Koşuyolu Forumu’na davet edilen direnen basın
kurumlarının temsilcileri Gezi Direnişi’nin muhalefeti bir araya getirdiğini ve
yeni bir toplum yarattığını söyledi.
İstanbul Kadıköy’deki Koşuyolu Parkı’nda dün akşam
yapılan foruma Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel, Yurt
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, OdaTV Haber Müdürü Barış
Terkoğlu, BirGün Gazetesi Yazıişleri Müdür Barış İnce ve soL Gazetesi
Yazıişleri Kurulu Üyesi Alper Birdal konuşmacı olarak katıldı. Panelde yapılan
konuşmalarda medyanın AKP tarafından baskı ve mali operasyonlarla ele
geçirildiği ve medya eliyle halkın algısının kontrol edildiği söylendi. Panelde
ayrıca Gezi eylemiyle birlikte Türk bayrağının emperyalist gericiliğin elinden
alınarak devrimcilerin eline geçtiği belirtildi.
“Çadırların iktidarını kuracağız”
İlker Yücel, konuşmasına Armutlu’da direnen gençlerin
selamını ileterek başladı. İlker Yücel, Direniş’ten önce herkesin kendi dar
çevresine göre hareket ettiğini, Direniş’in bu durumu değiştirdiğini vurguladı.
Yücel, “Halk sistemin dışına çıktı. Sistemin dışı TBMM’nin dışıdır. Halkımız
son bir yılda Silivri’de, 19 Mayıs’ta, 29 Ekim’de, 10 Kasım’da, 13 Aralık’ta ve
8 Nisan’da direnişi başlatmıştı. Halkımız bir ayağını direnişe atmıştı. Son bir
ayda diğer ayağını da attı. Kendi dar çevremize sıkışmadığımız sürece
alternatif bir muhalefet odağı yaratırız. Silivri’de, Tahrir Meydanı’nda, Gezi
Parkı’nda çadırlar vardı. Biz çadırların iktidarını kuracağız” dedi.
“Gezi bütün dengerleri dağıttı”
Merdan Yanardağ, Gezi Direnişi’nin bütün siyasi dengeleri
altüst ettiğini söyledi. Medyanın ele geçirilerek halkın algısının
yönetildiğini vurgulayan Yanardağ, “Mısır’da 33 milyon insan sokağa çıkıyor.
Ordu yönetime el koydu diye darbe deniyor. Mısır hareketinin lideri ‘Ordu bizim
taleplerimize boyun eğdi’ diyor fakat bu müdahaleyi 12 Eylül ile bir tutan arkadaşlarımız
var medyada. Mısır’da ordu geleneksel Amerikancı bir yapıya sahiptir. İktidar
blokunun önemli bir parçasıdır. Bu hareketin gerçek bir devrim olmaması için
devreye girmiştir. Fakat onu buna mecbur bırakan bir halk hareketi var”
şeklinde konuştu.
“Bütün ezilmişler bir araya geldi”
Barış Terkoğlu, Gezi Direnişi’nin bütün ezilmişleri bir
araya getirdiğini belirtti. Terkoğlu şunları söyledi: “İki gazetede birden
yazarlık yapan Başbakan Danışmanı Yalçın Akdoğan, 20 gazetenin doğal genel
yayın yönetmenidir. Çünkü Yalçın Akdoğan bir gazetede istemediği bir şey
gördüğü zaman genel yayın yönetmenini yanına çağırıp uyarabiliyor. Boston’da
2-3 kişi mi ne öldü. Günlerce yayın yaptılar ama 53 kişinin öldüğü Reyhanlı’yı
yazamayan bir medya yarattılar.”
“Emperyalizm, sosyalizm olmadan yenilemez”
Alper Birdal, Türk bayrağını direnişçilerin elinde
görmekten gurur duyduğunu söyledi. Birdal, “Türk bayrağı, 30 yıldır
görmediğimiz şekilde karşımızda dalgalanıyor. Bundan gurur duyuyoruz. Fakat
1920’lerin Türkiyesinde yaşamıyoruz. Emperyalizmin gerici saldırıları
bakımından benzerlikler var. Fakat bugün kurmak istediğimiz Türkiye’nin
sosyalizm eksenli olması şarttır. Bu gericilik, sosyalizm olmadan yenilemez”
ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de 1950’den beri faşizm var”
Panelin son konuşmacısı Barış İnce ise, faşizmin batıda kapitalizmin
sıkıştığı belli dönemleri aşmak için kullandığı dönemsel bir olgu olduğunu,
Türkiye’de ise 1950’den beri devam eden bir süreç olduğunu söyledi. Müzakere
sürecine değinen İnce, “Kürt sorununda bir barış kelimesidir gidiyor. Barış en
önemsediğimiz kavramlardan biridir. Fakat biz yıllar önce ‘Tek yol barış’ diye
bir manşet attığımızda ne bölücülüğümüz kaldı ne teröristliğimiz. Siz barışı
bir lütuf gibi verirseniz buna karşı çıkarız” sözlerini sarf etti.
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder