Bugün Esenyurt Çadır Yangını Davası’nın 8’inci duruşması
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM yapımı
sırasında işçilerin barındığı çadırlarda çıkan yangın sonucunda 11 işçinin
hayatını kaybetmesiyle ilgili açılan davanın 8’inci duruşmasında, müdahil taraf
olan ailelerin avukatlarının isteği üzerine mahkemeye davet edilen MİRATEK
firmasının A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Nuri Şenel Tığılı dinlendi.
İfadelerinde,
- Kendilerinin
iş ve işçi güvenliği tedbirleri konusunda Kayı İnşaat’a Marmara Park AVM
inşaatı dahilinde kontrol hizmetleri verdiklerini, İş Güvenliği Kurulu
Tutanakları’nda yazılı olan ve saptanan eksikliklerin de doğru olduğunu, bu
eksiklikleri işverene bildirdiklerini beyan etti. A ve C sınıfı İş Güvenliği
Uzmanı istihdam edilmesi konusunda da uyarılarda bulunduklarını, ancak işverenin
dikkate almadığını; yangında 11 işçi hayatını kaybettikten sonra uzman istihdam
ettiğini açıkladı. Kendilerinin iş durdurma yetkilerinin olmadığını;
sözleşmelerini Bakanlığa sunduklarını, ancak Bakanlık tarafından onaylanmadığı
için de böyle bir yetki kullanamadıklarını söyledi.
- Çadırlara
giden elektrik hattının panosunun Kayı İnşaat’ın bilgisi dahilinde takıldığını,
kaçak akım rölesinin takılması gerektiği hususunda uyarıda bulunduklarını, ancak,
İş Güvenliği Kurulu’nda inşaat alanının elektrik işleriyle uğraşan TAPAS
İnşaat’ın Elektrik Mühendisi Barış Şen’in buna gerek olmadığını beyan ettiğini,
yangının da bu röle olmaması sebebiyle çıktığını açıkladı. Kaçak akım rölesi
olsaydı sigortanın atacağını, elektriklerin kesileceğini söyledi. Olaydan sonra
da, ilgili kişiye ofiste rastladığında “Siz haklı çıktınız” dediğini beyan
etti.
Müdahil taraf olan ailelerin avukatlarının isteği üzerine
mahkemeye davet edilen Marmara Park projesine kredi sağlayan Finansbank ile
aralarında denetim anlaşması olan Dreess&Sommer yetkilisi Bülent Canpolat
dinlendi. Canpolat ifadesinde, kredi hak edişlerini vermeden önce ayda 1 defa
3-4 saatlik denetime geldiğini, denetleme yetkilerinin olduğunu kabul etti.
Bunun üzerine kendisine, banka ile aralarındaki sözleşme hükümleri dahilinde,
“Marmara Park Dreess&Sommer ve Finansbank arasında imzalanan Mali Kontrol
Sözleşmesi İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ HÜKÜMLER
barındırmaktadır. Bu sözleşmeye göre Marmara Park Gayrimenkul İnşaat ve
Geliştirme AŞ tarafından yapılan Marmara Park AVM’nin inşaatında ‘T.C. İşçi
Sağlığı ve Güvenliği politikalarına ve Uluslararası Sağlık, Güvenlik ve Çevre
Politikalarına uygun olup olmadığı izlenecek ve bu konuda şantiye ziyareti
gerçekleştirilecektir,’ ” dendiği hatırlatılarak sözleşme hükümlerinde “iş ve
işçi güvenliği tedbirlerinin tam alınması” da yer almasına rağmen ne
yaptıkları, yapmadılarsa neden yapmadıkları soruldu. Bülent Canpolat soru
üzerine, herhangi bir şey yapmadıklarını, inşaat alanında bulunan İş Güvenliği
Tutanakları’nı da incelemediklerini beyan etti.
Daha sonra mahkemeye ulaşmış olan, Bilirkişi Raporu
hakkında tarafların beyanları soruldu. Ailelerin vekilleri rapor ellerine yeni
ulaştığı için süre istedi. Marmara Park AVM yetkilisi sanık Andrea Michael
Holhmann’ın vekilleri dışında, diğer sanık vekilleri de Bilirkişi Raporu’na
itiraz etti.
Mahkeme, Bilirkişi Raporu’na ilişkin beyanlar için 15 gün
süre verdi. Mahkeme Başkanını itirazına rağmen tutuklu kaldıkları süre de
dikkate alınarak, tutuklu sanıklardan Cem Yıllar ve Şaban Bakırcı oybirliğiyle,
Kadir Altun ve Abdullah Altun ise oy çokluğuyla tahliye edildi. Duruşma 1 Kasım
2013 tarihine ertelendi.
Duruşmanın ardından aileler adına Damla Kıyak ve
avukatlar adına Gökhan Küçük yaptıkları açıklamada, tahliye kararlarını adil
bulmadıklarını, adalet mücadelelerinin devam edeceğini söylediler. Dava
dosyasının mahkeme tarafından atanan Bilirkişi Heyeti’ne gönderildiğini,
Bilirkişi Raporu’nun geldiğini bugün öğrendiklerini belirtip, değerlendirmede
bulundular:
“Dava dosyasından incelediğimiz kadarıyla şimdiden,
1- Dava dosyasında bulunan Müfettiş Raporları ve
Cumhuriyet Savcılığı’nın görevlendirdiği raporlar dikkate alınmamıştır.
2- 7 duruşma boyunca dinlenen tanık ve sanık ifadeleri
dikkate alınmamıştır.
3- Dava dosyasındaki belgeler dikkate alınmamıştır.
Bu nedenlerle Bilirkişi Raporu’nu kabul etmediğimizi
Mahkeme Heyeti’ne bildirdik. Raporu aldıktan sonra da, Mahkeme Heyeti’ne ve
kamuoyuna ayrıntılı itiraz gerekçelerimizi sunacağız.
Bu vesileyle bilinmelidir ki, açık sorumluluğu ortada
olan işverenler ve diğer yetkililerin sorumluluktan kurtarılması anlamına gelen
her türlü değerlendirmenin karşısında olacağız. Ve kabul etmeyeceğiz.
Çünkü,
- İşveren
firmalar Kayı İnşaat ve Marmara Park AVM’nin sorumlulukları yeterince açığa
çıkmıştır.
- İş
Güvenliği Kurul Toplantılarının Tutanakları’nda ve diğer raporlamalarda
‘felaketin geleceği belli olmasına’ rağmen, önlem alınmadığı açıktır.
- İş
ve işçi güvenliğinden sorumlular, yapması gerekenler bellidir, açıktır.
- Sözleşmelerde
belirtilen hükümler yazılıdır. Ve açıktır….”
Ailelerin basın açıklamasından:
Öncelikle Başta Milas-Güllük ve Kuşadası olmak üzere iş cinayetlerinde
hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralananlara
da acil şifalar diliyoruz.
Hikâye hep aynı… Ve binlerce işçi bu izbe, havasız,
yeterince aydınlatılmayan, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmayan işyerlerinde,
mevcut tehlikeler ve riskleri konusunda bilgilendirilmeden, gerekli eğitimler
yapılmadan, ihtiyaçları olan koruyucu donanımlar kendilerine verilmeden,
sigortasız, güvencesiz olarak istihdam edilmektedir.
Böyle olmasın diye mücadelemize devam edeceğiz. Avukatlarımız
ve destek veren dostlarımızla her duruşmada; bütün gerçekler raporlarla, tanık
ve sanık ifadeleriyle ortada iken, sorumluların layığıyla yargılanması için
burada olmaya devam edeceğiz.
Biliyoruz ki sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür
olacağız. Biliyoruz ki suskunlaşmış vicdanlara, sesimiz güçlendikçe ulaşacağız.
Biliyoruz ki adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek.
Bizler, aileler olarak bir araya gelerek sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde,
bizlerle dayanışma gösteren bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Gözünüz,
kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun.
Saygılarımızla
ESENYURT’U UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ…
İş Kazası Değil, Cinayet Diyoruz!.. Bütün Sorumluların
Yargılanmasını İstiyoruz...
ADALET İSTİYORUZ…
• Her
ayın ilk pazar günü saat 13.00’te Taksim Galatasaray meydanında VİCDAN ve
ADALET NÖBETİMİZE devam ediyoruz.
• 28
Nisan’ın dünyanın diğer ülkelerindeki gibi ülkemizde de “İş Cinayetlerinde
Hayatını Kaybedenler için ANMA ve YAS Günü” ilan edilmesi talebimizi
yineliyoruz.
ESENYURT ÇADIR YANGININDA HAYATINI KAYBEDENLERİN
ADALET ARAYAN İŞÇİ AİLELERİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder