logo

26 Kasım 2013 Salı

Woody Allen Sineması Dair Kısa Bir Yazı


   Woody Allen’a katıldığı bir söyleşide bir soru sorulur fakat soruyu tam duyamadığı için şu şekilde karşılık verir: “Sorunuzu duyamadım ama cevabım seks.” Bu cümle Woody Allen’in sadece yaşamıyla ilgili değil onun sinemasıyla ilgili de ipuçları vermektedir. Woody Allen yaptığı bütün filmlerde “ilişki”leri anlatır. Özellikle de kadın-erkek ilişkilerini anlatır. Bunu da standup ve tv şovlarından sinemaya taşıdığı absürd mizahla iç içe yapar. Woody Allen’a göre ilişkilerin kendisi bile başlı başına absürttür. Yani saçmadır. Nasıl başlayıp sürdüğü ve biteceği belli değildir. Birden gelişir.

  Woody Allen sinemasını farklı açılardan ele almak mümkündür. İlişkiler açısından bakıldığında; Woody Allen filmlerinde ilişkilerin tuhaflığından bahsettik. Buna birkaç örnek vermek gerekirse: Take The Money And Run filminde, beceriksiz bir suçlu olan Virgil Starkwel, bir kadının çantasını çalmak için onun yanına yaklaşır. Ama daha sonra kadınla ilişkileri başlar. Deconstructing Harry filminde Harry’nin, eşinin kardeşiyle bir ilişkisi olur, sonra psikiyatristiyle bir ilişkisi olur, evlenip boşanırlar. Sonra da yazdıklarına hayran olan bir kızla ilişkileri başlar. Fakat o kız da daha sonra Harry’nin bir arkadaşına aşık olur. Vicky Cristina Barcelona filminde Vicky ve Cristina yaz tatili için İspanya'ya gelirler ve orda bir sanatçı ve onun eski eşi ile tanışırlar. Zamanla da üçü arasında tuhaf bir birliktelik olur. Whatever Works filminde de zengin bir adam olan Boris Yellnikof, evinden kaçan Melody adında genç bir kızı evine alır. Zamanla Boris kızdan hoşlanmaya başlar ama kız başkalarıyla birlikte olur. Daha sonra kızın annesi ve babası ortaya çıkar. Melody’nin annesi de Boris’in yanında yaşamaya başlar. Başka bir adamla ilişkisi olur. Babası da homofobik biri ama o da bir barda otururken aslında eşcinsel olduğunu anlıyor. Bu örnekler ilişkilerin tuhaflığını veya absürtlüğünü göstermek açısından yeterlidir.

   Woody Allen sineması dendiğinde akla gelen bir diğer özellik de filmlerinde hemen hemen hiç vazgeçmediği absürd mizahtır. Onun sineması için absürtlükte sınır tanımaz demek hiç de abartı olmayacaktır. Birkaç örnek vermek gerekirse Take The Money And Run filminde Virgil, bir bankayı soymak ister. Bankadan içeri girer. Cebinden bir not çıkarıp veznedarın önüne koyar. Notta: “Silahım var.”, “Bu bir soygundur.” yazar, ama yazım yanlışlıklarından dolayı derdini anlatamaz. Annie Hall’de Alvy ile Annie sevişirlerken Annie, onunla sevişirken ruhunun orda olmadığını söyler ve Annie’nin ruhunun yataktan kalkıp onları izlediğini görürüz. Small Time Crooks’ta Ray Winkler, eşi ve arkadaşlarıyla birlikte bir bankanın kasasına ulaşmak için bankanın yanındaki kurabiye dükkanını tutup onu işletirler. Dükkanın altından tünel kazarak bankanın kasasına ulaşmak isterler. Ama tuttukları dükkan sayesinde hayal ettikleri zenginliğe ulaşırlar.

  Teknik olarak da şunu söyleyebiliriz: Woody Allen kamerayı, kayda almak için kullanmaktadır. Kamera açılarıyla, hareketleriyle özel anlamlar yaratma gibi bir derdi yoktur. Onun yaptığı sinematografiden yararlanarak öykü anlatmaktır. Ama bu, onun teknik açıdan zayıf olduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Çünkü Woody Allen nasıl tarzda bir film yapacaksa kamera ve ışık kullanımını da ona göre tercih eder. Love And Death filminde Boris, Sonja ile birlikte savaşı önlemek için Napoleon’u devirmeye çalışır. Film, görsel estetik açısından geçtiği coğrafyaya özgü olarak varoluşçu Rus Edebiyatına göre kurulan atmosferde, Boris ve Sonja’nın felsefi ve psikolojik çıkarımlarıyla renk kazanırken filmdeki kostümler, dekorlar, makyajlar, ışık o dönemi yansıtır. Bu da Woody Allen’in nasıl tarzda bir film yapacaksa o tarza ilişkin unsurları kullandığını ve görsel estetik algısının da bu çerçevede yer aldığını göstermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder