logo

15 Nisan 2012 Pazar

EMEK BİZİM ! İSTANBUL BİZİM !

Bugün yüzlerce yürekli insan ile birlikte Emek Sinemasını haklı mücadelesini yükseltik tek bir ağızdan. Haykırdık  kötü emeli imamın ordusuna "emek bizim ! İstanbul bizim" diye. Dedik çünkü bir çok sinema emekçisinin halen alınterinin diri durduğu sahnesini yıktırıp, yerine alışveriş merkezinin kurulmasına hazmedemiyoruz.Ve yine dedik çünkü emeğin(sinemasını) sermaye uğruna yok edilmesini yine hazmedemiyoruz.

Önce saat 16:30 gibi buluştuk Taksim Tramvay durağında. İlk etapda 200 kişi kadardık. Sonrasında istiklal caddesinde attığımız  her adımda çoğaldık, her adımda sesimiz daha da gürleşti.Ayrıca Biz ile beraber olan ve her platformda haklı mücadelemize destek veren Ritim grubu ile daha bir emin yürüdük kendimizden. Adımlarımız ilerleyip Demirören AVM' nin önüne dek geldiğimizde sembolik flim afişimizi astık önüne. Ki sembolik denilse de  gerek flimi, gerek başrol oyuncularını yapımcıları herkes gayet tabi iyi bilir gerçek olduğunu. Bunlar ki; Sulukuleyi, Ayazmayı ve Tarlabaşını tarumar eden kişilerden başkaları değil...

Peki Ne oluyor ?

Olanları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür kanımca. Şöyle ki ;Kamer İnşaat kamuoyunun yanlış ve eksik bilgi sahibi olduğu gerekçesiyle yeni bir PR çalışması yürütmeye başladı. Oysa, ‘Grand Pera’ projesi adını verdikleri bu “yeni” proje, yine Emek Sineması’nı ‘moving’ yöntemi ile 4. kata taşıyarak, 10 salonlu bir sinema zincirinin süsü haline getirmeyi hedefliyor. Kamer İnşaat, aynı projeyi farklı kılıflarla önümüze sunarak bizi ikna edemez. Bir kez daha söylüyoruz; Emek Sineması’nın bulunduğu yerde yenilenmediği ve kapısının sokağa açılmadığı herhangi bir projeye ikna olmayacağız. Emek Sineması kamuya, yani bize aittir. Emek Sineması'nın yıkılmasına, Taksim Meydanı'nın "yayalaştırılmasına", Tarlabaşı'nın "yenilenmesine", Beyoğlu'nun satışa çıkartılmasına ikna değiliz, olmayacağız! Bu filmi seyretmeyeceğiz!

Yıl 2012 Beyoğlu tam bir sinema mezarlığına dönüşmüştür. Kapısı sokağa açılan, toplumsal hafızayı taşıyan büyük salonların yerini ticari salonlar almıştır. Siyasi iktidar ile sermaye, güçlerini birleştirerek Beyoğlu'nu baştan aşağı bir şantiyeye dönüştürmek için çoktan kolları sıvamıştır. Amaçları sınıfsal temizlik yapmak ve kentteki kültür hayatını yok ederek muhalif sesleri susturmaktır.

Halkın desteğini kazanmak için Emek Sineması'nın yanı başına sinema açıldığı belirtilen açıklamada, "Çok geçmeden Taksim yayalara kapatılacak, sokaklar yoksullardan arındırılacaktır. İstanbul ve tüm ülke, neoconlar ve uluslararası neoliberalistler tarafından zaptedilecek.

Bize dayatılmaya çalışılan senaryoyu kabul etmiyoruz. Emek Sineması'nın bulunduğu yerde yenilenmediği herhangi bir projeye ikna olmayacağız. Sermayeyle pazarlık yapmayacağız. Taksim Meydanı'nın 'yayalaştırılmasına', Tarlabaşı'nın 'yenilenmesine', Beyoğlu'nun satışa çıkarılmasına ikna değiliz, olmayacağız."


                                                               Gökhan ÇELİK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder