İSTANBUL(SAHA)- 1. Uluslar
arası suç ve ceza festivali kapsamında ’Suç ve ceza bağlamında psikiyatri ve
sinema’ adlı bir panel gerçekleştirildi. Panele Prof. Dr. Bengi Semerci, Prof. Dr.
Mert Savrun, Doç. Dr. Mustafa Bilici ve ünlü yönetmen Yağmur Taylan katıldı.
Panele katılan psikiyatrist Prof.
Dr. Bengi Semerci, sinema ve psikiyatri’nin
birbirine benzediğini söyledi. Psikiyatri; diğer tıp dallarından farklı olarak
insan, insan psikoloji ve toplum psikolojisini inceler; bu yönüyle psikiyatri
sinemaya ilham vermiştir. Fakat sinemada psikiyatristler sorunlu tipler olarak
yansıtılmışlardır dedi.
Prof. Dr Mert Savrun ‘Seri
Katillerin Anatomisi’ adlı bir sunum yaptı. Savrun sunum sırasında, “Seri
katiller; genellikle psikolojik haz amaçlı bir aydan daha uzun süre de üç veya
daha fazla cinayet işleyenlere denir. Seri katillerin özellikleri; hayalperest,
görevli olduğuna inanan, haz yönelimli, menfaatçi ve güç kontrollüdürler. Tam
olarak seri katilerin özel tipolojisi yoktur. Bu özelliklere birçok gerçekleştirilen vakalar üzerinden
incelenerek ulaşılmıştır. Seri katillerin çocukluk dönemleri incelediğinde karakteristik olarak; yangın
çıkaran ve hayvanlara eziyet eden kişiler olduğu belirlenmiştir. Prof. Dr Mert Savrun
ise özellikle şu konuya değiniyor: “Bu cinayetleri işleyen kişiler gerçekten
psikolojik açıdan rahatsız oldukları için cinayet işliyor? Yoksa doğal bir
kötülük içgüdüsüyle mi yapıyorlar? Bence
doğal bir kötülükten kaynaklanan bir güdüyle yapıyorlar” dedi.
Panele katılan ‘Küçük Kıyamet’
ve ‘Vavıen’ filmlerinin yönetmeni Yağmur Taylan, eski bir psikiyatrist olduğunu ve sinemanın birçok sanat dalını
içerdiğini hatta birçok bilim dalından beslenen karmaşık ve henüz daha genç bir
sanat dalı olduğunu ifade etti. Genel olarak sinema da psikiyatristlerın
derinliksiz ve yüzeysel hatta hasta olarak yansıtıldıklarını belirtti. Sinema
da önemli olan film ve izleyici arasında bağ oluşturmak ve duygusal olarak
seyirci etkilemek gerektiğini söyledi.
Prof. Dr Mustafa Bilici, sinemanın
psikiyatristlere hep aynı gözle baktığını belirtti. Sinemada psikiyatristleri 5
tipe ayrıldıklarını, bunların komik, acınası, psikopat, sahtekar ve akıl
hastası tipleri olduklarını söyledi. Bilici son olarak, “Psikiyatri hastalarını
ise tehlikeli, tuhaf ve vahşice herkesi öldürebilir mantığı ile bakıldığını
ve sinemadaki bu yanlış bakış açısı toplumsal önyargıyı
oluşturabileceğini ve bunu için sinemacılar daha ahlaki davranmalı ve toplum
bilinci bu konuda arttırılmalı” dedi.
Panel sırasında birçok’
psikoloji film’ diye adlandırılan filmlerden örneklerle verilerek
psikiyatristlerin gözünden film eleştirileri de yapıldı.
Melek Gedik
Serbest Atış Haber Alma
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder