TMMOB Avukatı Can Atalay, Gezi Parkı Direnişi’ni başlatan
yol genişletme çalışmasının devam ettiğini belirterek, “Kendi imar planlarına
dahi uymayan planı sürdürerek suç işlemeye devam ediyorlar” dedi.
Taksim Dayanışması; önceki akşam yaşanan polis saldırısı,
gözaltılar ve direniş süreci hakkında bir basın toplantısı düzenledi. Taksim
Hill Otel’de düzenlenen basın toplantısının ardından Dayanışma üyeleri
sloganlar eşliğinde Gezi Parkı’na girdi. Yürüyüş sırasında “Bu daha başlangıç,
mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Meydanlar,
parklar halka aittir”, “Aç kapa aç kapa nereye kadar?”, “Yaşasın Gezi
Direnişimiz”, “Gözaltında tacize, tecavüze son”, “Gözaltılar serbest bırakılsın”,
“Polis yoksa sorun da yok”, “Ethem’in katili hesap verecek” ve “Yakıp yıkan
Tayyip Erdoğan” sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından Dayanışma üyeleri, Gezi Parkı’nın
içindeki merdivenlerin yukarısına asılan “Taksim Şehitleri Parkı Hoşgeldiniz
1977-2013” yazılı pankartın önünde toplandı. Burada Dayanışma adına kısa bir
açıklama yapan TMMOB Avukatı Can Atalay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun
yalan söylediğini belirtti. Can Atalay, Gezi Parkı Direnişi’ni başlatan yol genişletme
adı altında Park’taki ağaç kesimi projesinin devam ettiğini söyledi. Atalay
konuyla ilgili olarak, “Kendi imar planlarına dahi uymayan planı sürdürerek suç
işlemeye devam ediyorlar. Yol genişletme adı altında başlatılan proje devam
ediyor” dedi.
"Vali yalan söylüyor"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun İstanbul 1. İdare
Mahkemesi’nin Taksim Meydanı Yayalaştırma ve Topçu Kışlası İhyası projeleri
hakkında verdiği iptal kararının Gezi Parkı’nın yıkımını ilgilendirmediği
iddiasına da yanıt veren Avukat Atalay, “Bu noktada iki seçenek var. Vali ya
yalan söylüyor ya da okuma yazma bilmiyor” ifadelerini kullandı.
"Mücadeleye devam"
Dayanışmadan yapılan açıklamada ise, “Taksim Dayanışması
olarak polisin saldırısını ve gözaltıları şiddetle kınıyor; acilen keyfi ve
hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan vatandaşlarımızın, haklarında hiçbir
hukuki işlem yapılmadan serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Emek, alınteri ve
acı ile kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bugün ve bundan sonra, yaşam
alanlarımıza dair söz söyleme hakkımız için burada ve her yerde olmaya devam
edeceğiz” denildi.
Soner Bahadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder