logo

23 Aralık 2012 Pazar

Teknoloji karşısında gazetecinin konumunu


Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Konrad Adenauer Stiftung tarafından organize edilen, Gelişen Teknoloji karşısında Gazeteciliğin ve Gazetecinin konumunu ele alan bir seminer düzenlendi. Seminerde konuşan Şükran Soner, "Türkiye, dünya basın özgürlüğü alanında en kötü örnektir" dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti; gazeteciler arasındaki dayanışmayı güçlendirmeye ve gündemdeki sorunları medya seminerleriyle paylaşmaya devam ediyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ( TGC ) ile Konrad Adenauer Stiftung'un (KAS) birlikte düzenlediği "Gelişen Teknoloji Karşısında Gazeteciliğin ve Gazetecinin Konumu" semineri dün Taksim Nippon Otel'de gerçekleştirildi.  Seminerde, "Gazetecilerin Örgütlenmesi", "Gazetecilerin Çalışma Koşulları", "Gazetecilerin Yıpranma Tazminatı", "AB Hukuku'nda Digital Verilerin Korunması", "Gazetecilerin Dijital Veriler Nedeniyle Yaşadığı Sorunlar" gibi birbirinden önemli konular, alanında uzman isimler tarafından ele alındı.

Seminerin açılış konuşmasını, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti  Başkanı Orhan Erinç yaptı. Erinç konuşmasında Türkiye internet ve internet gazeteciliğin gelişmesine rağmen bu sektörde çalışan fikir işçilerinin fiili olarak çalışmaların hukuki bir tanımının olmadığına ve TGC'nin bu yönde çalışmalarının devam ettiğine değindi. TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto'nun oturum başkanlığını yaptığı seminerin ilk konuşmasını Hürriyet Gazetesi Dış Haberler Şefi ve Basın Enstitüsü Derneği Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya yaptı. Kızılkaya konuşmasında yeni medya ortamında haberlerin format değiştirdiğini ve enformasyonun oyun kodları ile kitlelere ulaştırıldığının altını çizdi. Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Şükran Soner ise yaptığı konuşmada  Gazetecilerin Örgütlenme sorununa değindi. Soner. "Türkiye'de basın meslek örgütleri ciddi bir tasviye süreci yaşamıştır. Önceleri basın meslek örgütlerinin protesto yürüyüşlerine gelen arkadaşlarımız ya işlerinden attıldı ya da artık gelemez oldu. Dünya basın özgürlüğü alanında süreklil raporlar hazırlayan Amerika basın özrgütleri bundan 10 yıl önce Türkiye hakkında hiç rapor yayımlamazken son 5 yıl içinde ülkemiz ile ilgili çok ciddi çalışmalar yapıp, raporlar hazırlıyor. Günümüzde Türkiye'de en yandaş, en kirli en teslim olmuş basın hakimdir. Basın özgürlüğünde ve tutuklu gazeteciler sorunu Türkiye dünyada en kötü örnektir" dedi. Otumun son konuşmasını TGC Hukuk Müşaviri Gökhan Küçük yaptı. Küçük, gazetecilerin yıpranma ve yıpranma hakkına değindi.

Seminerin ikinci oturumun moderatörlüğünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş yaptı. Bu oturumda Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, "Geleneksel Medyadan Yeni Medyaya Geçiş ve Sorunlar" konusuna değindi. Polat, Yeni medya düzeninin sadece facebook, blog ve twitter'dan ibaret olmadığını aksine yeni yaşam alanındaki bütün bireysel, sosyal, hukuksal, ekonomik, etik, politik vb. dinamiklerini inceleyen bir kavram olduğunu söyledi. İkinci oturumun bir sonraki konuşmacısı Avukat Hüseyin Ersöz ise, gazetecilerin dijital veriler nedeniyle yaşadığı sorunlara değinerek, sosyal mühendislik saldırıları ile zararlı yazılımlarla aktivist gazeteciler hedef alınıp örgüt üyeliği suçlarından haksız yere yargılanıyor. Bu bağlamda gazetecilere özellikle  saldırıların e-posta kanalıyla gerçekleştirildiğini o yüzden fikir emekçilerinin kaynaklarına güvenmedikleri e-postaları açmamaları gerektiğini belirtti. İkinci oturumun son konuşmasını Avulat Oktay Huduti yaptı. Huduti ise yaptığı konuşmada AB hukuku'nda verilen korunması konusuna değindi.
                                                                  Gökhan Çelik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder