Yakın Türkiye siyasi tarihine baktığımız zaman ülke kamoyuna ve siyasetine yön veren isimlerin birçoğunun Ocak Ayı içerisinde öldürüldüğünü görüyoruz. Peki bu ölümler birer tesadüf mü yoksa kurgulanmış suikastlar mı? gelin buna bir göz atalım.
Öncelikle benim görüşüm tüm bu suikastların Ocak Ayında yapılmasının nedeni bu ayın zemheri ayı olmasından kaynaklanıyor. Derin güçler (siz diler buna derin devlet deyin, diler gladyo ve diler karanlık güçler) için yılın ilk ayı havanın soğuk ve sisli olmasına bağlıyorum. Çünkü havanın soğuk ve sisli olması herhangi bir suikastı sırasında görgü tanıklarının yaz aylarına nazaran daha az olmasına neden olur. Bu varsayımın yanı sıra cinayetin işlediği yerlere baktığımız zaman genelde dış mekanlar tercih edilmiş. Dolayısı ile katil olay yerinde biraz da hava muhalefeti yardımı ile kanıtları karartmış olur. Nasıl derseniz şöyle açıklayayım; Meteroloji ortalamalarına göre Türkiye'de hava sıcaklığı -8 ile 22 derece arasında değişklik gösterir. Bu durumda -3 derece hava sıcaklığında insan DNA'sı hem canlılığını yitirir. Bunun yanısıra Ocak ayı koşullarında yağmur ve kar sularının baz alırsak şayet koşullar altında olay yer kanıtlarının keşfi güçleşir. Tüm bu koşulları değerlendiğimiz zaman Ocak Ayı içerisinde Türkiyede neden bu kadar suikast sonucu cinayetin işlendiğini öngörebiliriz. Tabi tüm bu söylemler benim birer varsayımlarımdır. Dolayısı ile hiçbir bilimsel geçerliliği yoktur.
Konu ile ilgili bir görüşte "Ocak Ayı Sendorumu" nu adlandıran Dr. Cliff Arnall'a ait. Dr. Arnal yılın ilk ayını tıpkı pazartesi sendromuna benzetiyor. Bu sendromun oluşmasının nedeni ise tıpkı haftanın ilk günü gibi sendrom yaratma potansiyeli yüksek bir ay olduğu için diyor.
Yazımın başlığındaki ilk bölüm olan "Ocak Ayı Sendromu" açıkladıktan sonra şimdi ikinci bölüm olan "Politik Cinayetler" bölümüne değinebiliriz. Öncelikle araştırma sırasında dikkatimi çeken bir olguyu sizlerle paylaşmak istiyorum. 1990'dan 2000'e dek gelinen sürede politik cinayetler ortalama 3'er yıl ara işlendiği görülüyor. (1990 Muammer Aksoy, 1993 Uğur Mumcu, 1996 Metin Göktepe) 90'lı yılları geride bırakıp 2000'li yıllara geldiğimizde ise politik cinayetlerin işleniş ortalaması 6,5 yıl olduğu görülüyor (2001 Ali Gaffar Okkan, 19 Ocak 2007 Hrant Dink, 9 Ocak 2013 Sakine Cansız,Fidan Doğan, Leyla Söylemez) Bu ilginç notu da sizlerle paylaştıktan sonra şimdi sırasıyla Ocak Ayı içerisinde işlenen politik cinayetlerin kim olduğuna ve neden öldürüldüğüne değinebiliriz.

Muammer Aksoy 31 Ocak 1990 yılında öldürüldü
Muammer Aksoy, (d. 1917, İbradı-Antalya – ö. 31 Ocak 1990, Ankara). Hukukçu ve siyaset adamı. 1961 Anayasasını hazırlayan komisyonun sözcülüğünü yapmıştır. Milletvekili Numan Aksoy'un oğludur. 1990 yılında, faili meçhul bir cinayet sonucu öldürülmüştür. 1989'da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler'deki evinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Cenazesi 3 Şubat günü Ankara Maltepe Camii'den kaldırılarak Cebeci Asrî Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde bir dersliğe adı verilmiştir.
Metin Göktepe 9 Ocak 1996 yılında öldürüldü
Metin Göktepe (d. 10 Nisan 1968, Gürün, Sivas - ö. 9 Ocak 1996, Eyüp, İstanbul) 9 Ocak 1996'da İstanbul'da gözaltında işkence yapılarak öldürülen gazeteci, Evrensel gazetesi muhabiri. Ocak 1996 tarihinde cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek için görevi başındayken polislerce toplu halde gözaltına alınan bin kişinin arasındaydı 1000 kişiye yakın insanla gözaltına alınıp; "gazeteciye özel muamele" diyen polislerce dövülerek öldürülen Göktepe´nin ölümü büyük yankılar uyandırmıştı.
Ali Gaffar Okkan 24 Ocak 2001 yılında öldürüldü
Ali Gaffar Okkan, (d. 1952, Hendek, Sakarya - ö. 24 Ocak 2001, Diyarbakır) Diyarbakır Emniyet Müdürü iken halen fâili meçhul olan bir suikast sonucu öldürülmüş polis müdürü. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevinde iken 24 Ocak 2001 günü saat 17:40 sıralarında makâmından Valilik Binası'na seyir hâlinde iken, Sezâi Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflâtun Park arasında, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu öldürüldü.
Hrant Dink 19 Ocak 2007 yılında öldürüldü
Hrant Dink (Ermeni: Հրանդ Տինք, 15 Eylül 1954, Malatya - 19 Ocak 2007, İstanbul), Ermeni kökenli Türkiyeli gazeteci. 19 Ocak 2007 tarihinde saat 15:00 sıralarında, genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin Şişli Halaskârgazi Caddesi üzerindeki binası önünde uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybetti. Bazı gazetelerde kitap eleştirileri ile yazı hayatına başladı. Basında çıkan yanlış haberlere gönderdiği düzeltmeler ile adı duyulmaya başladı. İstanbul Ermeni Patrikhanesi’ne, "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır" diyerek bu amaçla Türkçe veErmenice bir gazete çıkarmayı önerdi. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos Gazetesi'nin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Agos dışında Zaman Gazetesinde ve Birgün Gazetesinde yazdı. Yazılarında Türkiye'deki her etnik topluluğun barış içinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini de söylüyordu.
Sakine Cansız 9 Ocak 2013 yılında öldürüldü
Sakine Cansız (Kürtçe: Sakîne Cansiz, IPA: [sækiːnɛ dʒænsɪs]; d. 1958, Tunceli, Türkiye - ö. 9 Ocak 2013, Paris, Fransa), PKK'nın kurucu üyelerinden ve "Sara" kod adıyla örgütte faaliyet gösteren aktivist ve feminist. Tunceli'de doğan Cansız, PKK'nın kurucuları arasında yer alıp örgütte 2013'e kadar faaliyet gösteren ve yaşayan beş kişiden biriydi ayrıca PKK'nın kurucuları arasında yer alıp örgütte faaliyetlerini sürdüren tek kadındı.Tutuklanarak Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'nde yaklaşık yirmi yıl hapis yatan Sakine Cansız, 1991 yılında cezaevinden çıktıktan sonra yeniden PKK'ya katıldı. PKK'nın Avrupa sorumlularından biri olarak görev aldı. Kürdistan Enformasyon Bürosu'na yapılan saldırı sonucu öldü.
Fidan Doğan 9 Ocak 2013 yılında öldürüldü
Fidan Doğan, (17 Ocak 1982, Elbistan, Kahramanmaraş - ö. 9 Ocak 2013, Paris, Fransa) Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri dahil bir çok ülke tarafından terör örgütü olaran tanımlanan PKK'nın üyesi. Örgütteki kod adı Rojbin 'dir. Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi'di
Leyla Söyleme 9 Ocak 2013 yılında öldürüldü
Leyla Söylemez, (d. 1 Ocak 1989 Mersin) (ö. Paris, Fransa 9 Ocak 2013) Paris, Ronahi kod adlıdır. Türkiye'de Leyla Söylemez hakkında "örgüt üyeliği" suçlamasıyla gıyabi tutuklama kararı vardı ancak Söylemez sadece Türkiye'de aranıyordu. Hakkında Interpol aracılığıyla kırmızı bülten yoktu. 9 Ocak 2013'te, Fidan Doğan ve Sakine Cansız ile birlikte Paris, Fransa'da Gare du Nord tren istasyonu yakınlarında bulunan örgüte Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda susturuculu silahla başından vurularak öldürüldü. Fransız polisi suikast ardından iki zanlıdan biri olan PKK üyesi Ömer Güney'i tutuklayıp mahkemeye göndereceğini açıkladı.Tutuklama ardından KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Ömer Güney'in PKK üyesi sayılamayacağını, sadece Avrupa'daki Kürt derneklerinden birine üye olduğunu açıklayıp, suikastin arkasında NATO'nun, Türkiye Hükümeti'nin ve Yeşil Ergenekon'un olduğunu iddia etmiştir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder