yapılan ortada süratli hareketiyle rakibini zamanlama
hatasına zorlayan Messi, takımına penaltı kazandırdı.
Kazandırdığı penaltıyı gole çeviren Messi, maçın sonucunu
belirledi.
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder