Bugün yüzlerce yürekli insan ile birlikte Emek Sinemasını haklı mücadelesini yükseltik tek bir ağızdan. Haykırdık kötü emeli imamın ordusuna "emek bizim ! İstanbul bizim" diye. Dedik çünkü bir çok sinema emekçisinin halen alınterinin diri durduğu sahnesini yıktırıp, yerine alışveriş merkezinin kurulmasına hazmedemiyoruz.Ve yine dedik çünkü emeğin(sinemasını) sermaye uğruna yok edilmesini yine hazmedemiyoruz.
Önce saat 16:30 gibi buluştuk Taksim Tramvay durağında. İlk etapda 200 kişi kadardık. Sonrasında istiklal caddesinde attığımız her adımda çoğaldık, her adımda sesimiz daha da gürleşti.Ayrıca Biz ile beraber olan ve her platformda haklı mücadelemize destek veren Ritim grubu ile daha bir emin yürüdük kendimizden. Adımlarımız ilerleyip Demirören AVM' nin önüne dek geldiğimizde sembolik flim afişimizi astık önüne. Ki sembolik denilse de gerek flimi, gerek başrol oyuncularını yapımcıları herkes gayet tabi iyi bilir gerçek olduğunu. Bunlar ki; Sulukuleyi, Ayazmayı ve Tarlabaşını tarumar eden kişilerden başkaları değil...
Peki Ne oluyor ?
Halkın desteğini kazanmak için Emek Sineması'nın yanı başına sinema açıldığı belirtilen açıklamada, "Çok geçmeden Taksim yayalara kapatılacak, sokaklar yoksullardan arındırılacaktır. İstanbul ve tüm ülke, neoconlar ve uluslararası neoliberalistler tarafından zaptedilecek.
Bize dayatılmaya çalışılan senaryoyu kabul etmiyoruz. Emek Sineması'nın bulunduğu yerde yenilenmediği herhangi bir projeye ikna olmayacağız. Sermayeyle pazarlık yapmayacağız. Taksim Meydanı'nın 'yayalaştırılmasına', Tarlabaşı'nın 'yenilenmesine', Beyoğlu'nun satışa çıkarılmasına ikna değiliz, olmayacağız."
Gökhan ÇELİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder