logo

30 Ekim 2012 Salı

Ulus Meydan Muharabesi


Ankara Ulus’taki Birinci Meclis önünde gerçekleşen Vatan ve Cumhuriyet Buluşması, İkinci Cumhuriyet güçleri ile Kemalist Cumhuriyet güçlerinin çatışmasına sahne oldu. İktidarın “provokasyon istihbaratı”nın ne olduğu ise alana tazyikli su ve biber gazı sıkan panzerlere saldırıda bulunmaması uyarısı yapan bir kadını doğrudan hedef alarak devirmesi gösterdi.

İllegal örgüt polis mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından “illegal örgütler” tarafından düzenlenmiş ilan edilen Cumhuriyet Bayramı kutlamaları tam bir meydan muharebesini andırdı. Erdoğan’ın, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi yanına alarak kesin bir dille duyurduğu provokasyon istihbaratının odağı ise iktidar kontrolündeki polis olduğu ortaya çıktı. Bir milyondan fazla kişiyi alana toplayan onlarca demokratik kitle örgütünün, nedeni anlaşılmaz bir biçimde polisin alana tazyikli suyla ve biber gazıyla yaylım ateşte bulunana kadar herhangi bir olağandışı davranışta bulunmaması, hatta müdahale sırasında kitleyi sakinleştirmeye çabalamaları, AKP ve MHP tarafından provokasyon yapacağı günler öncesinden dillendirilen illegal yapıların acaba devletin polis teşkilatı mı olduğu sorusunu aklıma getirdi.

Çelik hangi kutlamaları izledi?

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in Ankara’daki kutlamalarla ilgili olarak “Polisin sağduyusuyla kimsenin burnu kanamamıştır” açıklaması ile canlı yayında izlediğim kutlama görüntülerini yan yana koyunca “Acaba Hüseyin Çelik hangi kutlamaları izledi?” sorusu aklıma geldi. Hakeza alandan gelen görüntülerle Çelik’in sözleri birbirini tutmuyor.

CHP desteğe mecbur kaldı

Gençlik örgütleri dışında pek sokağa inmeyen CHP ise bu seneki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına destek vermeye mecbur kaldı. Çünkü, CHP'nin bugüne kadar temsilcisi olarak gözüktüğü Kemalist siyasi mevzileri Yeni CHP çok boş bıraktı. Yenileşme perspektifinde “demokrasi” ve “özgürlük” kavramlarını rehber edinen ve bu konuda da yüzeysel açıklamalar yapmakla yetinen CHP Genel Merkezi, bu boşluğu İşçi Partisi ve Türkiye Gençlik Birliği’nin doldurabileceği tehdidini görünce bu yılki kutlamalara mecburen destek verdi.

Soner Bahadır 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder