logo

13 Temmuz 2013 Cumartesi

Esenyurt Çadır Yangını Davası'nın 8'inci Duruşması görüldü‏

Bugün Esenyurt Çadır Yangını Davası’nın 8’inci duruşması Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM yapımı sırasında işçilerin barındığı çadırlarda çıkan yangın sonucunda 11 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili açılan davanın 8’inci duruşmasında, müdahil taraf olan ailelerin avukatlarının isteği üzerine mahkemeye davet edilen MİRATEK firmasının A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Nuri Şenel Tığılı dinlendi.

İfadelerinde,

-              Kendilerinin iş ve işçi güvenliği tedbirleri konusunda Kayı İnşaat’a Marmara Park AVM inşaatı dahilinde kontrol hizmetleri verdiklerini, İş Güvenliği Kurulu Tutanakları’nda yazılı olan ve saptanan eksikliklerin de doğru olduğunu, bu eksiklikleri işverene bildirdiklerini beyan etti. A ve C sınıfı İş Güvenliği Uzmanı istihdam edilmesi konusunda da uyarılarda bulunduklarını, ancak işverenin dikkate almadığını; yangında 11 işçi hayatını kaybettikten sonra uzman istihdam ettiğini açıkladı. Kendilerinin iş durdurma yetkilerinin olmadığını; sözleşmelerini Bakanlığa sunduklarını, ancak Bakanlık tarafından onaylanmadığı için de böyle bir yetki kullanamadıklarını söyledi.

-              Çadırlara giden elektrik hattının panosunun Kayı İnşaat’ın bilgisi dahilinde takıldığını, kaçak akım rölesinin takılması gerektiği hususunda uyarıda bulunduklarını, ancak, İş Güvenliği Kurulu’nda inşaat alanının elektrik işleriyle uğraşan TAPAS İnşaat’ın Elektrik Mühendisi Barış Şen’in buna gerek olmadığını beyan ettiğini, yangının da bu röle olmaması sebebiyle çıktığını açıkladı. Kaçak akım rölesi olsaydı sigortanın atacağını, elektriklerin kesileceğini söyledi. Olaydan sonra da, ilgili kişiye ofiste rastladığında “Siz haklı çıktınız” dediğini beyan etti.

Müdahil taraf olan ailelerin avukatlarının isteği üzerine mahkemeye davet edilen Marmara Park projesine kredi sağlayan Finansbank ile aralarında denetim anlaşması olan Dreess&Sommer yetkilisi Bülent Canpolat dinlendi. Canpolat ifadesinde, kredi hak edişlerini vermeden önce ayda 1 defa 3-4 saatlik denetime geldiğini, denetleme yetkilerinin olduğunu kabul etti. Bunun üzerine kendisine, banka ile aralarındaki sözleşme hükümleri dahilinde, “Marmara Park Dreess&Sommer ve Finansbank arasında imzalanan Mali Kontrol Sözleşmesi İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ HÜKÜMLER barındırmaktadır. Bu sözleşmeye göre Marmara Park Gayrimenkul İnşaat ve Geliştirme AŞ tarafından yapılan Marmara Park AVM’nin inşaatında ‘T.C. İşçi Sağlığı ve Güvenliği politikalarına ve Uluslararası Sağlık, Güvenlik ve Çevre Politikalarına uygun olup olmadığı izlenecek ve bu konuda şantiye ziyareti gerçekleştirilecektir,’ ” dendiği hatırlatılarak sözleşme hükümlerinde “iş ve işçi güvenliği tedbirlerinin tam alınması” da yer almasına rağmen ne yaptıkları, yapmadılarsa neden yapmadıkları soruldu. Bülent Canpolat soru üzerine, herhangi bir şey yapmadıklarını, inşaat alanında bulunan İş Güvenliği Tutanakları’nı da incelemediklerini beyan etti.
Daha sonra mahkemeye ulaşmış olan, Bilirkişi Raporu hakkında tarafların beyanları soruldu. Ailelerin vekilleri rapor ellerine yeni ulaştığı için süre istedi. Marmara Park AVM yetkilisi sanık Andrea Michael Holhmann’ın vekilleri dışında, diğer sanık vekilleri de Bilirkişi Raporu’na itiraz etti.

Mahkeme, Bilirkişi Raporu’na ilişkin beyanlar için 15 gün süre verdi. Mahkeme Başkanını itirazına rağmen tutuklu kaldıkları süre de dikkate alınarak, tutuklu sanıklardan Cem Yıllar ve Şaban Bakırcı oybirliğiyle, Kadir Altun ve Abdullah Altun ise oy çokluğuyla tahliye edildi. Duruşma 1 Kasım 2013 tarihine ertelendi.

Duruşmanın ardından aileler adına Damla Kıyak ve avukatlar adına Gökhan Küçük yaptıkları açıklamada, tahliye kararlarını adil bulmadıklarını, adalet mücadelelerinin devam edeceğini söylediler. Dava dosyasının mahkeme tarafından atanan Bilirkişi Heyeti’ne gönderildiğini, Bilirkişi Raporu’nun geldiğini bugün öğrendiklerini belirtip, değerlendirmede bulundular:

“Dava dosyasından incelediğimiz kadarıyla şimdiden,

1- Dava dosyasında bulunan Müfettiş Raporları ve Cumhuriyet Savcılığı’nın görevlendirdiği raporlar dikkate alınmamıştır.
2- 7 duruşma boyunca dinlenen tanık ve sanık ifadeleri dikkate alınmamıştır.
3- Dava dosyasındaki belgeler dikkate alınmamıştır.
Bu nedenlerle Bilirkişi Raporu’nu kabul etmediğimizi Mahkeme Heyeti’ne bildirdik. Raporu aldıktan sonra da, Mahkeme Heyeti’ne ve kamuoyuna ayrıntılı itiraz gerekçelerimizi sunacağız.
Bu vesileyle bilinmelidir ki, açık sorumluluğu ortada olan işverenler ve diğer yetkililerin sorumluluktan kurtarılması anlamına gelen her türlü değerlendirmenin karşısında olacağız. Ve kabul etmeyeceğiz.

Çünkü,

-              İşveren firmalar Kayı İnşaat ve Marmara Park AVM’nin sorumlulukları yeterince açığa çıkmıştır.
-              İş Güvenliği Kurul Toplantılarının Tutanakları’nda ve diğer raporlamalarda ‘felaketin geleceği belli olmasına’ rağmen, önlem alınmadığı açıktır.
-              İş ve işçi güvenliğinden sorumlular, yapması gerekenler bellidir, açıktır.
-              Sözleşmelerde belirtilen hükümler yazılıdır. Ve açıktır….”


Ailelerin basın açıklamasından:
Öncelikle Başta Milas-Güllük ve Kuşadası olmak üzere iş cinayetlerinde hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralananlara da acil şifalar diliyoruz.
Hikâye hep aynı… Ve binlerce işçi bu izbe, havasız, yeterince aydınlatılmayan, hiçbir iş güvenliği önlemi alınmayan işyerlerinde, mevcut tehlikeler ve riskleri konusunda bilgilendirilmeden, gerekli eğitimler yapılmadan, ihtiyaçları olan koruyucu donanımlar kendilerine verilmeden, sigortasız, güvencesiz olarak istihdam edilmektedir.

Böyle olmasın diye mücadelemize devam edeceğiz. Avukatlarımız ve destek veren dostlarımızla her duruşmada; bütün gerçekler raporlarla, tanık ve sanık ifadeleriyle ortada iken, sorumluların layığıyla yargılanması için burada olmaya devam edeceğiz.

Biliyoruz ki sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür olacağız. Biliyoruz ki suskunlaşmış vicdanlara, sesimiz güçlendikçe ulaşacağız. Biliyoruz ki adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek. Bizler, aileler olarak bir araya gelerek sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde, bizlerle dayanışma gösteren bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Gözünüz, kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun.

Saygılarımızla

ESENYURT’U UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ…

İş Kazası Değil, Cinayet Diyoruz!.. Bütün Sorumluların Yargılanmasını İstiyoruz...

ADALET İSTİYORUZ…

•             Her ayın ilk pazar günü saat 13.00’te Taksim Galatasaray meydanında VİCDAN ve ADALET NÖBETİMİZE devam ediyoruz.
•             28 Nisan’ın dünyanın diğer ülkelerindeki gibi ülkemizde de “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenler için ANMA ve YAS Günü” ilan edilmesi talebimizi yineliyoruz.

ESENYURT ÇADIR YANGININDA HAYATINI KAYBEDENLERİN
ADALET ARAYAN İŞÇİ AİLELERİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder