Koca koca adamlar konuşuyorlar, tartışıyorlar, kürtaj,
tecavüz, tecavüzden doğan bebekler… Yazıyorlar, çiziyorlar, karikatüre bile
dökmüşler anlatılanları. Ama hiç kimse düşünmüyor bu vahşeti yaşayanları. İnsanlar
sadece konuşuyor, biraz da atıp tutuyor.
Kadın
bedeni üzerine durmadan konuşuyorlar. Hatta gündemi değiştirmek için kadını
kullanıyorlar hiç söz hakkı vermeden.
Aslında asıl suç kadınlarda. Zira hiçbir zaman bu hak verilmemeliydi
onlara. Kendi bedeni üzerine kendinden başkası söz sahibi olmamalıydı. Bu
egemenliği onlara verdiğimiz için şimdi kendi hayatımız için bile karar
veremiyoruz.
Şimdi ne olduğunu bilmeden atıp
tutanlara soruyorum… Sizin hiç bedeninize sırf biraz fazla zevk ve ego için
başka bir beden hükmetti mi? Siz iç yapma diye yalvardınız mı? Ağladınız mı acı
çekerek? Sonrasında kendinizden nefret ettiğiniz ve utandığınız için aynalardan
kaçtınız mı? Ve sırf toplumdan, çevrenizden, insanlardan korktuğunuz için
sakladınız mı herkesten her şeyi? Hatta dava bile açmaktan korktunuz mu aileniz,
çevreniz öğrenmesin diye? Hamilelik korkusuyla bir süre gözünüze uyku
girmediğiniz oldu mu? Bu soruları uzatmayacağım çünkü nasıl olsa
anlamayacaksınız!
Kürtaj
cinayettir dediler koca koca adamlar. İstemedikleri bir ilişkinin sonucu olan
bir çocuğu 9 ay karnında taşımak nedir hiç düşündüler mi? Karınları büyüdükçe
iğrendiler mi kendilerinden? Tam 9 ay istemedikleri bir bebekle yaşadılar mı?
Sonra doğduğunda o çocuk ne yapacak küçük kadın? Nasıl büyütecek o bebeği?
Nefret etmeyecek mi ondan? Ana yüreğini taşıyan kadın da bir insan değil mi? Hep kötü anılarını anımsamayacak mı o küçük
yüze baktığında? Belki de hayatının kararmasının acısını o masum çocuktan
çıkaracak. Yaşadığı bunalımı ona da yaşatacak. O çocuğa devlet bakarmış. Vay
be. Devlet sokaklardaki onca çocuğa bakıyor mu ki? Ya da düşünüyor mu yetim hanedeki
anne baba şefkatinden uzak yaşayan çocukların ruhsal durumunu?
O
çocuğa bakacaksınız da o kadına hiç baktınız mı?
Öldürüldüler
namus adına. Esir tutuldular, taciz gördüler, bir kadının yaşayabileceği en
iğrenç şeyi kocalarından, sevgililerinden, arkadaşlarından, akrabalarından,
sokakta tanımadığı adamlardan (ne kadar
adam denilebilirse artık) gördüler. Sustunuz. Tahrik dediniz, yaşları büyük
diye ceza indirimi verdiniz, kendi isteğiyle yaptı diye karar verdiniz, töre
adına, namus adına dediniz. Korumadınız. Adını, kimliğini değiştirsin yani
kaçsın dediniz.
Biz
kadınlar hep kaçmak zorunda bırakıldık. Hayallerimizden kaçtık, isteklerimizden
kaçtık. Korkutulduk hep. Namus, ayıp, töre, ahlak, din… sorarım size hangisi
sizde var. Şekilcilikten ileri gidemedi sizin dininiz ve ahlakınız. Kendiniz
gibi olmayanı dışladınız. Mücadele edeni öldürdünüz. Fiziken olmasa da ruhen
bitirdiniz.
Siz
kimsiniz? Şimdi de konuşuyorsunuz kadının bedeni, giyimi, fikri üzerine. Yeter
artık. Bedenimizden ve ruhumuzdan elinizi çekin.
Merve Çoban
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder