logo

2 Haziran 2012 Cumartesi

Vicdan


Koca koca adamlar konuşuyorlar, tartışıyorlar, kürtaj, tecavüz, tecavüzden doğan bebekler… Yazıyorlar, çiziyorlar, karikatüre bile dökmüşler anlatılanları. Ama hiç kimse düşünmüyor bu vahşeti yaşayanları. İnsanlar sadece konuşuyor, biraz da atıp tutuyor.
                Kadın bedeni üzerine durmadan konuşuyorlar. Hatta gündemi değiştirmek için kadını kullanıyorlar hiç söz hakkı vermeden.  Aslında asıl suç kadınlarda. Zira hiçbir zaman bu hak verilmemeliydi onlara. Kendi bedeni üzerine kendinden başkası söz sahibi olmamalıydı. Bu egemenliği onlara verdiğimiz için şimdi kendi hayatımız için bile karar veremiyoruz.
Şimdi ne olduğunu bilmeden atıp tutanlara soruyorum… Sizin hiç bedeninize sırf biraz fazla zevk ve ego için başka bir beden hükmetti mi? Siz iç yapma diye yalvardınız mı? Ağladınız mı acı çekerek? Sonrasında kendinizden nefret ettiğiniz ve utandığınız için aynalardan kaçtınız mı? Ve sırf toplumdan, çevrenizden, insanlardan korktuğunuz için sakladınız mı herkesten her şeyi? Hatta dava bile açmaktan korktunuz mu aileniz, çevreniz öğrenmesin diye? Hamilelik korkusuyla bir süre gözünüze uyku girmediğiniz oldu mu? Bu soruları uzatmayacağım çünkü nasıl olsa anlamayacaksınız!
                Kürtaj cinayettir dediler koca koca adamlar. İstemedikleri bir ilişkinin sonucu olan bir çocuğu 9 ay karnında taşımak nedir hiç düşündüler mi? Karınları büyüdükçe iğrendiler mi kendilerinden? Tam 9 ay istemedikleri bir bebekle yaşadılar mı? Sonra doğduğunda o çocuk ne yapacak küçük kadın? Nasıl büyütecek o bebeği? Nefret etmeyecek mi ondan? Ana yüreğini taşıyan kadın da bir insan değil mi?  Hep kötü anılarını anımsamayacak mı o küçük yüze baktığında? Belki de hayatının kararmasının acısını o masum çocuktan çıkaracak. Yaşadığı bunalımı ona da yaşatacak. O çocuğa devlet bakarmış. Vay be. Devlet sokaklardaki onca çocuğa bakıyor mu ki? Ya da düşünüyor mu yetim hanedeki anne baba şefkatinden uzak yaşayan çocukların ruhsal durumunu?
                O çocuğa bakacaksınız da o kadına hiç baktınız mı?
                Öldürüldüler namus adına. Esir tutuldular, taciz gördüler, bir kadının yaşayabileceği en iğrenç şeyi kocalarından, sevgililerinden, arkadaşlarından, akrabalarından, sokakta  tanımadığı adamlardan (ne kadar adam denilebilirse artık) gördüler. Sustunuz. Tahrik dediniz, yaşları büyük diye ceza indirimi verdiniz, kendi isteğiyle yaptı diye karar verdiniz, töre adına, namus adına dediniz. Korumadınız. Adını, kimliğini değiştirsin yani kaçsın dediniz.
                Biz kadınlar hep kaçmak zorunda bırakıldık. Hayallerimizden kaçtık, isteklerimizden kaçtık. Korkutulduk hep. Namus, ayıp, töre, ahlak, din… sorarım size hangisi sizde var. Şekilcilikten ileri gidemedi sizin dininiz ve ahlakınız. Kendiniz gibi olmayanı dışladınız. Mücadele edeni öldürdünüz. Fiziken olmasa da ruhen bitirdiniz.
                Siz kimsiniz? Şimdi de konuşuyorsunuz kadının bedeni, giyimi, fikri üzerine. Yeter artık. Bedenimizden ve ruhumuzdan elinizi çekin. 

Merve Çoban

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder