
Filistin sorununu ve İsrail’i yakından takip edenler bilir ki İsrail amacına ulaşmadan veya mecbur olmadıkça hiçbir askeri müdahaleyi bu kadar kısa sürede bitirmez. O halde İsrail neden bu kadar çabuk hem de kara operasyonu sinyalleri verirken müdahaleyi sona erdirdi?
Önümüzde iki şık var. İsrail mecbur kaldı veya amacına ulaştı. Şimdi bu iki seçeneği inceleyelim. İsrail harekâtı bitirmeye mecbur mu kaldı? Hayır. İsrail’i ateşkese zorlayan, hatta zorlama ihtimali olan hiçbir mekanizma harekete geçmedi. O halde ya İsrail merhamete geldi ki hiç duygusal hareket eden bir devlet değildir, ya da başta dediğimiz gibi amacına ulaştı. Şimdi bir soruyla daha karşılaşıyoruz İsrail’in bu saldırıdan amacı neydi? İsrail’in bu saldırıdan tek amacı, Arap Baharı sonrası nabız yoklamak ve keşifti ki amacına ulaştı.
Neler öğrendi İsrail bu harekâttan?
Hamas’ın İran-Suriye-Hizbullah eksenindeki Şii blokla arasının açıldığını ve olası büyük çapta bir askeri müdahalede İran başta olmak üzere Şii bloktan hiçbir ciddi karşı çıkış olmayacağını anlamış oldu.
Arap Baharı sonrası, Hamas’ın yakınlaştığı Mısır Türkiye
Suudi Arabistan Katar ekseninde oluşan Sünni bloğunda tavrını net olarak
kestirdi. Mısır’da Müslüman kardeşlerin iktidara gelişinin İsrail’de
oluşturduğu endişe artık tamamen yok oldu denilebilir. Çünkü Mısır, ekonomi
başta kendi iç sorunlarıyla bu kadar meşgulken Filistin sorununa
odaklanmayacaktı ve bu hafta ki müdahalede bu tezin doğruluğu ortaya çıktı.
Suudiler ve Katar ise Amerika ile ve dolaylı olarak İsrail ile sürdürdüğü iyi
ilişkileri asla riske atamazdı ve öylede oldu. Geriye bir tek Türkiye kalıyordu
ki zaten İsrail’in bu konjonktürde kendisinden çekinmediği tek ülke Türkiye
diyebiliriz. NATO üyesi ABD müttefiki bir ülkeden endişe duyma ihtimali bile
İsrail için gülünç olurdu zaten. Zira
hali hazırda kendisine en büyük düşman olarak gördüğü İran’a karşı kendisini
müdafaa edecek radarlar Türkiye topraklarında huzurunu temin ederken
Türkiye’den endişe duymak cidden gülünç olurdu. Özetle İsrail bu harekatla Hamas’ın
her zamankinden çok ama çok daha yalnız olduğunu keşfetti.
Ancak bir şey daha öğrendi ki bu diğerleri kadar hoşuna
gitmedi. Bu da Hamas’ın gerçekten kendisi için en azından huzuru için büyük bir
tehdit olduğuydu. Çok güvendiği ‘’Demir Kubbe’’ savunma sistemi Hamas’ın
füzelerine karşı koyamamış, hükümet mensuplarını bile sığınaklara indirmişti.
Seçim öncesi harekâtın devam etmesi demek halkın biraz daha sığınaklarda
kalması ve genel yorumun aksine milliyetçilere tepki duymasına yol açması
demekti. Ancak şimdi hem milliyetçi duygular yeniden harekete geçirildi, hem de
yaklaşan seçim sonrası Hamas’a ölümcül darbenin vurulması için gerekli keşif
yapıldı
.
.
Umarım Hamas da İsrail gibi bu harekâttan gereken dersleri
çıkartır ve bir an önce İran ve Hizbullah’ın gönlünü almayı başarır. Aksi
taktirde İsrail seçimleri sonrası Dökme Kurşun’dan çok daha büyük ve ölümcül
bir zulüm Hamas ve masum Gazze halkını bekliyor olacak.
Mehmet Kerem Hançer
Mehmet Kerem Hançer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder