logo

23 Mayıs 2013 Perşembe

Teknoloji Bir Zehir, İyi Kullanırsan Panzehir

      Herkese, her vakit söylerim. Dünyayı yöneten paradır. Siyasi kararlar karanlık maddi güçlerce alınır, uygunlanır, gerekirse savaşlar bile çıkartılır. Bu karanlık maddi güçler bir komplo teorisi gibi olsa da tamamen gerçektir. Bizler, bu parababaları için sadece birer karıncayız.
      Yediğimiz onların umrunda değildir. Gıdaların genetikleriyle oynarlar ve tavukmuşuz gibi bizlere atarlar. Yediklerimizin yüzde sekseni yapay. Yumurtalar yapay. Tavukçuluk sanayiinde bazı şirketlerin, daha fazla yumurta elde edebilmek için gerek hayvanların gerekse bizlerin sağlığını umursamadan, gün içinde tavukların bulunduğu kümesteki ışıklar söndürülüp söndürülüp açılarak tavuklar üç defa yumurtlatılmakta. Öyle yumurtadan hayır mı gelir? Gelmez. Ama sermaye sahiplerine para gelir.
      Çeşit çeşit hastalıklarla uğraşırız. Kuş gribi oluruz, domuz gribi oluruz. Tıptan anlamıyoruz ya. E biraz da az okuyoruz Türkiye Halkı olarak. İlaçlara paralar bayarız. Hele bir de sigortanız yoksa sıçtınız. Düşük seviye astım hastasıysanız ve sigortanız yoksa sizin ilacınız üç yüz Türk Lirasıdır. Marsa robot gönderilir, hayvanlar klonlanır, tanrı parçacığı bulunur ama bazı hastalıkların asla çaresi bulunmaz. Neden acaba? Neden diye sormaya alışmalıyız.
      
      Yıllar önce AIDS ile ilgili bir pankart görmüştüm. Şunu diyordu:

      “Aids'in çözümü bulunsun mu istiyorsunuz? İki büyük devletin iki başkanına bulaştırın.”

      Kimisine hiçbir şey olmaz hiçbir şey. Paralar oradan oraya gider durur. Bizler, para kendisinden çıkan taraflarız.
      Gerçek bilgiyi veren "gerçek" kitaplar basılmadan sansürlenir. Yüce biri bir kitap yazar, fazla aydınlattı diye öldürülür. Çomak da sokamazsın yani bu çarka. Neden mi? Parası olanın gücü vardır. Ve günümüzde bu güç teknolojidir.
      Teknoloji, televizyonuyla, konsol oyunlarıyla vesaire bizi rehin eder. Bunları daha önceki yazılarımda anlattım o yüzden uzatmayacağım. Kısacası bu yazımda bahsetmek istediğim konu şudur:
      Teknoloji bizim için bir zehirdir. Ama eğer ki öğrenir ve öğretirsek bu iğrenç sistem için bir panzehirdir. Bunun en büyük örneği Redhack'tir. Adamlar cellatı kendi silahıyla vurmaktalar. Bu cellat değil miydi istediğinin telefonunu dinleyen, istediğinin videosunu yayınlayan, istediği hakkında suni ve yandaş medyası vesilesiyle yalan haber pompalayan? Şimdilerde kendi silahıyla vurulmakta. Ama az vurulmakta. Zamanla artar umarım. Bu işler sıkıntılı işler. Teknolojinin takibindeyiz. Ben bile şuan bir tehdit altındayım çünkü sistemin yumuşak karnını size işaret ediyorum. Oraya çalışılırsa sistem afallayacaktır. Afallıyor da. Son olarak Reyhanlı'daki patlamanın evraklarını ele geçirip yayınlayan Redhack, Amerika'nın paspas bıyıklı maşasını kekeletti. Başarılar diliyorum çünkü yaptıkları her şey halk için, aydınlık için, bağımsızlık için.
      
      Teknoloji anca teknoloji ile zaptedilir.

      İnanın günümüzün teknolojisi (ortam dinlemeleri, gprs takibi, uydu monitörleri, keylogger'lar, web tabanları) Kurtuluş Savaşı döneminde olsaydı, başta Mustafa Kemal Paşam olmak üzere bütün isimsiz kahramanlarımızın önü tereyağından kıl çeker gibi kesilecekti. Bu da bizim güzel talihimizdir.

      Ve teknoloji, dünyada ne kadar insan varsa, hepsi için her vakit bir tehdittir...

      Uğur Mutlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder