Bu ifadeler, dün akşam Beyoğlu Akbank Sanat Galerisi
tarafından düzenlenen Piyano Günleri’nin ikinci gününde sahne alan Piyanist
Martina Filjak’ın konserinden önce Galeri yetkilileri tarafından hazırlanan bilgilendirme
broşüründe yer alıyor. Bu ifadelerin yalnızca konser veren bir galerinin bilet
satışı amaçlı abartılı reklam metni olmadığını anlamak için Filjak’ı sahnede
dinlemek yeterli...
Renkli hayallerden rüzgarlı girdaplara
Filjak, dün gece sanatseverlere çok renkli ve muhteşem
bir gece yaşattı. Repertuarının genişliğiyle de ünlü olan Piyanist, dün gece
sergilediği repertuarında hayatın bütün ani değişimlerini parmaklarından piyano
notalarına aktardı.
Filjak, konsere sakin melodilerle başlayıp dinleyenleri
derin rüyalara, başka alemlere sürükledi. Kısa süre sonra ise hızlı melodilere
geçmesinin ardından kısa aralıklı ritim değişiklikleriyle hayatın iniş ve
çıkışlarını dinletiyordu.
Bu iniş çıkışlar beni öylesine etkilemişti ki, gözlerimi
kapayıp Filjak’ın parmaklarından hayatı dinlemeye koyuldum. Tam kendimi
kaptırmışken, birden çok keskin bir melodi ile beni hayal dünyamdan koparıp
yeniden salona döndürdü. Bu dönüş çok sarsıcıydı. Sarsıntım, Filjak’ın
parmaklarından dökülen ve kendimi zifiri karanlıkta esen rüzgarın oluşturduğu bir
girdabın içinde kaybolduğum hissini uyandıran melodileriyle sürdü.
Tiyatral piyano dinletisi
Filjak’ın dün geceki performansı için yalnızca bir piyano
dinletisi demek haksızlık olur. Filjak’ın notalarının dinleyenleri bu denli
etkilemesinin nedeni, Filjak’ın melodileri yalnızca bildiği notalara basarak
çalmaması, kendi benliğinde hissetmesi ve adeta piyano ile dans edercesine bir
tiyatral performans sergilemesiydi.
Bu performans, dinletinin etkileyiciliğini arttırırken,
aynı zamanda insanın sanata bakışını değişitiriyor ve sanat dallarının aslında
göründüğü kadar birbirinden keskin ölçülerde uzak olmadığını, sanatçılığın
bütünlük taşıyan bir kişilik olduğunu gösteriyor.
Eğer, siz de bu duyguları yaşamak istiyorsanız, Martina
Filjak ismini kalın harflerle not alın ve gidebileceğiniz ilk konserine gidin.
Pişman olmayacaksınız...
Yazı: Soner Bahadır
Fotoğraf: Songül Bakar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder