logo

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Ortadoğu ve Arap dünyasının tek sorunu : “Birlik”


Esadlar Kaddafiler, Arap milletinin bu iki diktatör ailesi direnişçilerin reform hareketlerine kulaklarını tıkayıp, katliamlarına devam ediyorlar…
 
Bir “Arap baharı” daha Bir Arap ülkesi olan Suriye’de kan ile sonlanmak üzere, belki de yıllar yılı boyunduruk altında yaşamış bir milletin uyanış hareketlerine verilebilecek en acımasız karşılık bu sefer emperyalist ülkelerden değil, tam tersi kendi liderlerinden gelmekte…

Geçtiğimiz günlerde her milletten katılım ile 500.000 kişi tarafından gerçekleştirilen eylemlere kulak vereceğine, direnişçilerin başkenti olarak nitelendirilen Hama giriş çıkışlarına askeri yığınak yapan Suriye Hükümeti, olayların daha da büyümemesi ve diğer şehirlere sıçramaması amacıyla askerlerine “vur!” emrini verdi. Bu gün gazetelere düşen ölü sivil sayısı 150 li rakamlar ile nitelendiriliyor. Bunun ile beraber Suriye’de ölü sivil sayısı 1000’i aştığı söylenmekte. Bu durum sonrası Suriye Kuzeyinde ki başka milletten halkın insanları isyan bayraklarını indireceğine daha da yükseğe kaldırmaya devam etmektedir. Dünya üzerinde barış rüzgârlarının esmesine en çok ihtiyaç duyulan şu günlerde görülen ikinci kanlı Pazar her millet tarafından tepki toplamıştır.

Dün anlamlı ve güzel açıklama yapan Dış İşleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu konuşmasında bir milleti silahla susturmanın yersiz olduğunu, reform çağrılarına hükümetin kulak vermesini, saldırılarının yersiz olduğunu vurgulamıştır. Dış İşleri bakanımıza aynen katılmaktayım.

Orta doğu birçok ülkenin sınır komşusu olduğu ve bu ülkelerde birçok milletin yaşadığı karışık bir coğrafi yapıya sahiptir. Belki de bu bölgenin dış güçler tarafından rahatça kontrol edilebilmesi ırk ve millet ayrımı sayesinde olmaktadır.

Bakıldığı zaman Irak 5 parçaya bölünmüş, Suriye Kürt vatandaşlarına kimlik vermemiş, Lübnan da birleşmiş milletler yanlıları ön plana çıkmış, Filistin Hamas-El Fetih Kavgasından esas tehlike olan İsrail’i unutmuş kendi içinde çatışmış, Değişik Arap ülkelerinde Araplar arasında bile birlik sağlanamamıştır. Yıllar boyunca oluşamayan birlik ve beraberlik olgusu, Ortadoğu ülkelerini sürekli olarak temelden sarsmıştır.

Örneğin Irak Cumhuriyet Ordusu 2003’den önce generalleri tarafından ihanete uğratılmasaydı, Irak bu ordu altında Arap’ı, Kürdü, Şii’si, Türkmen’i ile beraber omuz omuza çarpışmış olsaydı şu anda Amerikan ordusu Irak’ta olamazdı. Hiçbir karşı direniş görmeden elini kolunu sallaya sallaya Irak’a konuşlandırılan Amerikan birlikleri, iç direnişçilerin eylemleri ile savaş esnasında verdiği kayıptan daha fazla kayıp vermediler mi?

Ülke olarak Ortadoğu’da birliği bozulmadan kalan tek ülke olan Türkiye yine bu birliğin verdiği güç ile 2010 yılının yükselen tek devleti olmadı mı?

İçeriden ve dışarıdan ne kadar da bu birliği bozmaya çalışan insanlar olursa olsun Türkiye’nin birliğini bozmamak adına binlerce insan sokağa dökülüp vatanlarını korudular.
Şuan yapılması gereken reformlar kadar önemli olan şey bu coğrafyada ki halkların ayrım gözetmeksizin kendi ülkelerinde birlik sağlaması ve tek yumruk olmasıdır. Türkiye Kurtuluş Savaşını bu sayede kazandı…

Eski çağlarda bir ülkeyi bölmeyi ve parçalama amaçlayan başka bir ülke, bu ülkeleri bölmek için önce Kral, İmparator veya Hakanlarına, ülkesinin en güzel kızlarını sunar ve bu kızlar bölmek istediği devletin liderinin karısı olurlardı. Bu sayede yönetime ortak olmuş olurlar ve sonra bu Kraliçe üzerinden halkı kışkırtma girişimlerinde bulunurlardı. Dünyanın o dönemlerde en güçlü İmparatorlukları olan, Hun, Avrupa Hun ve Kaçar Hanedanlığı, Kutsal Germen, Avusturya-Macaristan gibi İmparatorluklar bu sayede tarih sahnesine gömülmüşlerdir.

Her ne olursa olsun Arap veya bir başka milletin hüküm sürdüğü Ortadoğu devletleri, bünyesinde barındırdığı diğer ırkları da kucaklayıcı bir tutum sergilemeli ve bu tutum ile istikrarlı bir ivme kazanmalıdır. Unutulmamalıdır ki emperyalist devletler bu sayede bu bölgeyi bir üst olarak kullanmakta ve istediği zaman istediği silahın denemesini bu bölge halkı üzerinde yapmaktadır.

Orta doğu bir gemidir. Gemide oluşacak bir çatlak tüm milletlerin suya dökülmesine neden olacaktır. Kışkırtmamalara kulak asılmamalıdır.

Saygılarımla                                                                                     Adil Can Kavcar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder