logo

26 Mart 2013 Salı

“Karşı devrimin anayasası gayrimeşrudur”


AKP’nin bir karşı devrim süreci yürüttüğünü savunan Kemal Okuyan, “Biz karşı devrimlerin yapacağı herşeye gayrimeşru olarak bakarız. Türkiye solu AKP’ye ‘sizin anayasa yapma ehliyetiniz yok’ demek zorundadır” dedi.

Adalet İçin Hukukçular Avukat Grubu, 24 Mart 1978 günü Ankara Cumhuriyet Savcısı sıfatıyla Kontgerilla yapılanmasını araştırırken öldürülen Doğan Öz’ü anmak ve yeni anayasa konusunda tartışmak için bir panel düzenledi. İstanbul Barosu Avukat Orhan Adli Apaydın Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Ali Rıza Aydın, Avukat Ayhan Erdoğan ve Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Üyesi ve soL Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan konuşmacı olarak katıldı.

Panelde, Doğan Öz’ün Türkiye’nin hukuk mücadelesinin sembol bir ismi olduğu belirtilirken, AKP’nin yeni hazırlamak istediği anayasa ile kendi rejimini kurmak istediği vurgulandı.

“Karşı devrim tescillenmek isteniyor”

Kemal Okuyan, AKP’nin siyasal islamı ve piyasacılığı birleştiren bir karşı devrim sürecini işlettiğini savundu. Konuşmasına “AKP neden yeni bir anayasa yapmak istiyor?” sorusuyla başlayan Okuyan, “AKP, siyasi islam ile piyasacılığı birleştiren en önemli aktördür. Bu anayasa da bu iki faktörün birleştirilmesi için yapılacak. Bir de AKP’nin anayasa yapma hakkı vardır. Çünkü karşı devrimlerin anayasa yapma hakkı vardır. AKP bu anayasa ile yeni rejimi tesciillemek istiyor” şeklinde konuştu.

Okuyan ayrıca AKP’nin yeni anayasaya dini referansları da katmak istediğini öne sürdü. Okuyan konuyla ilgili olarak, “AKP, yüzde 50 oy almış olmasına rağmen istediği anayasayı tek başına yapamayacağının farkında. Bu yüzden kendine ittifak arıyor. Bu yüzden yeryüzündeki iktidarına gökyüzünden de bir referans vermek isteyecek. Biz yeryüzündeki bir düşmanla mücadele edebiliriz, çünkü somuttur. Fakat gökyüzündeki bir otoriteyle mücadele edemeyiz. Çünkü ona kutsallık atfedecekler” dedi.

Okuyan son olarak, AKP tarafından yeni bir anayasa hazırlanmak istenmesinin kökten reddedilmesi gerektiğini vurguladı. Okuyan, “Türkiye solu bu anayasada şu madde de olsun diyemez. Biz, karşı devrimlerin yapacağı her şeye gayrımeşru olarak bakarız. Türkiye solu olarak, sizin anayasa yapma ehliyetiniz yok demek zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Bütün avukatlar çekilsin”

Ömer Faruk Eminağaoğlu ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın özel yetkili mahkemelerle ilgili sözlerine atıfta bulunarak bu mahkemelerde savunma yapan avukatlara davalardan çekilme çağrısı yaptı. Eminağaoğlu, “Bülent Arınç, özel yetkili mahkemelerin vicdanları kanatmaya başladığını söyledi. Bu sözlerin ardından da bu mahkemeler kaldırıldı. Fakat ellerindeki davalar devam edecek deniyor. Hukukun temeli vicdandır. Bütün avukatların ve baroların örgütlenerek bu davalardan çekilmesi gerekiyor” dedi.

Eminağaoğlu ayrıca AKP’nin yeni anayasa hazırlık sürecini 12 Eylül Darbesi sonrası 1982 Anayasası’nın hazırlanmasına benzetti. Eminağaoğlu konuyla ilgili görüşlerini, “Bugün 12 Eylül’ün izlerini silerek yeni bi anayasa yapılmak istendiği söyleniyor. Bunun yapılmas için 12 Eylül anayasasının nasıl yapıldığına bakılmalı. Bugün 12 Eylül anayasasının yapılmasıyla aynı şekilde bir anayasa yapılıyor. 1982 anayasasına 5 tane general karar verdi, üstlerinde üniforma vardı. Bugünkü anayasaya da 4 tane Genel Başkan karar veriyor. Üzerlerinde bir tek üniforma yok” sözleriyle dile getirdi.

“Anayasalar olanı saptar”

Ali Rıza Aydın; 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasaları hazırlanmadan önceki koşulları hatırlatarak, “Anayasalar yaratmaz, olanı saptar” dedi. Ayrıca “Anayasalar kendinden önceki koşulları geleceğe aktarır” diyen Aydın, “AKP anayasasının da AKP’nin istediği koşulları geleceğe taşıyacağı aşikardır” sözlerini sarf etti.

“Toplum neyse hukuk da odur”

Sözlerine “Toplum neyse hukuk da odur” diyerek başlayan Ayhan Erdoğan, “Hukuk, toplumda egemen olanların egemenliklerini sürdürmesini sağlar” dedi. Erdoğan, AKP’nin hazırlamak istediği anayasayla da kendi egemenliğini sürdürmeyi amaçladığını savundu.

Soner Bahadır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder